Güncelleme Tarihi:
İnsanların giderek daha yüzeysel ve merhametsiz olduğunu düşünüyorum? Bu düşünce insana ne kadar acı veriyor, değil mi? Her gün işlenen cinayetler, insanlara ve tüm canlılara hayat hakkı tanımayan zihniyet. İnsanlarda gördüğüm cinnet şeklindeki öfke ve saldırganlık beni çok mutsuz ediyor. Hayata bakış açım değişiyor. Köşenizi okurken gördüklerim bile beni gelecek konusunda endişeye sürüklüyor. Evlilikler genellikle boşanmayla son buluyor, ihanet , sevgisizlik, sorumsuzluk artık aile yapısını yok ediyor. Bu duruma bir son verecek bir şeyler yapmalıyız? Özellikle gençlerin çok ilgisiz ve duyarsız olduklarını görmek beni çok endişelendiriyor, haksız mıyım?
RUMUZ: ENDİŞE
Sevgili oğlum, ben de giderek cinayetlerin, hırsızlığın, zorbalığın arttığını görerek senin gibi endişe ediyorum. Ama çevremizdeki onca genç insanın hepsinin de böyle ilgisiz ve duyarsız olabileceklerini de düşünmek istemiyorum. Ama, asıl beni üzen, ailelerin ve öğretmenlerin onlara bu duyarlılığı aşılayamamış olmaları. Çocuklar yanlış ve eksik eğitiliyorlar. Sevgisiz ve duyarsız yetişiyorlar. Geçenlerde TV’deki bir çocuk programında çocuklara kuşların adları soruldu. Çocuklar “baykuş”tan başka kuş isim bulamadılar. Düşünün 7-8 yaşındaki çocuklar ne güvercini, ne kanaryayı, ne papağanı, ne serçeyi biliyor, tanıyorlar. Tıpkı üniversite mezunu, müzisyen bir gencin bir yarışma programında, daha ilk soruda meyvelerden ayvayı bilememesi gibi.
Çocuklar bilgisayarın her şeyini çok iyi biliyorlar. Daha 8- 10 yaşındaki çocuk bilgisayar oyunlarını beceriyle oynuyor, cep telefonunu bile pek güzel kullanabiliyor. Ama, çevresindeki doğadan habersiz yaşıyor. Kuştan, kelebekten, çiçekten, ağaçtan, hayvanlardan uzakta sanal bir dünyada hayaller peşinde koşuyor. Hem de bu sanal dünya öylesine korkunç, vurdulu, kırdılı, vahşet içeren unsurlarla dolu ki. İnsan doğadan uzaklaştıkça katılaşır, duygusuzlaşır, sevgisiz ve maddi biri olur çıkar. Doğayı yakından izledikçe duyguları gelişir, Allah inancı güçlenir, ve onun yarattığı varlıklara karşı da sevgiyle, hassasiyetle yaklaşır. İnsan işte bu şekilde yücelir. Bu yüzden suç yine bizlerde. Çevremizdeki doğayı katlettik, hayvanları yok ettik, çocuklarımıza yaşanacak düzgün bir dünya bırakmadık. Onlara doğa, insan, hayvan sevgisini ve hepsine karşı duyarlı olmayı öğretemedikse yine kendimizi suçlamalıyız. İşte bu yüzden merhametsiz, katı, yüzeysel gençler yetişiyorsa, suç biz büyüklerin, ailelerin, eğitimcilerin.
Ben ve kardeşim hiçbir konuda söz sahibi değiliz
SEVGİLİ Güzin Abla, size daha önce de yazmıştım ancak cevap alamadım. Ben 30 yaşında bir kadınım. Ailemle ikamet ediyorum maalesef. Maalesef diyorum çünkü hiç huzurumuz yok evde. Sanki ben onların kızı değilmişim gibi... O kadar büyük farklılıklar var ki aramızda... Bir kere tüm kararları kendi başlarına alıyorlar.
Ben ve kardeşim evin birer bireyi olduğumuz halde, hiçbir konuda söz sahibi olamıyoruz. Onu da bırakın, fikrimiz sorulmuyor bile. Söylesek de bir faydası yok çünkü kendi bildiklerini yapıyorlar. Bunun dışında hiçbir akrabalık bağı bulunmayan kişiler devreye giriyor, onların dolduruşuna geliyorlar. Sırf onlar yüzünden huzurumuz bozuldu, tadımız tuzumuz kaçtı. Ben hiç istemediğim şeylere zorlanıyorum. Dayanamıyorum artık. Bitsin bu acı. Onları suçlamak, kötülemek değil amacım. Evden uzaklaşıp, bir kaç gün kafa dinlersem her şey düzelecek belki. Daha sağlıklı kararlar alacağım.
Ama yollamıyorlar. Lütfen akıl verin. Ne yapsam da kendimi toparlayabilsem.
RUMUZ: YAŞ 30
Sevgili kızım, kardeşini bilemiyorum ama senin 30 yaşında hâlâ anlaşamadığın ve hiçbir şekilde uyuşamadığın büyüklerinin yanında ne işin var? Evlenmemiş bile olsan, bana kalırsa kendine yeni bir yuva açmanın zamanı gelmiş. Madem bu kadar şikayetçisin, ailenle bir arada yaşamak zorunda değilsin. Umarım çalışıyorsundur? Çalışmıyorsan hatalısın , mutlaka bir iş bulup çalışmalısın.
Kendi hayatını yaşamak, kendi kararlarını vermek, kendi hayallerini gerçekleştirmek elbette senin de hakkın. Ama unutma ki sonuçta bu ev onların evi. Yıllardır böyle alışmış olmalılar. Sen de söz sahibi olmak istiyorsun bu evde ama onlarla oturduğun sürece bu böyle gidecek. Bence daha fazla beklemeden onlara da bunu kabul ettirmeli, kendi yaşamını kurmalısın.