Güncelleme Tarihi:
Almanya'da hükümetin küçük ortağı Hür Demokrat Parti'de (FDP) geçen hafta sonu Baden-Württemberg ile Rheinland-Pfalz'da yapılan Eyalet Parlamentosu seçimlerinde yaşanan oy kaybı yüzünden gündeme gelen personel tartışmaları yoğunlaştı.
FDP Genel Başkanı Guido Westerwelle, mayıs ayında yapılacak kurultayda yönetimde “personel yenilenmesi” sinyaliyle yetinirken, parti içinde lidere tepkiler artmaya başladı. FDP'yi Avrupa Parlamentosu milletvekili ve partinin Merkez karar Yürütme Kurulu Üyesi Jorgo Chatzimarkakis, Genel Başkan Westerwelle'nin mayıs ayında yapılacak kurultayı beklemeden şimdiden istifa etmesini istedi. Chatzimarkakis, FDP Genel Sekreteri Christian Lindner'in partinin genel başkanlığına talip olmasını önerirken, “Lindner, Westerwelle gibi Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri'nin (CDU/CSU) kölesi olmayacaktır. Lindner düşündüğünü açık bir biçimde dile getirip sonuna kadar savunacak bir yapıya sahiptir. Ben Lindner'i Westerwelel'in yerine gelecek genel başkan olarak görüyorum” dedi.
Jorgo Chatzimarkakis, Guido Westerwelle'ye Federal Dışişleri Bakanlığı ve Genel Başkanlık görevini birlikte sürdürme yükünün ağır geldiğine işaret ederken, “Ayrıca bir genel başkan, kaderi belirleyici derecede önemli seçimlerde alınan yenilginin politik sorumluluğunu üstlenmeli ve gerekeni yapmalıdır” dedi.
FDP Schleswig-Holstein Meclis Grup Başkanı Wolfgang Kubicki de yaşanan oy kaybından sonra partinin yeni bir çizgi belirlenmesi gerektiğini dile getirdi. Kubicki, “bu iş şu andaki yönetimle yürümez” diyerek yönetimde de yeni bir yapılanmaya gidilmesini istedi.
Öte yandan genel başkan yardımcılığını bırakması istenen Federal Dışişleri Bakanlığı nezdinde Kültürden Sorumlu Devlet Bakanı Cornelia Pieper de kurultaya kadar parti yönetiminde bir değişikliğe sıcak bakmadığını söyledi. Bir dönem FDP genel sekreteri olarak da görev yapan Pieper, yeni yönetimin mayıs ayında Rostock'ta yapılacak kurultayda delegeler tarafından belirleneceğini söyledi.