Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’nın Frankfurt kentinde trenin çarpması sonucu hayatını kaybeden 17 yaşındaki Mustafa Alptuğ Sözen için önce Hanau kentinde ardından da Türkiye’de cenaze töreni düzenlendi. Sözen için Aydın’ın Nazilli ilçesindeki Koca Cami’de düzenlenen cenaze törenine, ailesi, yakınları, çok sayıda vatandaş ve Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık katıldı. Mustafa’nın cenazesi, öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Eğriboyun Mezarlığı’nda toprağa verildi.
‘LİYAKAT NİŞANI VERİLSİN’
Mustafa’nın hayatını kaybetmesinin ardından hem Hanau halkı hem de kent yönetimi kahraman gencin çabasını anıtlaştırmak için harekete geçti. Hanau Yabancılar Meclisi Sema Yılmaz İlkhan, Mustafa’ya, Almanya’nın en yüksek düzeydeki resmi nişanı olan ‘Federal Liyakat Nişanı’ verilmesi için başvuruda bulunacaklarını söyledi. Başvuruya destek vereceğini açıklayan Hanau İl Genel Meclisi Üyesi Mehmet Kuşçu ise şöyle konuştu: “Hanau Belediyesi olarak öncelikle iki hususu yapacağız. Birincisi pazartesiden itibaren Hanau Belediye salonunda Alptuğ adına bir anı defteri açılacak. İsteyenler anı, duygu ve düşüncelerini yazma fırsatı olacak. İkincisi, Hanau’da Alptuğ’un adına bir anıt ya da isminin bir yere verilmesi olacak. Liyakat Nişanı hususunu da şahsen destekleyeceğim. Eminim Hanau’daki yerel siyasetçiler de bu öneriyi destekler.”
‘PARKA ADI VERİLSİN’
Mustafa Alptuğ’un adına bir futbol turnuvasının düzenlenmesi, çocukluğunu geçirdiği mahallesindeki parka adının verilmesi gibi öneriler de Hanau Yabancılar Meclisi’nin gündemine alındı. Meclis, önümüzdeki günlerde bu önerileri kent yönetimine resmen iletecek. Bir diğer öneri de; kazanın meydana geldiği geldiği yerde Mustafa Alptuğ Sözen’in örnek kişiliğini ve kahramanlığını gösteren bir kitabenin yer alması.
Dört yıl önce iki genç kıza yardım ederken bir kişinin yumruklu saldırısıyla hayatını kaybeden Tuğçe Albayrak’ın ailesinin de Sözen ailesine başsağlığına geldiğini belirten Mustafa’nın dayısı Yasin Kurt, sadece Hanau’nun değil, Frankfurt’un da Mustafa’yı bu örnek davranışı nedeniyle onore etmesini, onun adını bir anıtla ölümsüzleştirmesini beklediklerini söyledi.
‘HAK ETTİĞİ GİBİ ANILACAK’
Frankfurt Büyükşehir Belediye Başkanı Peter Feldmann ise Facebook hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadelere yer verdi: “Benim için kesin olan bir şey var. Bir insanın hayatını hiçe sayarak böylesi bir medeni cesaret göstermesi asla sıradan bir olay değildir ve onore edilmesi gerekir. Büyükşehir Belediye Başkanı olarak bu genç insanı hak ettiği gibi anmak için elimden geleni yapacağım. Ailesine, geride kalanlara başsağlığı diliyorum. En yakın zamanda da kendilerini ziyaret etmek istiyorum.”
Frankfurt’ta yaşayan evsizler için yaptığı çalışmalarla bilinen Katolik kilisesine bağlı Fransiskan Cemiyeti de Mustafa’yla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Zor durumdaki bir insana yardım etmek isteyen bu genç adam pırıl pırıl parıldayan bir örnektir. Bu genç adam ve diğer evsiz kişi sevgiyle hareket etmiştir” denildi.
AÇIKLAMALAR HAVADA KALDI
Olayın ardından polis ve Alman Demiryolları’ndan yapılan açıklamalarda ise, birini kurtarmak için raylara atlanmaması konusunda vatandaşlar uyarıldı. İki kurum da gelen tren sürücüsünün dikkatini çekecek alarm sistemlerinin devreye sokulmasını istedi. Ancak kazanın meydana geldiği istasyonda bu sistemlerin olmaması, yapılan açıklamaları da havada bıraktı.
Kazanın ardından sosyal medyada olayla ilgili yapılan paylaşımlar da aile yakınlarının tepkisini çekti. Kaza anının görüntülerinin olmadığını ancak kazandan sonraki görüntüleri insanların sosyal medyada paylaştıklarını belirten aile yakınları, “Bu insanlar raylar üzerindeki insanlara yardıma koşacaklarına, telefonlarıyla çekim yapıp, paylaşmayı tercih etmişler. Yardım etseydiler evladımız hayatta olacaktı” diyerek tepki gösterdi.
‘ENGELLİNİN HİÇ ŞANSI YOK’
Mustafa’nın ölümünün ardından metro istasyonlarındaki güvenlik önlemleri de tartışma konusu oldu. Kendisinin de her gün metroyla işe gidip geldiğini anlatan Ostend mahallesi sakinlerinden Halil Kapçak, şunları söyledi: “Bu istasyonda kesinlikle güvenlik önlemi yok. Eğer önlemler ve işleyen uyarı sistemleri olsaydı, böyle bir kaza olmazdı. Belediye ve demiryolları görevini yapmadığı için hayat kurtarma işi 17 yaşındaki bir çocuğa kaldı. Çok üzgünüz. Kaza günü tesadüfen işe kendi aracımla gittim. Eğer her günkü gibi trenle gitseydim, tam o saatlerde ben de bu istasyonda olacak, belki de bu feci kazaya bizzat tanık olacaktım. Demiryolları her yıl haftalarca bu istasyonu kapatıp modernize çalışmaları yapıyor. Ama görülüyor ki, güvenlik konusunda bir şey yapılmamış. Orada en azından her 2-3 metrede bir alarm düğmelerinin olması gerekiyor. Avrupa Merkez Bankası’nın bu bölgeye taşınmasından sonra mahalle büyük dönüşüm geçirdi. Burada barlar, lokaller çoğaldı. Doğal olarak bu istasyonu kullanan alkollü insanların sayısı da. Mahalle canlandı, ancak her gün binlerce insanın kullandığı bu istasyonun güvenliği için bir şey yapılmadı. Güvenlik kameraları bile yok. Çocuk arabasıyla trene binmek isteyen kadınların tek başına istasyona inmesi mümkün değil. Engelli aracı kullanan birinin hiç şansı yok.”