Firmaların topluma sosyal sorumlulukları vardır

Güncelleme Tarihi:

Firmaların topluma sosyal sorumlulukları vardır
Oluşturulma Tarihi: Eylül 09, 2009 00:00

Dünyanın önde gelen aşı firmalarından Sanofı Pasteur MSD firmasının Avrupa Direktörü Thomas Rühle, ‚Firmaların amacı mümkün olduğnca kar edip büyümektir. Ama firmalar topluma karşı sosyal sorumluluklarını da yerine getirmelidir’ diyor.

Haberin Devamı


Fransız Sanofi Aventis, 12 milyarı Avrupa’da olmak üzere yıllık 27,6 milyar Euro ciro, 97 bin çalışan ile dünyanın üçüncü büyük ilaç firması. Grubun aşı bölümü Sanofi Pasteur. Kuruluşu Pasteur Enstitüsü’ne kadar dayanıyor. Sanofi Pasteur, 8 bin 500’ü aşkın çalışanı ile dünyada her yıl 500 milyon insanı bakteri ve virüslerle bulaşan 20 farklı hastalığa karşı korumak üzere 1,4 milyar doz aşı üretiyor.
MSD Sharp & Dohme (kısaca MSD) veya Merck & Co., Inc ismini kullanan ABD’li ilaç firması da 60 binden fazla kişi çalıştırıyor ve dünyanın beş büyük ilaç firmasından biri olarak çeşitli ilaçlar ve aşı üretiyor.
İşte bu iki dev firma Avrupa’da 16 ülkede aşı pazarlama faaliyetleri için 2004 yılında yüzde 50’
şer ortaklıkla ‚Sanofı Pasteuer MSD’ adlı Joınt Venture şirketi kurmuşlar. 3 bin kişi çalışıyor. Şirketin yıllık cirosu 1.3 milyar. (Türkiye’de ise iki dev firma ayrı ayrı faaliyette olup birbirleriyle rekabet halindeler.)
Şirketin Avrupa Direktörü Thomas Rühle ile Heidelberg kentindeki bürosunda sağlık ekonomisi ve aşıdan şirketlerin sosyal sorumluluğuna, Türkiye seyahatlerinden yazdığı kitaba kadar geniş bir alanda sohbet ettim.
Ekonomi tahsili yapan 49 yaşındaki Rühle, 1986 yılında ilaç sektörüne girmiş. Sektörün hemen her alanında çalışmış. Engin bir tecrübe ve vizyon ile adım adım zirveye çıkmış. Aşı sektörünü Avrupa’da en iyi bilenler arasında gösteriliyor.
Aşı konusunda ‘
İnsanlar virüslere, bakterilere karşı mükemmel bir bağışıklık sistemine sahiptir. Bağışıklık sistemimiz virüsleri tanıyıp savunmaya geçer. Savunmayı da virüslere karşı antikorlar üreterek yapar. Bebeklikten yaşlılığa kadar insanları hastalıklara veya salgınlara karşı korumak için yapılan aşı da işte bu antikorların vücutta önceden oluşmasını sağlamaktır’ diye özetleyen Rühle, 2005’de yazdığı ‘Aşı : Sadece bir ticaretten öteye Ön planda İnsan ‘ adlı kitabıyla sağlık ve aşı sektörlerini anlatmakla kalmayıp işinin felsefesini enine boyuna irdeliyor.
Münih’teki Alman Elitler Akademisi Senatörü olan Rühle, göçmenlere ve bilhassa Türkler’e de çok yakın. Defalarca Türkiye’ye gitmiş. Ekonomi, kültür ve poltika dünyasında yöneticisi olduğu çok sayıda kurum ve vakıf arasında Türk Alman Sağlık Vakfı da bulunuyor. İstanbul’daki özel üniversitelerin davetlisi olarak ‘İlaç pazarı’ konusunda konferanslar veriyor. ‘Eşim ve çocuklarım aynı zamanda Çek vatandaşı. Prag ile Almanya arasında mekik dokuyorum. Ben de yarım göçmen sayılırım’ diyor.
‘Eğer senin için herşey yolunda gidiyorsa elindekilerin bir bölümünü muhtaç olanlarla paylaşmalısın’ diyen Rühle, her yıl düzenlediği büyük bir galada elde edilen gelirle Afganistan’da, Nepal’de, Tayland’da, Bangladeş’de okullar yapılmasına önayak oluyor. ‘Corporate Social Responsibilty (Firmaların Sosyal Sorumluluğu) çerçevesinde 2002’de firma olarak Çocukların Dünyası adlı girişimi kuran Rühle, ‘Yönetici için artık işletmesini ne derece verimli kılmak önemli ise toplam yararlı kılmak da o derece önemlidir. Firmaların sosyal sorumlulukları var. Bunun hiçbir zaman unutulmaması gerekir’ diyor.
Rühle ile Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) alt kuruluşu Dünya Sağlık Konseyi (WHA) delegesi olarak Afrika’ya yaptığı seyahatleri, sektöre ilk girdiği yıllarda uluslararası bir iş teklifini nasıl kaçırdığını, bugün bile cesaretine şaşırdığı maaşına yüzde 40 zam talebini, zengin şarap kavını, koleksiyonerliğini, Sotheby’den aldığı tarihi eserleri, kitapları da uzun uzun konuştuk. Bunların ilerde yazacağım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!