Güncelleme Tarihi:
HESSEN eyaletinde Türkçe anadil dersleri, isteğe bağlı şekilde veriliyor, not ortalamasına etkisi yoktu. Pandemi döneminde Türkçe dersleri ne durumda? Türkçe öğrenmelerinde büyük bir kopuş mu var? Frankfurt Eğitim Ataşesi Dr. Bora Başaran ile korona süreci ve çevrimiçi Türkçe derslerini konuştuk.
- Pandemi sonrası bizi neler bekliyor?
Uzmanlar, koronavirüs pandemisi gibi şoklara karşı düşük dirençli ülkelerde okuldan ayrı kalan çocukların ve gençlerin psikolojilerinde kırılganlık gösterdiğini, bunun daha riskli davranışların sergilenebilmesine ve okul terk oranlarında artışa yol açtığını vurguluyor. Okul kapanışları topluluklar içinde sosyal mesafeyi azaltmak için mantıklı bir çözüm olsa da uzun süreli kapanmalar en savunmasız kesim olan öğrenciler üzerinde orantısız olarak olumsuz bir etki yapıyor. Zira dezavantajlı ailelerde öğrencilerin evde öğrenmeleri için daha az fırsatları vardır. Anne ve babanın her ikisinin de çalışmak zorunda olması, bakıma muhtaç küçük kardeşlerin olması, onlara bakıcı bulunması, ekonomik yetersizlikler bu ailelerdeki çocukların öğrenmelerinde de yetersizliklere neden olabilmektedir. Takdir edilir ki bu yükselen okul bırakmalar daha ziyade dezavantajlı gruplar üzerinde yoğunlaşacaktır. Okullar ebola krizinden sonra tekrar açıldığında, Sierra Leone’de bütün bir akademik yıl kaybolmuş; kızların okula gitme oranı yüzde 16 düşüş göstermişti.
- Ev, çocuklara okul görevini sağlayabilir mi?
Ev ortamının okul programının bir ölçüde de olsa sürdürülebilmesi için sosyal, ekonomik ve pedagojik olarak uygun olması beklenir. Çocuğun evde normal programını uzaktan öğretim yoluyla sürdürebilmesi için evde bilgisayar ve diğer bilişim teknolojisi uygun olmalı, çevrimiçi dersleri takip edebilmesi için uygun sessiz bir oda olmalı, ebeveyn özellikle de okul öncesi öğretimde destekleyici olmalıdır. Öğrencilerin öğrenmelerinin kesintiye uğramaması için okul dışı öğrenme imkânları araştırılmış, bu çerçevede okullar giderek çevrimiçi eğitime dönüşmüş ancak öğrenciler arasındaki dijital uçurumun fazla olduğu tespit edilmiştir. Okul sistemlerinin bu boşluğu gidermek için ne yapması gerektiği araştırılmaktadır. Pandemi evde eğitimi adeta zorunlu hale getirmiştir. Evde eğitim sadece ebeveynlerin üretkenliği için değil, aynı zamanda çocukların sosyal yaşamı ve öğrenmesi açısından da büyük bir şok yaratmıştır. Çevrimiçi öğretim, denenmemiş ve benzeri görülmemiş bir yoğunlukta uygulanır hale gelmiştir. Kapanış kilit bir değerlendirme yani sınav dönemine denk geldiğinde -ki genel olarak kapatmalar ders değerlendirme dönemlerini de kapsamıştır- birçok sınav ertelenir veya iptal edilir. Bu değerlendirmelerin belki de daha az önemli olduğu düşünülmekte ve birçoğu basitçe iptal edilmektedir. Fakat onların amacı aileler ve öğretmenlere çocuğun kaydettiği ilerleme hakkında bilgi vermektir. Bu bilgilerin kaybolması hem yüksek potansiyelin hem de öğrenme güçlüklerinin tanınmasını geciktirir ve çocuk için uzun vadede zararlı sonuçlar doğurabilir.
- EBA Almanya’daki öğrencilerin de kullanımına açıldı.
Frankfurt Eğitim Ataşeliği online ders konusunda 2012 yılından bu yana aktif olarak faaliyette bulunan EBA eğitim portalıyla büyük bir açığı kapatma yolunda. Portal sadece Türkçe dersine değil, bütün branşlara yönelik sayısız kaynak barındırıyor. Mart 2020’de yaşanan ilk kapatma ile birlikte Almanya’da eğitim alan öğrencilerin erişimine de açılan EBA, her öğrencinin bir erişim kimliği ve şifresi edinmesine, kaynakları sınırsız ve tamamen ücretsiz olarak kullanmasına olanak sağlıyor.
- Tam olarak hedef nedir?
Pandemi sürecine hepimiz hazırlıksız yakalanmış olsak da durum Türkiye Cumhuriyeti kurumları için pek de öyle olmadı. 8 yıldır aktif olarak kullanılan Eğitim Bilişim Ağı (EBA) portalı ile oldukça yerleşik bir hizmet sunuyoruz. Öncelikli hedefimiz yüz yüze eğitimden uzak kalınan bu süreçte ve sürecin sonunda tüm paydaşlar açısından doğabilecek olumsuzlukları asgariye indirgemek. Bu nedenle yürütülen birçok çalışmanın yanında EBA portalı, Almanya genelindeki bütün öğrencilerimizin erişimine açıldı. Özetle mevcut durumu el yordamı ile idare etmekten çok daha iyisini yapabiliyoruz.
- Öğrenciler motive olabilecek mi?
Onlarca sayfa ödevlendirme bıkkınlık yaratıyor. Canlı derslerde sınıf arkadaşları ile bir araya gelmek ve derslerini aktif öğrenme ortamında, sayısız kaynak kullanarak ve keyif alarak işlemek eminiz öğrencilerimizi motive edecektir. Online ders özelliğini de aktif olarak kullanabilecek olan deneyimli öğretmenlerimiz, çok büyük önem arz eden ölçme değerlendirme sürecini de hassasiyetle ele almaktalar. Rastgele sınavlar yapmak ya da hiç sınav yapmamak yerine, online ders katılımlarına ve gelişimlerine dayalı değerlendirmelerin çok daha gerçekçi sonuçlar vereceğini düşünüyoruz. Asıl önemli olan öğrenme eyleminin kesintiye uğramamasıdır. Bilişsel gelişimini kesintiye uğratmamak ve mevcut olumsuz durumdan olumlu çıktılar elde etmek gayretinin gösterilmesidir. Hessen eyaletinde görevli 45 öğretmenimizle azami gayret gösteriyoruz. Öğretmenlerimiz büyük bir özveri ile faaliyetlerini sürdürüyorlar. Bunun dışında halihazırda her ay düzenlediğimiz ödüllü video yarışmalarının yanı sıra çevrimiçi bilgi yarışmaları da düzenlemeyi planlıyoruz. Tek gayemiz çocuklarımızın anadillerini ve kültürlerini öğrenirken eğitimlerinde boşluklar ve kayıplar oluşmasını engellemek. Kurulmuş olan olumlu iletişimin, bağlarımızın kayıpsız olarak bu salgın döneminden çıkmasını sağlamak.”
- Katılım düzeyi ne?
Bu noktada pek çok velinin samimi desteği ve yönlendirmesine rağmen henüz hedeflediğimiz katılım düzeyine erişemedik. Zorunlu ders kapsamında yer almıyor olması, çocuklarımızın anadillerini öğrenmelerinin önünde bir engel olmamalı. Not kaygısı olmadan, sadece gönüllülük esasında gerçekleşen bir ders, kaygı yaratmayan ve çok keyifli bir ders değil midir? Unutmayalım ki çocuklar ana-babalarının duygu, düşüncelerini ve davranışlarını kopyalarlar. Siz önemsemezseniz, onlar da önemsemez. Öğrencilerin Türkçe öğrenmelerinin Almanca öğrenmelerine engel olacağına dair hatalı bir ön yargıyı kırmayı da tam anlamıyla başarmış sayılmayız. “Evde Türkçe konuşuyoruz zaten”, deniliyor; Almanlar da evde Almanca konuşuyorlar ve okulda da Almanca dersleri var. Türkiye’de de evde Türkçe konuşuyoruz yine de okullarımızda Türkçe derslerimiz var. Acaba kaçırdığımız bir şeyler mi var? Daha da kaba bir gerekçe olan birden fazla dil öğrenmenin öğrenme geriliği yarattığına dair düşüncenin tutarlı olmadığını paylaşmak gerekir belki.
ÇOK DİLLİ YETİŞEN ÇOCUĞUN SOSYAL VE GENEL BAŞARISI
Anadilini öğrenen, çok dilli yetişen çocukların sosyal ve genel akademik başarısına, öğrenme konusundaki yeterliliklerine ilişkin yeteri miktarda bilimsel çalışma ve yayın var. Aslında bu konuda yapılan bir tercih bahane gerektirmiyor. Bir dili öğrenmenin ötesinde bir karardan bahsedildiğinin anlaşılması lazım. Sunulan bir olanağı ne şekilde değerlendirileceği bakımından kararın iyi verilmesi gerekir. Türkçe ve Türk kültürü dersi çocuğumuzu destekleyebileceğimiz, ona birçok anlamda artı değer kazandıracak büyük bir olanak. Okullardan genelde anadil derslerine ilişkin başvuru formları zamanında verilmiyor veya hiç verilmiyordu. Ataşelik olarak Hessen eyaletine yönelik www.anadil.de isminde bir sitemiz bulunmakta. Velilerimiz bu site üzerinden kolayca ders başvuru formlarını doldurabilirler. Alman eğitim kurumları da ya bu site üzerinden ya da direkt okul idarelerine yapılan başvuruları işleme almaktadır. Her yılın haziran ayı sonuna kadar yapılacak başvurular, takibeden eğitim yılında işleme alınmaktadır. Sonuç olarak bizler çocuklarımızın gelişimi ve gelecekleri için buradayız.
VİDEOLU YARIŞMALAR DEVAM EDİYOR
FRANKFURT Eğitim Ataşeliği’nin Türk çocuklarına yönelik ödüllü video yarışmaları devam ediyor. Yarışmaya katılmak isteyen öğrenciler, Türkçe öğretmeneleri üzerinden Ataşeliğe başvurabiliyor. Ocak ayı video yarışmasını pandemi sürecinde çocukları yüreklendiren çalışmasıyla Gross Gerau’dan Nisa Nur Karakadoğlu kazandı. Şubat ayı konusu ise “Bir Türk yemeği yapalım mı” olarak belirlendi.
PANDEMİ EĞİTİMİ ÇOK ETKİLEDİ
Araştırmalara göre, Kovid-19 pandemi sürecinde dünya ölçeğinde 1.5 milyardan fazla öğrenci, 63 milyon öğretmen ile eğitim destek personelinden oluşan eğitim topluluğunun karantina, kilitlenme ve kapanmadan en çok etkilenen kesimlerin başında geliyor. Çoğu ülkede, bilgisayar, internet ve diğer çevrimiçi platformların eksikliği, bazı ülkelerde ise erişim ve fırsatı sınırlayan olağanüstü veri maliyeti nedeniyle dijital sınıflar kurulamıyor. Kriz sırasındaki alternatif eğitim biçimleri, öğrencilerin fiziksel varlığının yerini alamayan geçici tedbirler oluyor.