Fischer: ``Türkiye güvenliğimizin güvencesi’’

Güncelleme Tarihi:

Fischer: ``Türkiye güvenliğimizin güvencesi’’
Oluşturulma Tarihi: Eylül 15, 2005 00:00

Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, en büyük tehdit merkezinin Akdeniz olduğuna dikkat çekerken, Türkiye’nin AB üyeliğinin Batı Berlin’in özgürlüğüne kavuşması kadar önemli olduğunu söyledi.

Haberin Devamı




Joschka Fischer
CDU/CSU ve FDP’nin iktidara gelemsi durumunda Federal Dışişleri Bakanı olmasına kesin gözüyle bakılan Wolfgang Gerhardt, Türkiye´ye tam üyeliğin dışında alternatifler sunulması önerisini yineledi.

Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, 11 Eylül 2001 tarihinde ABD’de girişen terör saldırılarından sonra Türkiye’nin jeopolitik ve jeostratejik öneminin daha da arttığına dikkat çekerken, ``Türkiye güvenliğimizin güvencesidir’’ dedi.

Seçim meydanlarında bu yöndeki düşüncesini sürekli olarak dile getiren Yeşiller’in lider adayı Joschka Fischer, önceki akşam Alman Birinci Televizyonu’nda (ARD) Sabine Christiansen’ın kendi adıyla sunduğu programda da bunu yineledi. Bakan Fischer, 18 Eylül’de yapılacak erken genel seçimleri Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU) ile Hür Demokrat Parti’nin (FDP) kazanması durumunda Federal Dışişleri Bakanı olmasına kesin gözüyle bakılan Wolfgang Gerhardt ile katıldığı tartışma programında, Soğuk savaş’ın sona ermesinden sonra Akdeniz’in en büyük tehdit ve tehlike merkezi haline geldiğini söyledi.

Fischer Irak, İran, Kafkaslar ve Ortadoğu gibi ciddi tehlikenin yaşandığı bölgede Türkiye’nin bir istikrar unsuru olduğunu belirtirken, ``Halkının çok büyük bir Müslüman olan Türkiye’nin modern demokrasiyi özümsemiş bir ülke olarak Avrupa Birliği’nde yerine alması Almanya’nın da Avrupa’nın da çıkarınadır. Bu 10 yıl mı, 15 yıl mı yoksa 20 yıl mı sürer bilemeyiz. FDP’nin de iktidarda olduğu dönemler de dahil Almanya’daki tüm hükümetler Türkiye’ye 43 yıldır AB’ye tam üyelik vaadinde bulunmuştur. Şimdi farklı bir tutum izlemek çok yanlış olur. Türkiye’nin AB üyeliği Batı Berlin’in özgürlüğüne kavuşması kadar önemli’’ dedi.

Joschka Fischer, 12 Eylül 2001 tarihinden önce kendisinin de yüzde 49 Türkiye’nin AB üyeliğine karşı, yüzde 51 AB üyeliğinden yana olduğunu söylerken, ``Ancak o günden sonra bu görüşüm tamamen değişti. Türkiye’nin tam üyeliğinin barış ve istikrar için çok önemli olduğuna tamamen inandım’’ dedi.

Alternatifler sunmalıyız

FDP Meclis Grup Başkanı Wolfgang Gerhardt, Türkiye’nin bölgedeki önemi konusunda Bakan Fischer’den farklı düşünmediğini söyledi. Ancak, AB’nin şu anda Türkiye gibi nüfusu yoğun bir ülkeyi özümseyebilecek durumda, Türkiye’nin de tam üye olabilecek konumda olmadığını belirtirken, ``Biz ilerde herhangi bir AB üyesi ülkesinde yapılacak referandum yoluyla Türkiye’ye tam üyelik kapılarının tamamen kapatılmasını ve Türkler´in hayal kırıklığına uğramasını istemiyoruz. O nedenle biz görüşmelerin `ucu açık’ sürdürülmesini ve Türkiye’ye tam üyeliğin dışında alternatifler sunulmasını istiyoruz’’ dedi.
Açıklama hataydı

FDP Genel Başkanı Guido Westerwelle’nin ``İşte Almanya’nın bundan sonraki Dışişleri Bakanı’’ olarak takdim ettiği Wolfgang Gerhardt, önceki gün yapılan kurultayda Hürriyet’in sorularını da yanıtladı. Wolfgang Gerhardt, ``Duvara toslamamak ve her iki tarafın da hayal kırıklığına uğramaması için Türkiye’ye alternatifler sunulması akıllı bir politika olur.

Türk hükümetinin Gümrük Birliği ile ilgili ek protokolü imzaladıktan sonar bunun Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ni resmen tanıma anlamına gelmediği şeklinde bir açıklama yapması hataydı. İşte biz bunu eleştiriyoruz. Ama daha önceki hükümetlerin yaptığı anlaşmalar ve düzenlenen metinler bizim için de geçerli ve bağlayıcıdır. Ben şahsen Türkiye ile müzakerelerin öngörülen şekilde başlayacağından hareket ediyorum’’ açıklamasında bulundu.

BERLİN

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!