Gerhard: ``Türkiye konusunda çekimserim’’

Gerhardt Türkiye konusunda çekimser olduğunu ve bu nedenle başka alternatifler düşündüğünü söyledi. Gerhardt, partisi FDP’nin Türkiye’ye tam üyelik yerine önerdiği alternatifi de ``Bir tür komşuluk anlaşması’’ olarak tarif etti.

Almanya´da pazar günü yapılacak seçimlerden Hıristiyan Birlik Partileri CDU/CSU ile FDP arasında koalisyon hükümetinin çıkması durumunda Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturacak olan Hür Demokrat Parti FDP’li Wolfgang Gerhardt, Türkiye konusunda nasıl bir politika izleyeceğinin ipuçlarını verdi.

Hürriyet Gazetesi´nin sorularını yanıtlayan Gerhardt, Türkiye’ye tam üyeliğin yanında başka alternatifler önerdi. Gerhardt bu alternatiflerin ne olduğu sorusunu ise şöyle yanıtladı: ``Müzakerelerin sonunda üyeliğin yanında başka kombinasyonları konuşmamız gerekir. Bu bir tür komşuluk sözleşmesi olabilir, bunu bugün tam olarak tarif etmek istemiyorum, çünkü müzakereler birkaç yıl sürecek.’’

Düş kırıklığı

Wolfgang Gerhardt, `Bugüne kadar hiçbir AB adayı ülkeye başka alternatifler düşünülmediği, niçin sadece Türkiye için tam üyelik yerine başka alternatiflerin önerildiği sorusunu ise şöyle cevaplandırdı: ``Çünkü müzakerelerin sonunda bir AB ülkesinin hayır demesi durumunda tam üyelik hedefi başarısızlıkla sonuçlanabilir. Bu iki taraf için büyük bir düş kırıklığı olur. Ben Türkiye konusunda henüz kesin bir sonuca varmadım. Müzakereleri bekleyeceğim. Bu durumda başka alternatifleri de düşünmek akıllıca bir iş.’’

Gerhardt, `AB üyesi bir Türkiye’nin mi, yoksa AB dışında kalan bir Türkiye’nin mi Avrupa’nın güvenliği açısından önemli olacağı’ sorusunu ise şöyle yanıtladı: ``Biz müzakerelerin sonunda değiliz. AB bunu 8 veya 9 yıl sonra görecek. Türkiye’den yana ve Türkiye konusunda çekimser olan farklı görüşler var. Ben de buna dahil olmak üzere çekimserler kesin karar verilmesin diyor. Ama önce müzakereler başlamalı.’’

Kıbrıs´ı tanımalı

Avrupa’yı tarif etmenin önemli olduğunu, Avrupa’nın tarihi bir kimliğe sahip bulunduğunu söyleyen Gerhardt, ``Biz bize katılmak isteyenlerden taleplerde bulunmalıyız. Bize katılmak isteyenler değişim sürecine girmelidir. Türkiye şimdi AB’yi zorlar ve Türkiye de henüz üyelik için hazır değil. Eğer müzakerelerin düş kırıklığıyla sonuçlanmasını istemiyorsak, şimdiden başka alternatifleri de düşünmemiz gerekir. Ama AB’ye girmek isteyen bir ülke Kıbrıs gibi AB üyesi tüm ülkeleri de tanımak zorunda’’ dedi.

Celal ÖZCAN / MÜNİH