Fransa sandığa gidiyor

FRANSA'da 9 ve 16 Mart tarihlerinde iki turlu olarak yapılacak yerel seçimlerde 36 bin 782 yeni belediye başkanı ve 500 bine yakın belediye meclis üyesini seçmek için sandık başına gidiliyor. 44.5 milyon seçmenin olduğu Fransa'da Avrupa Birliği üyesi ülkelerden gelenler de oy kullanabilecek. Seçime 150'ye yakın Türk kökenli aday da katılıyor.

Her altı yılda bir, iki tur üzerinden düzenlenen belediye seçimlerinde geçtiğimiz 31 Aralık 2007 tarihine kadar, seçmen kütüklerine adını yazdıran her Fransız vatandaşı yerel seçimlerde oy kullanma hakkına sahip. Resmi kayıtlara göre, Fransa’da 44.5 milyon civarında seçmen bulunuyor. Oy verme işlemi yerel saatle 08.00’da başlayacak, küçük yerleşim birimlerinde 18.00, orta büyüklükte yerleşim birimlerinde 19.00, büyük kentlerde ise saat 20.00’da sona erecek.

Televizyon ve radyo kanalları, resmi olmayan ilk sonuçları saat 20.00’dan itibaren duyurabilecek.

Fransa’da düzenlenen son kamuoyu araştırması, ilk turu için sol partilerin daha şanslı olduğunu ortaya koydu. 'CSA' kamuoyu araştırma şirketinin Le Parisien gazetesi için yaptığı ankete göre, merkez sol partilerin aday listesi oyların yüzde 44’ünü, merkez sağ partilerin aday listesi ise oyların yüzde 41’ini alacak. Liberal eğilimli 'MoDem' isimli siyasi oluşumun yüzde 7 oranında oy alması beklenirken, aşırı sol ve aşırı sağ yüzde 2’şer, diğer siyasi oluşumlar ise yüzde 4 oranında oy alacak.

Sol parti adaylarının, Paris ve Lyon gibi büyük kentlerde yine belediye başkanlığını elde etmesine kesin gözüyle bakılırken, Marsilya ve Strasbourg gibi kentlerde de yönetimin Sosyalist Partiye geçmesi bekleniyor. Muhalefet, yerel seçimleri, giderek popülaritesi düşen Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Başbakan François Fillon’a yönelik bir 'güven oylaması' haline dönüştürmeye çalışıyor.

Seçimlerin, her ne kadar yerel olsa da, Sarkozy’nin geçtiğimiz aylardaki hararetli özel yaşamı ve seçim vaatlerinin büyük bölümünü yerine getirememiş olması nedeniyle, muhalefetteki Sosyalist Parti’nin zaferiyle sonuçlanması bekleniyor.

Fransa’da muhalefet ve iktidar partileri, bugün seçmenlerine, ilk turu 9 Martta düzenlenecek yerel seçimlerde mutlaka sandığa gitmeleri çağrısında bulundu.

Deutsche Welle'den Kayhan Karaca'nın haberine göre, bu seçimler, büyük olasılıkla, Fransa’da yaşayan Türk kökenlilerin politik entegrasyonlarının başlangıcı olarak tarihe geçecek. Fransa’da ilk defa bu seçimlerde, çoğu 20 ve 30’lu yaşlarda yaklaşık 150'ye yakın Türk kökenli aday, değişik partilerin listelerinden aday oludlar.

Örneğin 300 bin nüfuslu Strasbourg'da çoğu Fransız vatandaşlığına geçmiş 25 bin civarında Türk yaşıyor.Buna rağmen, bugüne kadar kent belediye meclisinin Türk kökenli bir üyesi olmamış. Ancak bu yıl en az 1 Türk kökenli adayın 65 kişilik meclise girmesi bekleniyor.

Bu adaylardan biri Tuncay Sağlamer. Sağlamer, şu anda belediyeyi elinde bulunduran ve iktidarda olan Halk Hareketi Birliği’nden, yani sağ bir partiden aday.

Sağlamer, '1993-1994’lerden bu yana politika içerisindeyim. İlk önce şu an bize muhalif olan partinin içinde oldum birkaç sene. Fakat kendimi içinde göremediğim için birkaç yıl sonra istifa ettim. Toplum içerisine gittiğinizde, kendi Türk toplumunun, çoğunlukta sola oy verdiğini görüyoruz. Halbuki Türkiye ile bir tezat taşıyor. Türkiye’de çoğunluk sağa oy veriyor' diyor.

Strasbourg belediye başkanlığının diğer favorisi olan Sosyalist Parti’nin listesinde ise 2 Türk kökenli aday var. Bu adaylardan Mine Günbay, sol partilerin göçmen kökenlilere daha yakın olduğu görüşünde: 'Sol değerleri savunan bir insanım. Laikliği eşit haklar, insanların hepsinin eşit bir şekilde, yani yabancılar olsun göçmen çocukları olsun hepsine eşit bir şekilde davranmamız gerektiğini düşündüğümüz için, yani sosyalist partisi benim değerlerime çok yakın olan bir parti.'İkinci kuşağın hedefi

Tuncay Sağlamer: 'İkinci jenerasyon artık 30’lu yaşlarını geçti. Belli bir olgunluk belli bir dünya bakışı veya olaylara, toplum içersinde kendine bir entegrasyon bir yer buldu. Sosyal entegrasyonumuzu sağladık, kültürel entegrasyonumuzu sağladık , ekonomik entegrasyonumuzu sağladık, artık siyasal entegrasyonumuzun da vakti geldi' diye konuşuyor.

Mine Günbay: 'İkinci kuşak dediğimiz çocukların artık politikaya atılması çok doğal aslında, çok da şaşılacak bir şey yok, çünkü sonuçta burda doğduk, ben kendimi gayet Fransız hisseden bir insanım.' diyor

Strasbourg’da Türklerin oylarını çekmek için sağ ve sol partiler arasında kıyasıya bir rekabet de yaşanıyor. Öyle ki partilerin belediye başkan adayları, Türk basınıyla özel olarak bir araya geliyor, Türklere ait dernekleri ziyaret ediyor, Türk topluluğuna mesajlar gönderiyorlar. Seçilmeleri halinde Strasbourg ile Türkiye’de bir kenti 'kardeş kent' ilan etme vaadinde de bulunuyorlar.

Son yedi yıldır Strasbourg belediye başkanlığı yapan ve yeniden aday olan, Halk Hareketi Birliği üyesi Fabienne Keller'Bu konuda Konya-Kayseri rekabeti yaşanıyor. Aday başka kentler de var. Eğitim ve sanat alanında işbirliği yapmak birbirimizi daha iyi tanımamızı sağlayacaktır. Böylelikle Türkiye’nin tarih, kültür, coğrafya ve turizmini yakında keşfedebiliriz'dedi.

Seçim sonuçları ne olursa olsun, Fransa’da yaşayan yaklaşık 450 bin Türk kökenlinin politik entegrasyon süreci başlamış görünüyor.