Güncelleme Tarihi:
ARAŞTIRMAYA göre, gençlerin yüzde 21’i sağlık açısından yaşam kalitesinin düşük olduğunu ifade ediyor. Katılımcıların yüzde 22’si psikolojik sorunlar yaşadığını, yüzde 23’ü ise kaygı belirtileri taşıdığını söylüyor. Bu oranlar pandemi öncesine göre yüzde 5 daha yüksek. Hamburg-Eppendorf Üniversitesi Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Kliniği Araştırma Direktörü Prof. Dr. Ulrike Ravens-Sieberer, bir sınıfta yaklaşık beş öğrencinin ruhsal durumunun incelenmesi gerektiğine dikkati çekti. Araştırmada, depresif belirtilerde pandemi öncesine göre bir iyileşme görülse de 2024 sonbaharında tekrar yükselme eğilimi olduğu vurgulanıyor. Gençlerin yüzde 21’i hâlâ kendini yalnız hissettiğini ifade ediyor. Bu oran, pandemi başındaki yüzde 39’a göre düşüş göstermiş olsa da pandemi öncesindeki yüzde 14’ün oldukça üzerinde.
GELECEK KORKUSU
Çocuklar ve gençler, savaş, terör, ekonomik kriz ve iklim değişikliği gibi konularda büyük endişeler taşıyor. Savaştan endişe duyanların oranı yüzde 72 ve terör endişesi yaşayanların oranı yüzde 70, ekonomik krizden çekinenlerin oranı yüzde 62 ve iklim değişikliğinden korkanların oranı da yüzde 57 oldu. Buna karşın, pandemiye dair endişeler büyük ölçüde azalmış durumda.
Araştırmaya göre gençlerin yüzde 40’ı sosyal medyayı her gün en az dört saat kullanıyor. Ancak bu süre arttıkça, düşük yaşam kalitesi ve ruhsal sorun riski de yüzde 15 oranında artıyor. Gençlerin yüzde 20’si sosyal medyada dışlanma ve aşağılanmaya maruz kaldığını ifade ediyor. Araştırmacılar, gençlerin medya kullanımı konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.