Güncelleme Tarihi:
KAŞIKÇI’nın naaşının başında kısa bir konuşma yapan cami hocası Hüseyin Haşim Al Bakayi, “Aslında ölen çaresiz olduğu gibi, ölüm de çaresizdir. Ölüm kayıpların en somut ve en acı olanıdır. Ancak bazen genç insanların öldüğünü görmek bizleri derinden etkiliyor. İki küçük çocuk annesi merhumeye Allah’tan rahmet dileriz. Mekanı cennet olsun” dedi.
Cenaze namazına merhumenin babası Hasan Kaşıkçı da katıldı. Kaşıkçı’nın cenazesi namazın ardından iki yıldır yaşadığı Romford bölgesindeki evinin önüne götürüldü. Anne Ayşe Çınar, kızının yaşadığı evin önüne gül demetleri bıraktı. Burada okunan duanın ardından merhumenin naaşı konvoy eşliğinde aynı bölgedeki Marks Gate Mezarlığı’nın Müslüman Mezarlığı bölümüne defnedildi. Anne Çınar ve baba Kaşıkçı’nın çevresindekilerin desteği ile ayakta durabildikleri gözlendi.
ANNESİ SANTAJ DEMİŞTİ
16 Ekim’de gittiği KKTC’de koronavirüs önlemleri kapsamında bir otelde karantinaya alınan Kaşıkçı, izinsiz olarak kaldığı otelden bir gençle ayrılmıştı. Kaşıkçı yönetimindeki NS 140 plakalı araç, Gazimağusa istikametine doğru gittiği sırada yoldan çıkıp beton elektrik trafosuna çarpmıştı. Kazada Kaşıkçı olay yerinde can verirken, araçta bulunan 23 yaşındaki Cuma Yıldırım ise hastaneye kaldırılmıştı. Anne Ayşe Çınar, kızının ehliyeti ve dolayısıyla sigortası olmadığını, kızına aracın zorla kullandırıldığına inandığını söylemişti. Çınar, “Bu basit bir trafik kazası değil. Kızım şantaja uğruyordu ve şimdi iki küçük çocuğu annesiz kaldı” demişti. Biri 2 ve diğeri 4 yaşında iki çocuğu olan Kaşıkçı’nın cenazesi 29 Ekim’de, Londra’ya getirilmiş, ancak cenaze töreni için İngiliz Adli Tıp Kurumu’nun vereceği ölüm raporunun tamamlanması bekleniyordu.