Federal Uyum Konseyi

Güncelleme Tarihi:

Federal Uyum Konseyi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 24, 2011 00:00

Federal Hükümetin Göç, Mülteciler ve Uyum Sorumlusu Prof. Maria Böhmer, “Federal Uyum Konseyi”(Bundesbeirat für Integration) kurulacağını açıkladı.(1) Zaten kuruluş düşüncesi, CDU/CSU/FDP Koalisyon Sözleşmesi’nde de yer alıyor. (2)

Federal Uyum Konseyi (FUK),“göçmenlerin yapısal sorunlarını görüşmek ve hükümete çözüm önerilerinde bulunmak”gayesiyle kuruluyor. Böhmer, “birbirimiz hakkında değil, birbirimizle konuşacağız”diyor ve ekliyor: “Konsey, ülkemizdeki birlikteliği ve dayanışmayı güçlendirmelidir.”
Haberin Devamı

FUK için belirlenen dört çalışma alanı; “dil edinimi, eğitim, meslek eğitimi ve iş piyasası”dan oluşuyor.


Böhmer, FUK’nin sadece bu alanlarda değil, göç ekseninde kimlik/aidiyet ve diğer temel sorunların da tartışılabileceği mükemmel bir platform olduğunu vurguluyor ve özellikle şu iki temel soruna dikkat çekiyor:


- Toplumsal dayanışma/birliktelik ne anlama geliyor ve bunu nasıl sağlayabiliriz?


- Her beş kişiden birinin göç(men) kökenli aileden oluştuğu ülkemizde, biz duygusunu nasıl güçlendirebiliriz?


Başkanlığını Federal Uyum Görevlisi’nin üstleneceği FUK, 32 üyeden oluşacak: Ağırlıklı olarak federal düzeyde faaliyet gösteren 10 göçmen çatı kuruluşunun, yerel yönetim birliklerinin, vakıfların, Federal İş Ajansı’nın, sendikaların, spor ve yardım kuruluşlarının, işverenlerin, kiliselerin ve diğer dini cemaat temsilcilerinin, ayrıca ilim ve araştırma insanları olmak üzere Federal Meclis İçişleri Komisyonu Başkanı, Uyum Bakanları Konferansı Dönem Başkanı, Federal İçişleri Bakanlığı temsilcisinin de katılması öngörülüyor. (3)

Haberin Devamı

Federal Uyum Zirvesi (FUZ) varken bu yeni oluşuma neden ihtiyaç duyuldu? Katılımcılara ve çalışma alanlarına bakıldığında temelde değişen bir şeyin olmadığı görülüyor. FUZ’nin başaramadıklarını, şimdi FUK mi başaracak? Bu soruların cevapları, üyelerin kimlikleri ve çalışma koşulları açıkça belirtildikten sonra belirginleşecek.


FUK’ne hemen hemen her kesimden temsilcilerin katılması öngörülürken, “Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi”nden (Antidiskriminierungsstelle ADS) ve “Alman İnsan Hakları Enstitüsü”nden (Deutsches Institut für Menschenrechte) temsilci davet edilmiyor.


Oysa “dil edinimi, eğitim, meslek eğitimi ve iş piyasası” olarak belirlenen dört sorun alanının temelinde ayrımcılık olduğu gerçeği herkesçe bilindiği ve kabul edildiği halde, FUK’ne Ayrımcıkla Mücadele Dairesi’nden ve İnsan Hakları Enstitüsü’nden temsilci davet edilmemesini nasıl anlayacak ve anlamlandıracağız?


Böhmer, FUK’nden beklentilerini şu şekilde açıklıyor: “Konsey, sadece göçmen kuruluşlardan oluşmamalıdır. İsteğim, uyumun toplumsal bir görev olarak anlaşılmasıdır. Konsey’de açık konuşulmasını arzu ediyorum. Uyum ile ilgili sorunlar da açık ve dürüstçe ele alınmalıdır ki, ortaklaşa yapıcı çözümler üretelim. Son aylardaki tartışmalar, yerli Alman halkını da daha yoğun bir şekilde dahil etmemiz gerektiğini göstermiştir. Bunu, Konsey başarabilir ve bu, Konseyin oluşumuna da yansıtılıyor.” (4)

Haberin Devamı

Eğer uyumun toplumsal bir görev olarak benimsenmesi isteniyorsa, toplumsal gerçeklikler dikkate alınmalıdır.


Göçmenlere yönelik ayrımcı uygulamalarda, tutum ve davranışlarda, özellikle siyasi eylem ve söylemlerde bir azalış değil, tam aksine bir artış gözleniyor. Bu alanda yapılan bütün araştırmaların sonuçlarına baktığımızda, karşımıza sadece bireysel değil, hem kamusal hem de toplumsal bir sorun çıkıyor: Ayrımcılık.. Hiç şüphesiz bu olgu, bireysel ve toplumsal katılımı, bir başka deyişle toplumsal dayanışmayı/birlikteliği ve biz duygusunun güçlenmesini engelliyor. Örneğin, özellikle Türkiye kökenli eğitimli insanların, kabul görmedikleri için Almanya’yı terketmeleri, sıradanlaşan kamusal ve toplumsal ayrımcılığın bir sonucudur.

Haberin Devamı

Böhmer’in ortak akıl yürütülerek cevabını aradığı iki temel sorunun kaynağında da ayrımcılık var. Toplumsal kabulun olmadığı veya çok zayıf olduğu bir ülkede, dayanışmayı ve biz duygusunu güçlendirmek sadece hayal olarak kalabilir. Kısaca; uyumun önündeki en büyük engel ayrımcılıktır.


Bu yüzden, FUK’nin dört sorun alanına bir de “ayrımcılık”veya “insan hakları”konusunun eklenmesi gerekir. Hatta, sadece ayrımcılıkve insan haklarısorununun ele alındığı bir zirve yapılması çok isabetli olur. İşte o zaman, gerçek anlamda uyum, bir başka deyişle bireysel/toplumsal bütünleşmeve biz duygusu/aidiyetile ilgili bütün sorunları açık ve dürüstçe konuşabilir, yapıcı çözümler üretebilir ve ortak geleceğimizin inşasına katkıda bulunabiliriz.

Haberin Devamı

Bu bağlamda, hem FUK’nin misyonu ve vizyonu hem de barışçıl bir ortak geleceğin inşası için “Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi”nden, “Alman İnsan Hakları Enstitüsü”nden, sendikalar adına özellikle “Eğitim ve Bilim Sendikası”ndan (Gewerkschaft Erziehung und Wissenschaft GEW) ve ayrımcılık/insan hakları alanında faaliyet gösteren göçmen kuruluşlarından temsilci davet edilmesi çok yerinde olacaktır.


1- Böhmer: "Unser Dialogprinzip hat sich bewährt", 13.01.2011
http://www.bundesregierung.de/nn_56546/Content/DE/Pressemitteilungen/BPA/2011/01/2011-01-13-ib-bundesbeirat.html
2- Koalitionsvertrag zwischen CDU, CSU und FDP - 17. Legislaturperiode
http://www.bundesregierung.de/Webs/Breg/DE/Bundesregierung/Koalitionsvertrag/koalitionsvertrag.html
3- Hintergrundinformationen zum Beirat der Beauftragten
http://www.bundesregierung.de/Content/DE/Artikel/IB/Artikel/2011-01-13-intergrationsbeirat.html
4- Böhmer: "Unser Dialogprinzip hat sich bewährt", 13.01.2011



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!