Güncelleme Tarihi:
Fuarda bir seminer vereceği öğrenilen Orhan Pamukun 2006 yılı Nobel Edebiyat Ödülünü kazanması ile başlayan Türk Edebiyatı'na ilginin en çok arttığı ülkelerin başında gelen Almanya'da 2007 yılı içinde 17 yazarın kitabının yayınlanacağı, bu sayının daha yukarılara çıkarılması için 2007 Frankfurt Kitap Fuarı'nda telif ajanslarının yoğun olarak çalışacakları belirtildi.
Başta Orhan Pamuk olmak üzere Yaşar Kemal, Nazım Hikmet, Orhan Kemal, Rıfat Ilgaz, Oğuz Atay, Necip Fazıl Kısakürek, Füruzan, Adalet Ağaoğlu gibi Türk yazarlarıyla Türk edebiyatının tanıtılacağı Frankfurt Kitap Fuarı'nda düzenlenecek etkinliklerle Türkiye'nin Konuk Ülke olacağı 2008 öncesi ön vitrin çalışması yapılacak. Kültür Bakanlığı geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Ulusal Standta özel bir Orhan Pamuk Köşesi hazırlayacak.
NOBELE UZANAN BİR HAYAT HİKAYESİ
1952'de İstanbulun tanınmış burjuva ailelerinden birinin son çocuğu olarak Nişantaşı'nda doğan Orhan Pamuk, Babası IBM firmasının Türkiye bölümünde genel müdürlük yapmış olan Gündüz Pamuk, annesi 1700'lü yıllarda Girit valiliği yapmış olan İbrahim Paşa'nın soyundan Şeküre Hanımdır.
Orhan Pamuk Cevdet Bey ve Oğulları ve Kara Kitap adlı romanlarında anlattığına benzer kalabalık bir ailede ve şehrin Batılılaşmış ve zengin semti Nişantaşı'nda büyüyüp yetişti. Otobiyografik kitabı İstanbul'da anlattığı gibi Pamuk çocukluğundan yirmi iki yaşına kadar yoğun bir şekilde resim yaparak ve ileride ressam olacağını düşleyerek yaşadı. Liseyi İstanbul'daki Amerikan lisesi Robert College'de okudu.
İstanbul Teknik Üniversitesi'nde üç yıl mimarlık okuduktan sonra, mimar ve ressam olmayacağına karar verip bıraktı. İstanbul Üniversitesi'nde gazetecilik okudu, ama bu işi de hiç yapmadı. Pamuk, yirmi üç yaşından sonra romancı olmaya karar vererek başka her şeyi bıraktı ve kendini evine kapatıp yazmaya başladı. Romanı Cevdet Bey ve Oğulları yedi yıl sonra 1982'de yayımlandı. İstanbullu zengin ve Pamuk gibi Nişantaşı'nda yaşayan bir ailenin üç kuşaklık hikâyesi olan bu roman Orhan Kemal ve Milliyet roman ödülleri aldı. Pamuk ertesi yıl Sessiz Ev adlı romanını yayımladı ve bu kitabın Fransızca çevirisiyle 1991 Prix de la découverte européene'i kazandı.
Venedikli bir köle ile bir Osmanlı alimi arasındaki gerilimi ve dostluğu anlatan romanı Beyaz Kale (1985), 1990'dan sonra da başta İngilizce olmak üzeri pek çok dilde yayımlanarak Pamuk'a uluslararası ilk ününü sağladı. Aynı yıl Pamuk karısıyla Amerika'ya gitti ve 1985-88 arasında New York'ta Columbia Üniversitesi'nde "misafir alim" olarak bulundu. Büyük bir çoğunluğunu burada yazdığı ve İstanbul'un sokaklarını, geçmişini, kimyasını ve dokusunu, kayıp karısını arayan bir avukat aracılığıyla anlatan Kara Kitap adlı romanı 1990'da Türkiye'de yayımladı. Fransızca çevirisiyle Prix France Culture (ödülünü) kazanan bu roman hem popüler hem de deneysel olabilen, geçmişten ve bugünden aynı heyecanla söz edebilen bir yazar olarak Pamuk'un ününü hem Türkiye'de, hem de yurt dışında genişletti. 1991'de, Pamuk'un Rüya adını verdiği bir kızı oldu. Aynı yıl Kara Kitap'taki bir sayfalık bir hikâyeden senaryolaştırdığı Gizli Yüz filme çekildi.
1994'te Türkiye'de yayımlanan ve esrarengiz bir kitaptan etkilenen üniversiteli gençleri hikâye ettiği Yeni Hayat adlı romanı Türk edebiyatının en çok okunan kitaplarından biridir. Pamuk'un Osmanlı ve İran nakkaşlarını ve Batı dışındaki dünyanın görme ve resmetme biçimlerini bir aşk ve aile romanının entrikasıyla hikâye ettiği Benim Adım Kırmızı adlı romanı 1998'de yayımladı. Bu kitapla Fransa'da Prix Du Meilleur Livre Etranger, İtalya'da Grinzane Cavour (2002) ve International Impac-Dublin ödülünü (2003) kazandı.
İçlerinde İngiltere, Almanya, ve Fransa olmak üzere yedisi yurt dışı, dördü yurt içinden toplam 11 prestijli ödülün sahibi olan Orhan Pamuk 2006 yılında 103'üncüsü verilen Nobel Edebiyat ödülünü alan ilk Türk yazar oldu.
NOBEL KONUŞMASI BÜYÜK YANKI UYANDIRDI
Orhan Pamuk, 2006 yılı Aralık ayında, Nobel Edebiyat Ödülü'nü alırken "Babamın Bavulu" adlı bir konuşma yaptı. Pamuk'un otuz iki yıllık yazarlık çabasının ruhunu içtenlikle yansıtan bu duygulu konuşma, bütün dünyada derin yankılar uyandırdı. "Babamın Bavulu" adını taşıyan bu konuşma yazmak ve yaşamak konusunda temel bir metin niteliği taşıyor.
DÜNYADA ORHAN PAMUK İLGİSİ
Pamuk, Danca, Japonca, Katalanca gibi 46 dile çevrildi. Alman Yayıncılar Birliği tarafından 1950 yılından beri verilmekte olan, Almanyanın kültür alanındaki en seçkin ödülü olarak kabul edilen Barış Ödülü, 2005te Orhan Pamuka verildi. Aynı yıl, Fransada her yıl en iyi yabancı romana verilen Le Prix Médicis étranger, Kara verildi. Yine 2005te Almanyanın Darmstadt kenti tarafından, 1978den beri üç yılda bir 'bağımsız düşünen ve cesurca tavır sergileyen şahsiyetlere' verilen Richarda Huch Ödülüne layık görüldü. Aynı yıl Prospect dergisi tarafından dünyanın 100 entelektüeli arasında gösterildi. 2006 yılında TIME dergisi tarafından dünyanın en etkili 100 kişisinden biri seçildi. Eylül 2006da Le Prix Méditerranée étranger Ödülünü, Kar ile kazandı. American Academy of Arts and Lettersın şeref üyesi olan Pamuka, Tilburg Üniversitesi de fahri doktora unvanı verdi.
ESERLERİ
ROMAN:
Cevdet Bey ve Oğulları (1982)
Sessiz Ev (1983)
Beyaz Kale (1985)
Kara Kitap (1990)
Yeni Hayat (1994)
Benim Adım Kırmızı (1998)
Kar (2002)
Renkler (1998,)
SENARYO:
Gizli Yüz (senaro 1992)
ÖDÜLLERİ
1979 Milliyet Yayınları Roman Yarışması, Cevdet Bey ve Oğulları ile
1983 Orhan Kemal Roman Ödülü, Cevdet Bey ve Oğulları ile
1984 Madaralı Roman Ödülü, Sessiz Ev ile
1991 Prix de la Découverte Européenne (Avrupa Keşif Ödülü), Sessiz Ev ile
2005 Fransız Le Prix Medicis Etranger ödülü, Kar ile
2006 Nobel Edebiyat Ödülü