Futbolda şikeye karışanlara en ağır ceza

Siyasetin ömrü kısadır. Birçok konu insanları etkileyecek, Euro krizi aşılacak, eyaletlerde seçim olacak ve çoğunluklar değişecek. Ancak bir şey aynı kalacak: Hafta sonları hüznü ve sevinciyle, süprizleri ve sakatlıklarıyla, futboldaki puan mücadelesi devam edecek. Ve futbol hayranları takımlarını destekleyecek, onlarla beraber sevinip, üzülecek. Futbol sonuçları bazen aile hayatlarını bile etkileyebilecek. Futbol dünyanın en güzel yan meşguliyeti.

Yürütülen şike soruştuması nedeniyle Türkiye Süper Ligi’nin başlangıç tarihi 5 Ağustos’tan 9 Eylül‘e alındı. 19 maç hukuk dışı yöntemler ile etkilenmek istenemiş. Oyuncu, yönetici ve antrenörler şu anda cezaevinde tutuluyor. İtalya da şike olaylarına karışmıştı.

Bir kaç sene önce Almanya'da bir hakem bahis mafyası ile beraber maçlara şike karıştırdığında, bu olay beni siyasi rakiplerimin kızdıramayacağı kadar kızdırmıştı. Evet futbolda paranın önemi büyük, şampiyonluklar milyonlarca para demektir. Ama suçlular bütün bir milletin duyguları ile oynadıklarının farkındalar mı?

Sporda eğer performans değilde para söz sahibi olursa, bu sporun öldüğünün anlamına gelir. Takımlar bilerek kaybederse, neden insanlar takımların taraftarı olsun ki? Sonuç zaten maç öncesinden belirlenmiş ise, neden stadlara gitsinler ki?

Her kim futbola şike karıştırırsa, bir hırsızdan daha fazla zarar verir. İnsanlara yaşadığımız bu huzursuz dünyada bir değişiklik sağlayan ve bir artı kimlik veren birşeye zarar vermiş olur.

Şike suçluları için en ağır cezayı umuyorum, oyuncu, antrenör, hakem ve yönetici farketmeksizin. Onlar her bir taraftardan ve ülkeleri yöneten siyasi liderlerden daha fazla para kazanıyor. 20, 30 yaşlarındaki gençlerin her konuda dürüst olup, örnek davranışlar sergilemeleri gerekiyor. Ne kadar ayrıcalıklara sahib olduklarının farkında olmaları lazım. Milyonların desteğini ve güvenini boşa çıkaranların birdaha yeşil sahalarda yeri olmamalı.

Bundesliga ve Süper Lig’in temiz ve heyecanlı geçmesi dileğiyle.