Güncelleme Tarihi:
ALMANYA'da Türk kökenli gençler politikaya uzaklar. Bu çok iddialı bir yargı. Ama durum bunu gösteriyor. Sohbet ettiğimiz genç arkadaşlarımızın daha çok Türkiye siyasetiyle ilgili olduklarını şaşkınlıkla gözlüyoruz. Elbette Türkiye ile yakından ilgilenmeleri sevindirici. Ama Almanya'ya karşı duyarsızlık endişe verici. Bunda da günlük gazeteleri takip etmemenin, haberleri sadece Türkiye'den yayın yapan TV kanallarından izleminin etkisi olsa gerek. Ama sevindirici ve gelecek için umut verici gelişmeler de yok değil. Sayıları az da olsa bazı Türk gençleri siyasi partilerin gençlik organlarında, yerel teşkilatlarında önemli konumlara geliyorlar. Alman siyasiler, “Türk gençlerini çağırıyoruz gelmiyorlar. Gelenler de çabuk pes ediyor. Birden bire yükselmek istiyorlar” derken, Türk gençleri de, “Bizi 'kullanmak' istiyorlar” şeklinde sitemlerini dile getiriyorlar. Oysa partilerde aktif görev alan gençlerimiz Özlem Alev Demirel (Köln Belediye Meclisi Üyesi), Songül Şenol (Sol Parti Üyesi), Yasemin Önel (SPD Yönetim Kurulu Üyesi), Sera Tatlı (SPD Gençlik Kolları Yönetim Kurulu Üyesi), Efkan Kara (DTF Köln Başkanı) siyasetin “sabır işi” olduğunun adeta birer kanıtı gibi duruyorlar. “Sabır” ve “Siyaset”... İki kavramı aynı cümlede kullanmak gerekiyor anlaşılan.
İnsan hakları için tarih araştırması
ADNAN Keskin yıllardır Köln'de insan hakları ihlalleriyle ilgili çalışmalar yapar. Şimdi de yine insan hakları konulu başka bir projeyi yönetiyor. Proje, Almanlarla göçmenlerin ortak tarih araştırmasını içeriyor. “İnsan hakları ihlalleriyle tarih araştırmasının ne ilgisi var?” demeyin. Keskin'e göre, yerli ve göçmenlerin tarihi birlikte inceleyip öğrenmeleri, birlikte dersler çıkarmalarına yarayacak. Sonuçta da geçmişte yapılan hatalardan dersler çıkarılıp, gelecekte daha iyi bir ortamda yaşamanın koşulları hazırlanmış olacak. Bunun için bir kütüphane oluşturulmaya başlanmış bile. Adnan Keskin önümüzdeki günlerde seminer ve panellerle konunun sürekli gündemde tutulacağının sinyalini veriyor.
Elazığ için 20 bin fidan
Şu sıralarda hemşehri dernekleri birbiri ardına eğlenceler düzenliyorlar. Bu eğlencelerin en büyük özelliği uzun süredir görüşemeyen insanların bir araya gelmesi. Son zamanlarda bu özelliğe bir yenisi eklendi. Hemşehri dernekleri artık kentleri, kasabaları, köyleri için kalıcı eserler bırakma düşüncesiyle eğlence düzenler oldular. Güzel bir örnek yarın Leverkusen'de gerçekleştirilecek, “Avrupa'da Elazığ Gecesi”. Avrupa Elazığlılar Derneği Genel Sekreteri, meslektaşım Cihan Ural aradı. Elazığ için şimdiye kadar bin fidan için bağış topladıklarını, yarınki gecede bir ormanı oluşturacak fidan bağışı toplayıp, TEMA Vakfı'na teslim edeceklerini söyledi. Hedefi 20 bin fidan ve bir kütüphane olarak açıklayan Ural'ın davetini aynen yineliyorum: “Elazığlı olsun olmasın yeşili seven herkes davetli”