Güncelleme Tarihi:
FRANKFURT Markgraph Atölyesi’nin Kültür Dairesi adına yaptığı tasarı, ‘misafir’ konusunun temel önemini vurgulamak için Frankfurt Toplu Taşıma İdaresi’nin (VGF) U4 ve U5 metro hatlarının ana gar istasyonunun temelden yeniden yapılanmasını öngörüyor. Tasarı, misafir işçilerin Frankfurt kentinin tarihindeki hayati önemine vurgu yaparak, katkılarının 1960’larda gerçekleşen metro inşaatıyla sınırlı olmadığını belirtiyor. Konuya daha merdiven başında parlak, canlı duvar kaplaması ve cesur harflerle dikkat çekiyor. Alanda ‘Gelmek, gitmek, kalmak’ ifadeleriyle seyahat, göçle ilişkilendiriliyor; 14 milyon insan “misafir işçi” olarak Almanya’ya geldi, 11 milyonu ülkeyi terk etti, 3 milyon kişi ise kalıcı oldu.
Platformlarda yer alan reklam sütunlarla, ‘Misafirler çalışırken ekonomik bir mucize’ gibi cümlelerle düşüncelerin sorgulanması amaçlanıyor. Mozaiklerle donatılan dış duvarlar, hareket fiilleriyle oluşacak kelime oyunlarıyla, değerlere, sosyal bağlara ve özgeçmişlere atıfta bulunuyor. Alıntılar ve terimler içeren bazı duvar alanları ise dijital genişleme için bir arayüz olarak tasarlandı. Konsept, kültürü sürekli, dinamik bir süreç ve entegrasyonun tek taraflı, bir asimilasyon olarak değil, karşılıklı bir alışveriş olduğunu vurguluyor. Proje, kendi web sitesi aracılığıyla geri bildirimlere açık ve güncel kalacak. Proje içeriğinin yerel yönetim, bilim insanları ve Yabancılar Meclisi’nin desteğiyle oluşturulduğu belirtildi.
HARTWIG: TAM ZAMANI
‘Konuk işçilerin’ yaşam boyu katkısına sıradan bir teşekkür etmek yerine farklı bir değerlendirme yapmanın tam zamanı olduğunu belirten Frankfurt Kültür Encümeni Dr. Ina Hartwig (SPD), konuyla ilgili şunları söyledi: “Eski Federal Almanya Cumhuriyeti modernizasyonunda muazzam bir sosyal ve kültürel katkı sağladılar. Bu da ilk olarak Frankfurt gibi çok kültürlü şehirlerin temelini oluşturdu. Uzun bir süre bu gelişme, Alman toplumunun ve siyasetinin büyük bir kısmı için ekonomik yükselişin yalnızca istem dışı bir yan etkisiydi. Ortak tarih farkındalığı bilincine varmak için açık bir duruşu teşvik etmeliyiz. Aynı zamanda ‘misafir işçi’ terimini eleştirel incelemek gerek. Bu, Alman göçmen toplumundaki tüm insanlar için eşitlik politikasıyla ilgilidir. Bu, günümüzün çoğulcu demokrasisi için bir Frankfurt ifadesidir.”
WEBER: TAKDİR YETERLİ DEĞİL
‘Konuk işçiler’in nihayet takdir edilecek olmalarına sevindiğini kaydeden Frankfurt Eğitim Encümeni Sylvia Weber (SPD) ise şöyle dedi: “Yaşam boyu katkıları olmasaydı, ekonomik mucize gerçekleşmezdi. Daha fazla açıklık ve çeşitliliğe yönelik bir sosyal gelişme başlattılar. Çocukları bizi pandemiden çıkaracak aşılar geliştirdiler, orta ölçekli şirketler kurdular, sanat ve kültür ortamını zenginleştirdiler ve futbolda ‘Dünya Şampiyonu’ unvanını kazandılar. Bununla birlikte, ırkçılık ve ayrımcı kurumsal yapılar, göçmenlere hâlâ eşit haklar verilmesini önlediği sürece takdir yeterli değildir. Böyle bir anma fikri Giuseppe Bruno’dan (1945-2014) gelmişti. Onlarca yıl, tutku ve bağlılıkla misafir işçi neslinin başarılarının tanınması için çalıştı, kampanyalar yürüttü. Keşke bugünü görebilseydi.”