Film festivali ödüllerle açıldı

TÜRKİYE’den sinema ve tiyatro oyuncusu Yosi Mizrahi’nin sunuculuğunu yaptığı Uluslararası Frankfurt Türk Film Festivali’nin iki açılış etkinliğine ödül alan sanatçıların yanı sıra aralarında Tuba Ünsal, Cemal Hünal, Müfit Can Saçıntı, Meral Konrat, Almula Mert ve Nilüfer Açıkalın’ın yer aldığı tanınmış sinemacılar ile Hessen Eyaleti milletvekili Turgut Yüksel, Hessen Bilim ve Sanat Bakanlığı Müsteşarı Ayşe Asar, Frankfurt Kültür Fonu Başkanı Karin Wolff, Frankfurt İl Genel Meclisi Başkanı Hilime Arslaner de katıldı. Festival Başkanı Hüseyin Sıtkı, galadaki açılış konuşmasında, “İnsanların her zamankinden daha fazla cesarete ihtiyacı var. Dünyamızın her zamankinden daha fazla yürekli, korkusuz kişilere, sesini yükselten, mücadele duygusu yayan insanlara ihtiyacı var. Sağalmak, ayağa kalkmak için. Sinemanın aslında böyle bir görevi yok. Ancak yine de bize tekrar cesaret vermede kuşkusuz büyük katkısı var. Festivalimiz bu misyona uyan bir dizi film sunuyor” dedi. Rafet El Roman galada, piyanist Saki Çimen de her iki açılışta verdikleri konserlerle etkinlikleri zenginleştirdi.

‘UMARIM SAHİBİNE ULAŞTIRIRIZ’
Açılış galasında festivalin ‘Yaşam Boyu Onur Ödülü’ Renan Demirkan, Nur Sürer ve Menderes Samancılar’a, ‘Vefa Ödülü’ ise Türk sineması ve tiyatrosuna çok sayıda sanatçı yetiştiren Fosforoğlu Ailesi’ne verildi. 

Oyuncu ve yazar Renan Demirkan, Frankfurt Türk Film Festivali’nin ‘Yaşam Boyu Onur Ödülü’nü alanlar arasında Almanya’da yaşayan ilk sanatçı oldu. Frankfurt’taki Cinestar Metropolis’te gerçekleştirilen açılışta da bir önceki festivalin ‘Seyirci Ödülü’, ‘Ölü Ekmeği’ filmiyle yönetmen Reis Çelik’e verildi. 

21’inci Frankfurt Türk Film Festivali’ne belgesel dalında katılan 97 film arasında birinci olan ‘Kapıyı Açık Bırak’ adlı eserin yönetmeni Ümran Safter, 91 eserin başvurduğu Üniversitelerarası Kısa Film Yarışması’nın Türkiye ayağında ‘Çerçeve’ ile Mert Saka, 11 çalışmanın katıldığı Almanya bölümünde ise ‘Erika’s Wahnsinn’le Antonio Walther birinci geldi. Safter’in 1935’ten 1944 yılına uzanan belgesel çalışması, o dönem Türkiye’nin ABD Büyükelçisi Münir Ertegün’ün caz âşığı iki oğlu Nesuhî ve Ahmet Ertegün’ün Duke Ellington gibi caz tarihinin önde gelen isimlerinin konserlerini Howard Theater’da canlı izlemeleriyle birer caz fanatiğine dönüşmesi ve sonrasını, iki gencin müziğin yardımıyla ırk ayrımcılığına karşı mücadelesini konu ediniyor. 

Ümran Safter’in ödülünü Tuba Ünsal, festivalin açılış filmi ‘Sadece Bir Gece’deki rol arkadaşı Cemal Hünal’a verdi. Hünal’ın, “Umarım ödülü sahibine ulaştırırız” sözleri sinema salonunda gülüşmelere neden oldu.

‘AŞILMASI GEREKEN DUVAR KÜÇÜK’
Müdavimi olduğu festivalin zengin Türk filmi ile kültürünün Almanya’da tanıtımında önemli rol oynadığını belirten Hessen Bilim ve Sanat Bakanlığı Müsteşarı Ayşe Asar, “Filmin dili evrenseldir. Aşılması gereken duvar ise küçüktür. Kültürel bağlantıyı kurmak için yaşanacak bu tür etkinlikler önemli” dedi. Karin Wolff da fonun bütçesinin yarısını bölgedeki kentler, diğer yarısını ise eyaletten aldıklarını belirterek, “Biz bölgedeki tüm festivalleri destekliyoruz. Bu festival sadece film göstermekle kalmıyor, okullara, cezaevlerine girerek tartıştırıyor. Sesini yükselt, kendini göster, diğerleriyle konuş. Birlikte barış içinde yaşamaya, pandemi, savaşlar gibi nedenlerle zorda kalanlara birlikte yardım etmeye sadece ihtiyaç duymuyor, bunu bir de sağlamlaştırıyoruz” diye konuştu. Ünlü müzisyen Saki Çimen, etkinlikte seslendirdiği piyano eserleriyle büyük alkış aldı. Programında film gösterimlerinin yanı sıra konserler, paneller ile sinema insanlarının buluşmasının da yer aldığı festival, 1 Temmuz’da uzun metrajlı film yarışması ‘Altın Elma’ ödülleri ile sona erecek. Frankfurt Kültürler Arası Transfer Derneği’nin düzenlediği festival, Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı, Hessen Eyaleti Bilim ve Sanat Bakanlığı ile Frankfurt Büyükşehir Belediyesi ve aralarında Hürriyet’in de yer aldığı çok sayıda özel kurum ve kuruluşlar tarafından destekleniyor.