Güncelleme Tarihi:
Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin (CDU) kendisini yenilemesini isteyen “genç politikacılar” arasında yer alıyordu Wulff.
1994 yılında dönemin Sosyal Demokrat Partili (SPD) adayı Gerhard Schröder'e karşı Aşağı Saksonya Eyalet Parlamentosu seçimlerini kaybetmişti.
1998 yılındaki seçimlerde Schröder'e karşı yeniden aday oldu.
İşte o günlerde Bonn'daki yabancı gazeteciler olarak Hannover'e bir “politik seyahat” düzenledik.
Tabii önce SPD'nin adayı Gerhard Schröder'le görüştük...
Her zamanki gibi çok rahattı Schröder...
Seçimleri kazanacağından emindi...
Koltuğuna gözdiken Chrisitan Wulff'la da biraraya gelmiştik...
O da seçimleri kazanacağını söylemişti...
Ama olmadı...
Seçimleri Gerhard Schröder kazandı...
Tabii bu seçimlerde aldığı galibiyet Gerhard Schröder'e Almanya'nın Başbakanı olma yolunu da açtı.
Nitekim Schröder aynı yıl yapılan genel seçimlerden sonra Yeşiller'in de desteğiyle başbakanlık koltuğuna oturdu...
Wulff, Aşağı Saksonya'da Eyalet Başbakanı olabilmek için 2003 yılına kadar bekledi...
Hem de sabırla...
2003 yılında hedefine ulaşan ve Aşağı Saksonya Eyalet Başbakanı olan Christian Wulff, 30 Haziran 2010 tarihinde Cumhurbaşkanı seçilinceye kadar bu görevinde kaldı.
Christian wulff, partisinde bir ilki gerçekleştirdi...
Parti içinden gelen tepkilere aldırış etmeden Türk kökenli Aygül Özkan'ı Aşağı Saksonya Eyaleti Sosyal, Kadınlar, Aile, Sağlık ve Uyum Bakanlığı'na getirdi.
Bu CDU için bir devrimdi...
Wulff, bu tutumunu Cumhurbaşkanlığı döneminde de sürdürdü...
İki Almanya'nın birleşmesinin 20. yıldönümünde 3 Ekim 2010 tarihinde yaptığı konuşmasında “Hıristiyanlık hiç şüphesiz Almanya'ya aittir. Musevilik hiç şüphesiz Almanya'ya aittir. Ama artık İslam da hiç şüphesiz Almanya'ya aittir” diyerek, bu ülkede yaşayan insanların uyumuna verdiği öneminin altını çizdi.
Başta muhafazakar kanat olmak üzere çeşitli çevrelerden yoğun tepkiler aldı.
Ama Cumhurbaşkanı Wulff, doğru bildiğinden şaşamadı...
Her fırsatta bunu yineledi.
İşte Almanya'nın 10'uncu Cumhurbaşkanı Christian Wulff, istifasını açıklarken bile bu yönde önemli bir mesaj verdi.
Wulff, ancak içte uyumun sağlanması durumunda Almanya'nın her alanda güçlü olabileceğini söyledi...
Evet, Cumhurbaşkanı Wulff giderken de “uyum” dedi...
Umarız yerine gelecek Cumhurbaşkanı da bu “geleneği” sürdürür...