Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE Büyük Millet Meclisi’nin dört “Avro-Türk”e “Üstün Hizmet Ödülü” vereceğini duyduğumda, bugüne kadar anayurdumuzun vefasızlığına yönelik düşüncelerimi yeniden gözden geçirmeye karar verdim.
Her ne kadar bu düşüncelerimde şimdilik- pek bir değişiklik yaratmasada, TBMM’nin bu kararını en azından “bir başlangıç” için “umut verici” olarak buldum.
Üstelik bu ödüle layık görülen dört Türk, her türlü övgüyü çoktan hak ettiler. Bunun farkına varılması, “vefakar” bir anayurt olma yolunda atılan önemli bir adımdır.
***
Pazartesi günü TBMM’de yapılacak törenle ödüllerini alacak olan dört Euro-Türk’ten biri olan Vural Öger, daha iki hafta önce bu sütunda yazı konum oldu.
Bu yazıda, Öger’in Avrupa Parlamentosu’nda ki çalışmalarından övgüyle söz etmiş, Türkiye’nin AB üyeliği için nasıl “cansiperane” bir çaba yürüttüğünü örneklerle anlatmıştım.
Bu nedenle TBMM’nin ödül listesi içinde Öger’in bulunması beni mutlu etti.
Benim Brüksel’de, Strasbourg’da yakından takip ettiğim ve bizzat şahit olduğum bu çalışmaların, Ankara tarafından da fark edilmiş olması sevindirici bir durum.
***
Ödüle layık görülen diğer Avro-Türk’lerden Profesör Yaşar Bilgin’in çalışmalarını ise çok yakından takip ettim. Bilgin’in adı, Hürriyet-Avrupa içerisindeki haberlerde çok sık yer alır. Gazetemizin “Aile içi şiddetle mücadele” kampanyasına verdiği desteği biliyorum ve sadece sağlık konularındaki faaliyetleriyle değil, Euro-Türk’ün her sorununun çözümü ile ilgili verdiği mücadeleyi taktirle izliyorum. Yaşar Bilgin, bu çabalarıyla zaten Almanya’daki Türklerin gönlünü kazanmış bir insan. TBMM de bunu görmüş ve değerlendirmiş oldu.
Ordinaryus mertebesine kadar çıkmış olan Oktay Tabasaran ise, zaten yaptığı “bimsel”çalışmalarla kendini kanıtlamış bir kişi. Özellikle 1972’de Almanya’da bizzat kendisinin kurduğu “Atık Hava Kürsüsü” ile bir çok ödüle layık görüldü. Sadece Almanya’da değil, dünyada “biyopsikoloji” alanında sayılı bir kaç kişiden biri olarak bilinen Profesör Onur Güntürkün’e verilen ödüllerin sayısı o kadar çok ki... Bu ödüller arasına TBMM’nin vereceği “Üstün Hizmet Ödülü”nün eklenmesi, Ankara’nın gecikmeli de olsa bir Euro-Türk’e vefası olsun.
***
Pazartesi günü Ankara’da düzenlenecek olan bir törenle ödüllerini alacak olan dört Euro-Türk, bugüne kadar bir çok uluslararası kuruluşlar, vakıflar ve hatta devletler tarafından onlarca ödüle layık görüldüler.
Ankara ise şimdi harekete geçiyor.
Olsun. Biz bu gecikmeyi, hatta “vefasızlığı” unutmaya hazırız. Yeter ki bu adım, “vefasızlığın sonunun başlangıcı” olsun. Yeter ki Ankara, topraklarından gelmiş bu insanlara sahip çıktığını, onların başarılarıyla övündüğünü, gurur duyduğunu hissettiren adımlar atsın.
Bu yeter bize...