Güncelleme Tarihi:
OLAY, geçen ay Berlin’in Wedding ilçesinde meydana geldi. İki polis memuru, toplu taşıma araçlarına kaçak bindiği için aldığı 750 Euro para cezasını ödemeyen Hamawi ailesinin evine haciz amaçlı gitti. Sosyal medyada büyük tepki çeken görüntülere göre polis, 30 yaşındaki adamı direndiği için yere yatırarak kelepçe taktı. Bu sırada 28 yaşındaki kadın eşini kurtarmaya çalıştı. Cep telefonuyla çekilen görüntülerde, küçük bir çocuğun ise babası kelepçelenirken ağlayarak yataktan indiği, diğer polisin de adamı kelepçeledikten sonra kadına dönerek “Bana bir daha dokunma” diye bağırdığı görülüyor. Elinde para tutan kadın ise kocasına neden şiddet uyguladıklarını sorarken, “Burası benim evim. Evimden çıkın” diyor. O sırada polis memuru ise “Defol git. Burası da benim ülkem, sen misafirsin” diyerek kadını tersliyor. Kadının itirazları üzerine polis memuru, “Bana bağırma seni hapse atarım” diye bağırıyor.
BAKAN FAESER’E ELEŞTİRİ
Ailenin avukatları Onur Özata ile Dr. Lusas Thuene, Lichtenberg Polis Karakolu’nda görevli polis memuru Jörg K. hakkında ‘hakaret’, ‘tehdit’, ‘asılsız şüphe’ ve ‘görevi başında yaralama’ olmak üzere olası tüm suçlardan dolayı suç duyurusunda bulundu. Berlin Emniyet Müdürlüğü’ne de çağrı yapan Özata ile Dr. Thuene, polis memurunun görevden alınmasını talep ederken, yaptıkları açıklamada şunları söylediler: “Toplumumuz için merkezi önem taşıyan görevlerini yerine getirebilmesi için polis teşkilatının, işini vicdanla yapan ve tüm halkın güvenini kazanmış sorumlu memurlara ihtiyacı vardır. Jörg K. ciddi bir suistimalle bu endişeye önemli ölçüde zarar vermiştir. Bu nedenle derhal polis teşkilatından çıkarılmalıdır. Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser’in geçtiğimiz haftalardaki basın toplantısında bu ırkçı aşağılamayı savunması ve bunu ‘sokaklardaki ciddi suç türleriyle’ mücadeleyle ilişkilendirmesi bizi üzüyor ve göçmen kökenli pek çok insanın anayasal devlete olan güvenini sarsacak gibi görünüyor.”
DİĞER POLİSLER SAKİNLEŞTİRDİ
Sosyal medyaya düşen video görüntüleri, olayın tırmandığı yaklaşık 5 dakikalık bölümü kapsıyor. Suriyeli aile ile Sol Parti milletvekillerinin ortaklaşa düzenlediği basın toplantısında ailenin yaklaşık 30 dakikalık görüntü kaydettiği ortaya çıkmıştı. Ancak, avukatların talebi üzerine görüntüler kamuoyuna verilmedi. Özata ile Dr. Thuene, yayınladıkları basın açıklamasında, kamuoyuna yansımayan ve olayın başlangıcına ait görüntülerde neler yer aldığı konusunda da bilgi verdi. Açıklamada, “Memurlar ailenin dairesine girdiğinde, A. Hamawi ile memurlar arasında paranın ödenip ödenemeyeceği ve nasıl ödeneceği konusunda bir tartışma yaşanmıştır. Tartışma esasen taraflar arasındaki dil engeli ile karakterize olmuş, tercüman kullanılmamıştır. Bayan R.’nin polis müdahalesi sırasında çektiği ve aşağıda imzası bulunanların tamamına ulaşabileceği videoyu izleyen herkes, Jörg K.’nin en başından itibaren orantısız bir saldırganlıkla ve gerilimi tırmandırmaya hazır bir şekilde çiftin karşısına çıktığını görebilir. Jörg K.’nin ortaya çıkmasıyla paniğe kapılan ve çığlık atmaya başlayan çiftin üç çocuğu hiç dikkate alınmamıştır. Daha sonra olay yerine gelen polis memurları durumu sakinleştirmeyi başardı” denildi.
ELEŞTİRİ VAR, HAKARET YOK
Görüntülere göre olayları tırmandırmakla suçlanan polis memuru Jörg K.’nin olay yerine gelen meslektaşlarına, Suriyeli çift hakkındaki ‘yanlış şüphelerini’ aktardığı ifade edildi. Avukatlar, görüntülere göre Jörg K.’nin aileye yönelik suçlamalarının doğru olmadığının görüldüğünü belirtti. Ayrıca Suriyeli ev sahibinin, polisin eylemini sadece sözlü olarak eleştirdiği ve Jörg K.’nin iddia ettiğinin aksine hakarette bulunmadığı kaydedildi. Özata ile Dr. Thuene, yaşananlar sonrasında başta çocuklar olmak üzere tüm ailenin travma geçirdiğine dikkati çekti. Polis memurunun tutumunun açıkça ırkçılık olduğu vurgulanan açıklamada, “Müvekkillerimiz ve çocukları, fiziksel saldırıya uğradıkları, aşağılayıcı bir şekilde hakarete uğradıkları ve tehdit edildikleri açıklanan polis eylemi karşısında şok geçirmeye ve düpedüz travma yaşamaya devam etmektedir. Jorg K.’nin müvekkillerimizle ırkçı bir tutumla karşı karşıya geldiği ve bunun sonucunda standart bir polisiye durumu anlamsızca tırmandırdığı açıktır” denildi.