Güncelleme Tarihi:
Diyanet İşleri Türk İslam Birliğine (DİTİB) bağlı olan cami, ibadet bölümleri, derslikler ve diğer kültürel hizmet alanlarıyla bir kompleks niteliği taşıyor.Planı mimar Sedat Yılbırt tarafından çizilen, Osmanlı motifleriyle süslenen DİTİB Eyüp Sultan Camisinin ibadete açılması dolayısıyla düzenlenen törende, İstiklal Marşı ve Alman milli marşının okundu, dernek Başkanı Mustafa Kabak, caminin yapımıyla ilgili bilgi verdi.
Türkiyenin Münih Başkonsolosu Ali Rıfat Köksal, caminin yapımında emeği geçen herkese teşekkür ederek, "Dinimizin tüm güzelliğini ve zerafetini bünyesinde barındıran bu güzel cami, içinde yapılacak eğitimle bir "kültür merkezi olacaktır" dedi. Gersthofen Belediye Başkanı Jürgen Schantin de Eyüp Sultan Camisinin yapımından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Uyum, karşılıklı olarak dinlerin birbirlerini anlamaları ve saygı göstermelidir. Bugün bir arada uyum adına bir adım atılmıştır. Bu eserin şehrimize kattığı güzelliğin yanı sıra Gersthofenin, bir uyum ve diyalog merkezi olmasında da önemli katkıları olacaktır" diye konuştu.
Törene katılan Katolik ve Protestan kiliseleri yetkilileri de "Bu caminin içinde ışık var. Burası Müslümanların ve Hristiyanların buluşma yeri olacak" şeklinde konuşarak, eserin yapımında emeği geçenlere teşekkür ettiler.Berlin Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve DİTİB Genel Başkanı Sadi Arslan da konuşmasında, Almanyada cami sayısının artmasının birlik ve beraberliğin en üst seviyede gerçekleşmesi anlamına da geldiğini ifade ederek, "Teşkilatımızın bu seviyeye gelmesinde gerçekten çok büyük emekler harcandı. Ben huzurlarınızda bir kez daha Alman resmi makamlarına, Alman komşularımıza, dernek yetkililerimize ve tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum.
Cami, insanları bir araya toplayan, problemlerine çarelerin bulunduğu, insanların kültürlerinin geliştiği, insanlar arasında dostlukların oluştuğu, insanların eğitim aldıkları yerlerdir. Camiler, sosyal faaliyetlerimizin, Alman dost ve komşularımızın davet edilerek gösterildiği yerlerdir" dedi. Arslan ayrıca, camileri, kadınların da bir araya geldiği, eğitim aldıkları, aldıkları eğitimi yine kendi dostlarına ve arkadaşlarına aktardığı yerler olarak niteleyerek, bu çerçevede camileri uyumun merkezleri olarak gördüklerini kaydetti. Camilerde dostluğu bozacak, toplumu huzursuz edecek herhangi bir faaliyetin kesinlikle olmaması gerektiğini belirten Arslan, "Din, toplumların hayatında son derece önemlidir.
İnsanlık tarihi incelendiğinde, hiçbir toplumun ya da hiçbir kavimin dinsiz yaşadığı görülmemiştir. Hoşgörü, dinlerin kardeşliği bakımından son derece önemlidir. Biz Türkiye olarak yüzyıllardan bu yana barış içinde yaşamayı başarmış bir milletiz. Ülkemizin birçok yerinde cami, kilise ve havra, asırlardan bu yana varlıklarını sürdürmekte, barış içinde faaliyetlerine devam etmektedir" diye konuştu. Diyanet İşleri Başkanlığı İç Denetim Birimi Başkanı Kemal Uludağ da Türkiyede çeşitli dinlere mensup insanların geçmişte karşılıklı anlayış, hoşgörü ve barış içinde yaşadıklarını ve bugün de yaşamaya devam ettiklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Ülkemizde diğer din mensupları dün olduğu gibi bugün de inançlarını, ibadetlerini, dini gelenek ve eğitimlerini serbestçe sürdürebilmektedir. Bu medeni anlayışın benzerini Almanyada müşahede etmiş olmaktan dolayı da büyük mutluluk duymaktayım. Bu nedenle mabedin burada açılabilmesi için gerekli anlayışı, hoşgörüyü ve ilgiyi gösteren Alman yetkililerine içtenlikle teşekkürlerimi sunuyorum." Caminin açılış törenine çok sayıda Türk ve Alman davetli katıldı.