Geline işkenceye ağır ceza yağdı

ALMANYA’nın Lauingen kentinde yedi yıl boyunca gelinleri Gülsün’e işkence yapmaktan yargılanan dört kişilik Altın Ailesi'ne ceza yağdı. Augsburg 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, koca, kayınbirader ve kaynana, geline işkenceden suçlu bulunurken, Türkiye’ye kaçtığı iddia edilen kayınbaba Zekeriya Altın hakkında ise uluslararası tutuklama kararı çıkartıldı.

Mahkeme öncesi Türkiye’ye giden kayınbaba Zekeriya Altın (53) için yargıç Karl Heinz Heusler, “Bir daha geleceğini tahmin etmiyorum” diyerek, babanın davasının ayrıca görülmesine karar verdi.

Böylesi vahşet görmedim
Augsburg Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada son olarak tanık polis memuru dinlendi. Tanık polis memuru “Ben 1976 yılından beri polislik mesleğinin içindeyim, ama böyle bir vahşete ilk kez şahit oldum” dedi. Gülsün Altın’ın yaralarının zaman zaman kosmetik malzemelerle kapatıldığına dikkat çeken polis Franz Beer, evde yaptıkları aramada geline dayak atmak için kullanıldığını tespit ettikleri 2 adet sopaya el koyduklarını söyledi. Tanık polis, çocukların da annelerine yapılan tüyler ürpertici işkenceyi anlattıklarını belirtti.

4 saat sürdü
Hakim Karl-Heinz Heusler, 4 saatlik duruşmanın ardından, sanıklara “İnsan olan bir kimse, dünyanın neresinden hangi kültürden gelirse gelsin, bunu yapmaz. Vicdanınızla hesaplaşın” dedi. Mahkeme, sanıklara savcının talep ettiği cezaları verdi. Koca Nuri Altın 6 sene 9 ay, kayınbirader İmdat Altın 4 sene 9 ay hapse mahkum olurken, kaynana Hatice Altın 600 Euro para cezasına çarptırıldı. Dava hakimi sanıkların şuçlarını itiraf etmelerinin ceza indiriminde büyük rol oynadığını vurguladı. Sanıkların avukatları Yalçın Yorulmaz ve Kayahan Aydın kararı yerinde bulduklarını ve temyize gitmeyeceklerini açıkladı.

İtiraz etmediler
Son tanıklar dinlendikten ve Savcı Beate Schaeur de iddianameyi okuduktan sonra Hakim Heusler, sanıklara “Savcının iddanamesine bir itirazınız var mı” diye sordu. Koca Nuri Altın “İtirazım yok. Bundan sonra hapishanede çalışarak kazandığım parayı kuruşu kuruşuna karıma ve çocuklarıma göndereceğim” dedi ve pişmanlığını dile getirdi. Kayınbirader İmdat Altın da ağlayarak, Lauingen kentinde çalıştığı Bosch firmasından alacağı tazminatı yengesine vermeyi taahhüt etti. Kaynana Hatice ise “Keşke bunların hiç biri olmasaydı. O gene benim gelinim” dedi.

Savcı: Köle gibi kullanılmış
Savcı Beate Schauer iddianameyi okurken, 2001 yılında Almanya’ya ithal gelin olarak getirilen Gülsün’ün ilk çocuğunun doğumundan sonra, evde bir köle muamelesi gördüğünü, ailenin kendisini “Kum torbası” gibi dövdüğünü söyledi. Savcı Schauer, koca Nuri Altın’ın (31) Gülsün’e tecavüzlerinin sayısının belli olmadığını, üzerine kaynar su dökerek yaktığını, kolunu kıvırarak, burnunu ve dişlerini yumrukla kırdığını anlattı. Gülsün’ün vücudunda bilirkişi tarafından tespit edilen 54 yara izi bulunduğunu belirten savcı Schauer, sanıkların bu suçları birer birer itiraf ettiğini kaydederek, koca Nuri Altın hakkında 6 sene 9 ay, kayınbirader İmdat Altın (29) hakkında 4 sene 9 aya hapis cezası, kaynana Hatice’ye ise 90 günlük para cezası verilmesini talep etti.

İçini Hürriyet’e döktü
Ailenin kendisini öldürmesinden korkan ve Weisser Ring adlı yardım kuruluşu tarafından başka bir kente yerleştirilen 2 çocuk annesi Gülsün Altın (28), aileye verilen cezayı az bulduğunu söyledi. Gülsün Altın, “7 yıllık işkencenin cezası bu olmamalıydı” dedi.

Gülsün kendisinin 7 yıl boyunca çöpteki atıklardan beslendiğini, açlıktan 45 kiloya düştüğünü, yaraları belli olmasın diye tesettüre sokulduğunu, doktor yüzü görmediğini anlattı. Gülsün Altın “Hollanda’dan 7 sefer ağabeyim geldi, ama 'Gülsün seninle görüşmek istemiyor' diyerek geri gönderdiler. Evimizin anahtarı bile bende yoktu” diyerek gözyaşlarına boğuldu.

Gülsün’ün avukatı Meral Bayar ise verilen cezayı yeterli bulduğunu açıklarken, “Bundan sonra sıra tazminat davasında” dedi.