Gelmeyen geri döner mi

“Vatan nedir?”, “Senin vatanın neresidir?” sorularına verilen yanıtlar.
Vatan, bazıları için doğulan yerdir.
Vatan, bazıları için yaşanılan yerdir.
Vatan, bazıları için akrabaların, yakınların, tanıdıkların yaşadığı yerdir.
Vatan, bazıları için sonradan yerleşilen yerdir.
Vatan, bazıları için sosyalizasyonun alındığı, arkadaşların edinildiği yerdir.

* * *

Ben Türkiye’de doğdum.
Türkiye benim vatanımdır.
Yalnız Türk vatandaşlığım var.
Yani Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım.
Yüksek öğrenim görmek için liseyi bitirdikten sonra Fransa’ya gittim.
1969-1973 yılları arasında Fransa’da yaşadım.
Evet, başlangıçta yabancıydım.
Ama zamanla kendimi hiç de yabancı hissetmedim.
Arkadaşlar, dostlar edindim.
Severek yaşadım Fransa’da.
„Oralı“ oldum.
1973 yılından beri Almanya’da yaşıyorum.
Yani 42 yılı aşkın bir süredir bu ülkedeyim.
Türkiye’ye gitmek için Frankfurt’tan, Köln-Bonn’dan veya Berlin’den uçağa bindiğimde sevinç duyuyorum.
Çünkü, vatanıma gidiyorum.
Ülkemi, sevdiklerimi göreceğim için sevinç doluyum.
Ama Antalya’dan, İstanbul’dan, İzmir’den uçağa binip Almanya’ya hareket ettiğimde de ayın sevinci yaşıyorum.
Alman vatandaşı olmasam da Almanya benim vatanım.
Almanya benim evim.
Çünkü ben aynı zamanda buralıyım.

* * *

ARD’nin programında bir şeye kafayı takıyorum.
Sunucu, bir uzmana, “Almanya’da doğup büyümüş, Almanya’da ilkokula, orta okula, liseye gitmiş, Almanya’da yüksek öğrenim görmüş Türklerin, yani Türk kökenlilerin çoğu Türkiye’ye geri dönmek istiyorlar. Neden acaba?” diye soruyor.
Tam da mantıksız bir soru.
Geri dönmek mi?
Ancak başka bir yerden gelenler geri dönerler.
Almanya’da doğup büyüyen Türk kökenli kızlı erkekli gençler, genç insanlar, Türkiye’den gelmediler.
Bu insanlar gelmedikleri ülkeye nasıl geri dönerler?
Kaldı ki, bu insanların hemen hemen hepsi Alman vatandaşı.
Asıl, “Acaba hemen hemen hepsi Alman vatandaşı ve ‘buralı’ olan bu insanlar, niye doğru dürüst tanımadıkları Türkiye’de yaşamak, çalışmak istiyorlar?” diye sormak gerekiyor.
Ama Almanlar, bu insanları Alman olarak kabullenmekte zorlanıyorlar.
Oysa ki, bu insanların vatanı burası.
Bu insanlar, atalarının vatanı olan Türkiye’ye de vatanları gözüyle bakıyorlar.
Bunun yadırganacak hiçbir yönü yok.

* * *

Artık yaşadığımız çağda insanların birden fazla vatanı olabiliyor.
Böyle olduğu halde Alman parlamenterler bile, bir dönem Federal Meclis milletvekilliği yapan Sosyal Demokrat Partili (SPD) Lale Akgün’e, “Sizin oralarda, yani Türkiye’de şu anda havalar nasıl?” diye soruyorlar.
Yeşiller’in Eşbaşkanı olan Cem Özdemir, Federal Meclis milletvekili olarak kendisine verilen diplomat pasaportunu gösterdiğinde, havalimanında polis, “Bu pasaportu nereden buldun?” diye soruyor.
“Nereden geliyorsun?”, “Nerelisin?” sorusuna “Hamburglu”, “Berlinli”, “Münihli” diye yanıt veren Alman vatandaşı Türk kökenli gençlere ‘ursprünglich’, ‘menşe itibariyle’,  yani “Asıl kökenin neresi?”, “Ataların nereden geliyor?”, “Kökenin ne?” sorusu yöneltiyorlar.
İşte asıl sorulması ve sorgulanması gereken Almanların bu yaklaşımıdır...