Güncelleme Tarihi:
Yeşiller Eşbaşkanı Cem Özdemir ile Hamburg’ta 23 Kasım’da yapacağı kurultay öncesi sabah kahvaltısında Sol Parti ile koalisyonu konuştuk. Sadece bunu değil tabii.. Yeşiller, eyalet seçimlerinde başarılı grafik çizerken, son genel seçimlerden itibaren federal düzeyde neden düşüşte. Bunun parti yöneticileri arasındaki derin görüş ayrılığından kaynaklandığı görüşü hakim. İki Eşbaşkan Cem Özdemir ile Simone Peter birçok konuda ayrı telden çalıyor. Peki bu ayrılık ne kadar derin? İşte sorular ve yanıtları:
Thüringen’de kızıl-kırmızı-yeşil bir koalisyon yolda. Yeşiller’in Sol Parti’yle koalisyona girmesi doğru mu?
Bir parti başkanı olarak çok seviniyorum. Şu ana kadar 7. koalisyondan sonra 8. koalisyonu olacak Yeşiller’in. 16 eyaletin 8’inde biz hükümet ortağı olacağız. Baden Württemberg’te eyalet Başbakanı ise Yeşiller’den. 6’sında Sosyal Demokratlarla koalisyon ortağıyız. Hessen’de Hıristiyan Demokratlarla, şimdi de Thüringen’de Sol Parti ve Sosyal Demokratlarla. Dolayısıyla her türlü opsiyon bizim için açılmış olacak. Bu bir parti başkanı olarak benim için iyi bir gelişme. Eyaletler Meclisi’nde anahtar parti konumuna geliyoruz.
CUMHURBAŞKANI HAKLI MI?
Cumhurbaşkanı Gauck, Sol Parti başkanlığındaki bir koalisyona karşı uyarılar yaptı. ‘Sol Parti’ye ne kadar güvenebiliriz’ dedi. Cumhurbaşkanı haklı mı eleştirisinde?
Kendi biyografisine bakıldığında, böyle bir şey söylemesini doğal buluyorum. Eski Doğu Almanya’daki, bir diktatörlük rejimiydi. Biz Doğu rejiminin devamı olan Sol Parti’yle Thüringen’de koalisyon için bir ön şart koştuk. Bu rejimin bir diktatör rejimi olduğunu açıklamasını istedik ve böyle bir açıklamayı imzalattık. Cumhurbaşkanının endişelerini ciddiye alıyoruz. O endişeler bizim de endişelerimiz. Üç parti ayrıca başka bir anlaşma yaptı. Eski rejimde sorumluluk taşımış birisi, hükümete giremez. Sol Parti buna da imza attı.
GÖRÜŞLER FARKLI
Ama Yeşiller Eşbaşkanı Simone Peter, Cumhurbaşkanı’nı eleştirdi...
Önemli olan hedefte hemfikir olmamız.
Ama Simone Peter’le sadece bu konuda değil, birçok konuda hemfikir olmadığınız görünüyor. Örneğin Kuzey Irak’a silah yardımı konusunda. Siz ‘evet’ dediniz, Peter ‘hayır’ dedi. Fraksiyonla da görüş ayrılıklarınız var...
Önemli olan sonuç. Thüringen’de hükümet konusunda hemfikiriz. Silah yardımı konusuna gelince, bugün Claudia Roth da Türkiye’yi Kobani’ye yardım koridorunu baştan açmadı diye eleştirdi. Bu ne demektir? Koridordan neler taşınacak oraya. İnsani yardım dışında silah da tabii. Demek ki benim söylediğim şey bugün artık bizim politikamız.
ÇEKİŞME VAR
Ama sizinle Simone Peter arasında hemen her konuda bir çekişme gözden kaçmıyor... Öyle değil. Daha dün koalisyon müzakerelerin başlamasını birlikte selamladık.
Yeşiller 1983 yılında ilk kez Federal Meclis’e girdi. Ardından hep yükselişe geçti. Hatta Yeşiller bir halk partisine dönüşüyor denildi. Ancak son seçimlerden beri Yeşiller federal düzeyde başaşağı gidiyor...
Biz geçen seçimlerden ders çıkardık. Seçimlerdeki baş adayımız Jürgen Trittin görevini bıraktı. Şimdi milletvekili. Yönetim değişti. Diğer bir ders ise hükümet kurmak için sadece ve sadece Sosyal Demokratlara bağlı kalmamak.
Hessen ve Thüringen’de yaptığımız gibi. Bundan böyle Sosyal Demokratlar dışındaki opsiyonları da devre dışı bırakmıyoruz. Bu görüş artık partide egemen görüş.
Siyah-yeşil koalisyon opsiyonundan mı bahsediyorsunuz?
Sadece siyah-yeşil değil. Bütün opsiyonlar. Thüringen de buna dahil, Hessen de. Hessen’de ilk defa Hıristiyan Demokratlarla koalisyon kurduk.
ÜÇÜNCÜ PARTİ OLDUK
Sekiz eyalette Yeşiller iktidarda. Ama bu başarı federal düzeye niye yansımıyor?
Şu anda oylarımız kamuoyu yoklamalarında yüzde 10’a yükseldi. Avrupa Parlamentosu seçimlerinde 3. parti olduk. Gidişat iyi yönde.
Federal düzeydeki başarısızlığın nedenlerinden biri olarak yönetimdeki görüş ayrılığı gösteriliyor...
Hayır, geçen seçimlerde bazı konularda yürüttüğümüz yanlış çizgiden dolayı
VEZİRİSTAN...
Trittin sizin eyaletiniz Baden Württemberg’i ‘Veziristan’ diye adlandırdı, Talibanların sığındağı Pakistan’daki dağlık bölge Veziristan’ı kastederek.
Siyasette önemli olan başarı. Biz başarılıyız, hem de çok.
Veziristanlı olarak görüyor musunuz kendinizi?
(Gülüyor)... Partili arkadaşım federal düzeyde iki kez baş adaydı ve ikisinde de başarısız kaldı. Winfried Kretschmann baş aday oldu ve tüm dünyadaki tek Yeşil eyalet başbakanı olarak tarihe geçti. Tübingen, Stuttgart ve Freiburg büyükşehir belediye başkanları Yeşiller’den. Demek ki, birşeyleri doğru yapıyoruz. Bu, birilerinin hoşuna gitmeyebilir. Ama önemli olan sonuç. Başarılı olanlardan ders çıkarmak gerekir.
Veziristan başarılı mı diyorsunuz?
Coğrafya dersinden hatırladığım kadarıyla bu eyalete Baden-Württemberg deniyor. Geçen Hindistan’a giderken Veziristan üzerinden uçtum. Hatta geçtikten sonra bir tweet attım. ‘Şu anda Veziristan üzerinden uçuyorum. Jürgen
Trittin özür diledi mi’ diye sordum. O da zaten ‘yanlış anlaşıldım’ dedi.
YEŞİL ÇAĞ BİTTİ Mİ
Tarihçi Paul Nolte, Yeşil Çağ artık bitti diyor...
Tam tersine sadece burada değil, başka ülkelerde de Yeşil düşünce giderek güçleniyor. En önemli konu şimdi iklim değişikliği. Bu eskiden bir yan konuydu. Bugün merkezi konu. Sermaye de eskiye göre bize çok yakın. Örnek, beslenme. En büyük çevre düşmanlarından birisi tarım sektörü. Bugün herkesi daha çok ilgilendirenler ‘Yediğim yemekler sağlıklı mı? Yediğim hayvanın eti benim ahlak anlayışıma uygun mu?’ Vatandaş bunu bilmek istiyor. Yemekte hormon var mı yok mu, organik mi? Bugün en can alıcı sorular bunlar. Çevre konusu aslında yüzyılın konusu: Bu dünyayı çocuklarımızdan ödünç aldık. Bu bilinçle yaşayalım! Bir gün hesap vereceğiz. Birileri ‘orman kestim, HES yaptım, alışveriş merkezleri kurdum’ diyecek, başkaları ise ‘yenilenebilir enerji için ve doğa için mücadele verdim’ diyecek.
KOHL DE HAKLI BİZ DE
Eski başbakanlardan Helmut Kohl, kırmızı-yeşil koalisyonunun, hazır olmayan Yunanistan’ı Euro’ya almasının en pahalı hata olduğunu söyledi. Haklı mı?
Helmut Kohl’e saygım var. Benim de kendisine vereceğim cevap; ‘Siz de Euro’yu başlattığınızda ekonomistlerin söylediği bazı uyarıları dinlemediniz’ olur. O da haklı, biz de. Geçmişteki olayları eleştirmek bir şey getirmez.
TAKSİYLE GELDİM
Buraya arabayla mı, taksiyle mi geldiniz? Bugün taksiyle geldim. Ama iki bisikletim var. Biri evde biri parlamentoda. Kısa yollara genellikle bisikletle gidiyorum. Kızım da artık bisikletle okula gidiyor. O da inşallah iyi bir çevreci olacak.