Güncelleme Tarihi:
Gazze Şeridi'nde hemen herkesin bildiği konuyu, özellikle El Fetihliler, "öldürülecekleri" korkusuyla yüz yüze anlatmaktan çekiniyor. Ancak edinilen bilgiler ve yerel insan hakları örgütlerinin kayıtları, durumun vahametini ortaya koyuyor. Çünkü Hamas'ın kurduğu söylenen "ölüm mangaları", hastanede yatan El Fetihlileri bulup herkesin gözleri önünde öldürüyor.
El Fetihlilere yönelik baskılar, en basitiyle tehditlerden başlayıp, işkence, "dizlerinden vurma" ve herkesin ortasında "infaz etmeye" kadar varıyor.
Evlere El Fetih bayrağı asmak, yürüyüşlerde El Fetih bayrağı taşımanın yasak olduğu, düğünlerde bile El Fetih şarkıları çalmanın mümkün olmadığı belirtilirken, arabalarında El Fetih'e ait şarkılar çalanların, polis tarafından durdurulup, CD'lerine el konulabileceği anlatılıyor.
Gazzeli görgü tanıklarının ifadelerine göre, El Fetihlilere yönelik işlenen cürümlerden birine örnek Sahir Selame (23) cinayeti. Evli, 4 aylık bir kız çocuğu bulunan Sahir Selame, savaşın ilk bir iki günü içinde, İsrail bombardımanları tarafından değil, Hamaslı militanlarca öldürüldü. Selame'nin, diğer El Fetihlilerle birlikte, bombardımanlarda ölen "Yahya Ebu Nimer" adlı arkadaşlarının cenazesini kaldırmak için, bölgenin güneyindeki Refah'ta El Avda camisine gittikleri, Hamaslı militanların camiye girişlerine izin vermeyip, "gidin başka bir yerde kılın cenaze namazını" dedikleri; ikindi namazında, Ebu Nimer'in cenazesinin kaldırılması sırasında El Fetih sloganları atan Selame'nin Hamaslı militanlarca vurularak öldürüldüğü belirtiliyor.
BOMBARDIMAN ALTINDA EV HAPSİ
Hamaslı militanların, bazı El Fetihlileri, vurulan hapisaneden çıkanları savaşın en yoğun olduğu günlerde, ağır bombardıman altında "evlerinde" hapisle cezalandırdıkları iddiaları çok yaygın.
Anlatılanlara göre, bir komşusu Hamaslılar tarafından öldürüldüğü için Hamas'a söven "O", evi gece yarısı militanlarca basılarak tehdit edildi. Arkadaşları arasında bazı Hamas militanları da bulunan "O"nun evine gelenler, "Arkadaşlarına dua et, yoksa dizine kurşunu yemiştin" deyip, hapishaneler bombardımanda tahrip olduğu için kendisine "ev hapsi" uygulayacaklarını, çıkmaya kalkarsa "vurulacağını" bildirdiler.
"O" adlı Filistinlinin Refah'ta bombalamalar devam ederken tüm ailesi evi terk ettiği halde, "Hiç olmazsa yaşama ümidim var" diyerek evinden ayrılmadığı, evin ise bombardımanda isabet almadığı ifade edildi. "O", savaşın bitimini takip eden birkaç gün içinde, kızını da alarak Mısır'a kaçtı.
İŞBİRLİKÇİ SUÇLAMASIYLA ÖLDÜRÜLENLER
Savaş sırasında, Hamaslı militanların "İsrail'le işbirliği" yaptıkları gerekçesiyle en az 8 El Fetihli'yi "infaz ettikleri" de belirtiliyor.
Bunlardan biri Hamaslı İçişleri Bakanı Said Siyam'ın koruması. Said Siyam, 15 Ocak'ta, Gazze Şeridi'ne İsrail operasyonunun bitmesine birkaç gün kala, evine düzenlenen bombardımanda, bazı korumaları ve kardeşlerinden biriyle öldü. Ancak Siyam'ı daha önce saklandığı yerden vurulduğu eve getiren korumasının, o sırada yanında olmadığı ve bombardıman sırasında evin dışında bulunduğu ortaya çıktı. Siyam'ın öldürülmesinden sadece iki saat sonra, söz konusu koruma, "İsrail tarafına Siyam'ın bulunduğu evi bildirdiği" gerekçesiyle infaz edildi.
Siyam'ın ölümü sonrası, El Fetihlilere ait bazı internet siteleri, El Fetih-Hamas çatışmaları sırasında çok sayıda kişiyi öldürttüğü gerekçesiyle, Siyam'ın öldürülmesini "adaletin yerini bulduğu" yorumlarıyla yansıtmışlardı.
Söz konusu internet sitelerinde, Siyam'ın öldürüldüğü haberinin altında, "diğerlerinin de onu takip etmesine" yönelik dilekler, hatta "Seni Seviyoruz (İsrail Savunma Bakanı) Ehud Barak. Gerçekten iyi vuruştu. Ve tümüyle senin arkandayız. Lütfen bizi, diğerlerinin de üzerine giderek mutlu et" yazılı yorumlar yer almıştı.
HASTANELERDE İNFAZ
Verilen bilgiler sokakta hatta hastanelerin içinde, acil servislerde bile, doktorların gözleri önünde Hamaslı militanların infazların gerçekleştirildiği yolunda. Ancak hiçbir doktor ya da hastabakıcıdan bu konuda bir açıklama almak mümkün değil çünkü hepsi korkuyor.
İsrail bombardımanlarınının başladığı ilk günün ertesinde, Hamas'ın bir çok karargah ve karakollarını boşalttığı, ancak El Meştel adlı polis merkezinde, tutuklu bulunan El Fetihlileri "kasıtlı olarak bombardıman altında bıraktığı" belirtiliyor. El Meştel'deki tutuklu yakınlarının, Hamaslılara gidip yalvarmasına ve "tutukluları serbest bırakın" demesine rağmen bu taleplerinin reddedildiği ve burada en az 50 tutuklunun öldüğü verilen bilgiler arasında. İlk füzenin burayı vurmasını takiben, tutuklu yakınlarından birinin kapıyı açtığı, bazılarının kaçmaya çalışırken Hamaslı militanlarca açılan ateşte öldürüldüldükleri, bazılarının yaralı olarak kaçmayı başardığı anlatıldı.
Söylenenlere göre, hastaneye yaralı olarak getirilenlerden ikisi, Şifa hastanesinde ameliyat edildikten sonra yoğun bakım odasına götürülürken, içeriye gelen maskesiz 4 kişi tarafından kaçırılarak infaz edildiler.
Şifa hastanesinin acil servisinde bekleyen iki yaralı da yine herkesin gözü önünde, tabancayla vurularak öldürüldü.
Geçen hafta içinde Usame Atalla adlı (40) bir öğretmenin önce evinden alınıp kıyasıya dövüldüğü ve hastaneye kaldırılan Atalla'nın hastanede infaz edildiği de bildirildi.
Gazze'nin Şeyh Rıdvan mahallesinden Hişam Tevfik En Naccar da oğlunu kaçırmak isteyen Hamas mensuplarınca kıyasıya dövüldükten sonra öldürüldü. Eve gelen "maskeliler"in En Naccar'a ve evdeki diğer 11 kişiye yere uzanmalarını söyledikten sonra üzerlerine ateş açtıkları, olayda iki kız dahil diğer 11 kişinin hepsinin yaralandıkları belirtildi.
"DİZ DEĞİŞTİRME" OPERASYONLARI
Gazze'de halk arasında dizinden vurulmaya "Diz Değiştirme" deniliyor. Dizlerinden vurulan birçok El Fetihli hastanelere gitmekten korkuyor, evlerinde "kendi kendilerine" tedavi uyguluyor; iyileşmeyi bekliyor. Hastaneye gidebilenler de korku içinde bekleşiyor. Gazze Şeridi'nin kuzeyinde Abdullah Hasaneyn ve Muhammed Ebu Safiye adlı El Fetihlilerin her ikisinin de dizlerinden birçok kurşun yarası aldıkları, ikisinin de bacaklarının dizlerinden kesilmek durumunda kaldığı kaydedildi.
Gazze'nin Nasır mahallesinde, bir camide imamlık yapan Sami Hasan Tanera, polis arabasına bindirilip götürüldü, sonra dizlerinden vuruldu.
Bir hafta kadar önce de biri El Fetihli iki Gazzeli kıyasıya dövüldü; vücutlarındaki tüm kemiklerin kırıldığı söylendi. Ölümüne dövülen Adil Raşvan adlı Filistinli (50) dükkan sahibinin Hamas'a küfrettiği için dövüldüğü, iki bacağı ve kolunun da kırıldığı anlatıldı.
El Fetihli Bessam El Kilani'nin de sırf El Fetihli olduğu için yine Hamaslı militanlarca ölesiye dövüldüğü ve vücudundaki kırıklara rağmen, doktora gitmediği öğrenildi.
EL FETİH'İN DEĞERLENDİRMESİ
Batı Şeria'daki El Fetih liderlerinden İbrahim Ebu Neca da 4-8 arasında El Fetihlinin Hamas hükümeti güvenlik güçlerinin siyasi cinayetine kurban gittiğini söyledi. Ebu Neca, öldürülenlerin isimlerini vermedi, onlarca El Fetihlinin de İsrail bombardımanları sırasında "ev hapsinde" tutulduklarını doğruladı.
Gazze'deki El Fetih Sözcüsü Fehmi Ez Zarir de, en az 16 El Fetihlinin öldürüldüğünü, onlarcasının yaralandığını bildirdi.
HAMAS'TAN İKİ AÇIKLAMA
Gazze'deki fiili Hamas hükümeti, yargısız infaz, fiziksel saldırı ve diğer suçlara ilişkin iddiaların doğru olmadığını söylüyor. İçişleri Bakanlığı sözcüsü İhab Hüseyin, El Fetihli bazı yetkililerce yapılan açıklamaların kesinlikle doğru olmadığını belirtip, "Saldırıya uğrayan kim varsa bana gelsin. Eğer El Fetih tarafının iddia ettiği gibi şikayette bulunmaktan korkuyorlarsa, bana başvursunlar. Bizzat ben ilgileneceğim" dedi.
İhab Hüseyin, özellikle savaş sırasında işlendiği öne sürülen ve halen de devam eden suçlarla ilgili iddiaları yine de araştıracaklarını söylemesine rağmen, yerel haber ajansı Maan'a göre, Şam'daki Hamas liderlerinden Musa Ebu Marzuk, Hamas'ın, İsrail'in taarruzları sırasında bazı "işbirlikçileri" infaz ettiğini doğruladı, bunların çoğunluğunun El Fetihli olduğunu belirtti.
İNSAN HAKLARI ÖRGÜTLERİ
Gazze'deki insan hakları örgütlerinden El Mezan, Hamaslı militanlarca işlenen cürümleri; öldürülüp yaralananların isimlerini tek tek topluyor.
Gazze'deki "İnsan Hakları Bağımsız Komisyonu" adlı örgüt de konuyla ilgili bir rapor hazırladı. Savaş sırasında, bazılarına "çok yakın mesafeden ateş açıldığını" kaydeden kuruluş, raporunda bu suçları işleyenlerin resmi üniformalı, bazen maskeli olduklarını; insanların "dizlerine ateş ettiklerini", bazılarını çok ağır şekilde dövdüklerini, ev hapsi uyguladıklarını ve vatandaşları, emirlerine uymadıkları takdirde aileleriyle birlikte cezalandıracakları yolunda tehdit ettiklerini ifade etti.
Komisyon, yasadışı infazların ve şiddet eylemlerinin durdurulmasını isterken, Gazze'de El Fetihlilere yapılanların, Batı Şeria'da da (Hamaslılara yönelik) ortaya çıkmasından endişe ettiklerini bildirdi.
İnsan Hakları Bağımsız Komisyonunun raporuna göre, en az 20 kişi bu şekilde öldürüldü; 116 kişi de ayaklarından vuruldu. Rapora göre, en az 150 El Fetihliye İçişleri Bakanlığının talimatıyla, savaş sırası bombardımanları sırasında "ev hapsi" uygulandı.
Verilen bilgilere göre, ev hapsinde tutulacaklarla ilgili olarak İçişleri Bakanlığının hazırladığı bir talimatname, bazı Filistinli yerel haber ajanslarının da elinde mevcut. Bu talimatnamede, listede yer alan El Fetihlilerin, cuma namazı hariç, evlerinden çıkarılmamaları, emirlere uymamaları durumunda "olayın halledilmesi" isteniyor.
Gazze'deki hükümet yetkilileri, bu talimatnameyi ve içindekileri ne doğruluyor, ne yalanlıyor.
FİLİSTİN HALK KURTULUŞ CEPHESİNDEN KINAMA
Gazze'deki siyasi partilerden, sol kesimde yer alan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Gazze Şeridi'nde savaş döneminde Filistinlilere Hamas güçlerince uygulanan şiddet eylemlerini, yaptığı yazılı bir açıklamayla kınadı.
Açıklamada, bütün Gazzelilerin savaş sırasında birlik haline geldikleri ifade edilerek, Hamas'ın şiddet kullanmasının utanç verici olduğu belirtildi.
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Gazze'deki Filistinlilerin, hem insanlara, hem mal ve mülklerine zarar veren İsrail saldırılarına maruz kaldığını, bunun ardından Filistin halkının, ulusal birlik için ikinci bir şans aradığını ifade etti, Hamas'ın özellikle kendi parti mensuplarına ve diğerlerine kaçırıp işkence etme, öldürme uygulamalarına son vermesini istedi.