Güncelleme Tarihi:
2017 yılından beri Paris’teki Elysee Sarayı’nda oturan Cumhurbaşkanı Macron’un, Bormes-des-Mimomas ile Saint-Tropez arasındaki küçücük bir adanın tepesine inşa edilmiş Cote d’Azur sahillerindeki yazlık konutunun önüne, göreve geldikten bir yıl sonra 34 bin Euro’ya bir yüzme havuzu yaptırttığına da yer verildi.
Ayrıca yazlık konutun bakımı için her yıl 400 bin Euro harcandığına da.
Evet...
“Devlet malı deniz, yemeyen domuz” zihniyetinin savunulacak hiçbir yönü yoktur.
Ama Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un böyle bir tutum sergiliyormuş gibi gösterilmesinin de savunulacak hiçbir yönü yoktur.
Orta Çağ’da inşa edilen bu konutta, bir zamanlar Napolyon da kalmış, hatta orayı Fransız askerler kışla olarak da kullanmış.
1884-1966 yıllarında Fransız bir sanayici burayı kiralayıp ‘yazlık’ olarak kullanmış.
1968 yılında da dönemin Fransa Devlet Başkanı Charles de Gaulle burayı ‘devletleştirerek’, resmi yazlık evi olarak kullanıma açmış.
Daha sonraki dönemlerde göreve gelen Fransız Cumhurbaşkanları da yaz tatillerini orada geçirdiler.
Hatta Fort de Bregançon’da başka ülkelerin devlet başkanlarını ve başbakanlarını bile konuk ettiler.
Cumhurbaşkanı François Mitterrand, dönemin Almanya Başbakanı Helmut Kohl’ü 1985 yılında orada ağırladı ve Paris ile Bonn (Almanya’nın o zamanki başkenti) arasında daha çabuk karar alınabilmesi için ‘kırmızı telefon’ hattının devreye sokulması bile orada karara bağlandı.
Emmanuel Macron 2018’de İngiltere Başbakanı Theresa May’i, 2019’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i ve 2020’de Almanya Başbakanı Angela Merkel’i yazlıkta ağırladı.
Hepsini de ağustos ayında.
Yani Macron sadece tatil yapmadı, aynı zamanda dünya politikasını da yönlendirdi.
Kaldı ki, bu kadar sorunların ve sıkıntıların yaşandığı bir dönemde, birkaç gün kafa dinlendirmek Emmanuel Macron’un da hakkıdır.
Kişi başına Gayri Safi Milli Hasıla’nın (GSMH) 57 bin Dolar olduğu Fransa’da, devlete ait resmi yazlık evine dönük harcamalar yüzünden, Macron’un adeta ‘günah keçisi’ gibi gösterilmek istenmesi Fransa’ya da Fransızlara da yakışmamaktadır.
Macron çifti yaz tatillerini orada geçirseler de geçirmeseler de tarihi Fort de Bregançon’un bakımı için bu harcamalar zaten yapılacaktır.
MERKEL’E KAFAYI TAKTI
Aynı yaklaşım Almanya için de geçerlidir.
Sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) kafayı Almanya’nın eski Başbakanı Angela Merkel’e taktı.
AfD, görevi bırakmasından bu yana Merkel’e kozmetik ve kuaför giderleri için Federal Meclis’in kasalarından ne kadar para ödendiğini içeren bir önerge sundu.
Almanya’nın 2005-2021 yıllarında aralıksız olarak başbakanlığını yapan Angela Merkel, yurt içinde ve yurt dışında bir dizi toplantılara katılarak ‘fahri olarak’ ülkeyi temsil etmektedir.
Evet...
Merkel’in kozmetik ve kuaför giderleri için toplam 57 bin Euro ödenmiştir.
Ama yasal düzenlemelere göre bu Merkel’in hakkıdır.
Yani Merkel, verdiği ‘fahri hizmetlerle’ bunu zaten ‘anasının ak sütü gibi hak etmektedir’.
Almanya’da Başbakan Olaf Scholz ve özellikle de Federal Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, güzel görünüm sergilemek için yaptıkları harcamalar nedeniyle bazı çevreler tarafından eleştirilere hedef olmaktalar.
AfD’nin önergesine verilen yanıta göre, Başbakan Olaf Scholz ile bakanların bu yılın ilk 6 ayında kuaför, makyaj, kozmetik ve fotoğrafçı giderleri için toplam 452 bin 354 Euro 32 Cent ödeme yapıldı.
Baerbock’un makyaj, kuaför ve kozmetik giderleri için geçen yıl 132 bin 552 Euro ödendi.
*
Evet...
Bu veriler doğrudur.
Ama Almanya Cumhurbaşkanı da Başbakanı da Bakanlar da hem yurt içinde hem de yurt dışında bu ülkeyi ve halkını temsil etmektedirler.
Devlet kasalarından çıkan bu birkaç Euro’nun, yani ‘çerez parasının hesabını yapmak ve hesabını sormak’ varlıklı bir sanayi ülkesi olan Almanya’ya yakışmamaktadır.