Gel de güven

Hatta şart...

Devletlerarası ilişkiler için de geçerlidir bu ilke.

Hükümetler değişse bile atılan imzalara sadık kalınması gerekir.

Daha doğrusu öyle olmalıdır...

Demokratik hukuk devletlerinde halk ile politikacılar arasındaki güven de önemlidir.

Hatta sistemin korunması için bu gereklidir...

Ancak demokratik bir hukuk devleti olan Almanya Federal Cumhuriyeti'nde, politikacıya ve politikaya duyulan güvenin her geçen yıl azaldığı görülmektedir.

2010 yılında ciddi bir Alman kurumu tarafından yapılan kamuoyu yoklamasında, Almanların sadece yüzde 7'sinin politikaya ve politikacılara güven duyduğu saptanmıştır.

Son yapılan kamuoyu yoklamalarında bu oran yüzde 5'e düşmüştür.

Almanların yüzde 83'ü, kendi seçtikleri politikacıların doğru dürüst bir çizgileri olmadığı görüşündedir.

Almanların yüzde 63'ü oy verdikleri politikacıların Almanya'nın çıkarı için çalışmadığı görüşünü paylaşmaktadır.

Bu rakamlar tedirgin edici düzeydedir.

Hatta dehşet verici...

Son haftalarda yaşanan iki politik gelişme insanların politikaya ve politikacılara güvenini daha da sarsmıştır.

Alman Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un aile dostu bir işadamının eşinden aldığı özel krediyle ilgili bölük pörçük bilgiler vermesi insanlarda güven kaybına yolaçmıştır.

Aynı durum Almanya'da emeklilik yaşının 67'ye çıkarılmasıyla ilgili gelişmeler için de geçerlidir.

67'sinde emekliliğin temelleri Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) ile Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) 2005-2009 yılları arasında oluşturduğu büyük koalisyon hükümeti döneminde atılmıştır.

Dönemin SPD'li Federal Çalışma Bakanı Franz Müntefering'in öncülüğünde hazırlanan tasarıda Almanya'da emeklilik yaşının kademeli olarak 65'ten 67'ye yükseltilmesi hedeflenmiştir.

CDU/CSU ile Hür Demokrat Parti'nin (FDP) iktidarı döneminde de tasarıya son şekli verilmiş ve 1 Ocak 2012 tarihi itibariyle geçerli olmak üzere 2029 yılına kadar kademeli olarak Almanya7da emeklilik yaşının 67'ye yükseltilmesi kararlaştırılmıştır.

Buna SPD'li Eyalet Hükümetleri de destek vermiştir.

İşte uygulama başqlar başlamaz SPD'nin sol kanadı ile CSU'dan “çatlak sesler” yükselmeye başlamıştır.

CSU Genel başkanı ve Bavyera Eyalet Başbakanı Horst Seehofer, 55-65 yaş grubunda çalışanların oranının çok yüksek olmasına gerekçe göstererek, 67'binde emekliliğin “yeniden gözden geçirilmesini”, yani bir yerde “iptal edilmesini” istemiştir.

SPD sol kanadı da aynı görüştedir...

Hatta SPD Genel Sekreteri Andrea Nahles, yasanın iptali için bir yasa tasarısı hazırlayıp Federal Meclis'e sunacaklarını bile ilan etti,.

Bu “gerekçenin” doğruluk payı vardır...

Ama emeklilik yaşının yükseltilmesi tartışmaları döneminde de rakamlar aynıydı...

O yaş grubunun yarısından fazlasının çalışmadığı biliniyordu.

Yani o günden bugüne rakamlarda bir değişiklik olmadı.

O halde şimdi bu yaygara niye?

İşte bu ve benzer tutumlar, insanların politikaya da politikacıya da güvenini azaltmaktadır...

Tabii demokrasiye ve demokratik hukuk devletine de...