Celal Özcan /BERLİN
Oluşturulma Tarihi: Şubat 13, 2015 12:51
Prof. Alpaslan Yenal, 1954 yılında Almanya’nın Darmstadt kentinde Teknik Üniversite’de inşaat bölümünde öğrenime başladı. Bunun yanında Frankfurt ve Berlin’de ekonomi ve siyasal okudu. Berlin’de Otto Suhr Enstitüsü’nde asistan olarak göreve başladı. Ardından doçentlik yaptı ve 1997’de profesör oldu.
Euro ülkeleri mali krizi bir türlü atlatamıyor. Yunanistan'ın bu yılın sonuna kadar 21 milyar Euro borç ödemesi gerekiyor. Ama Yunanistan borçlarının silinmesini istiyor. Euro Maliye Bakanları, Yunanistan'ı kurtarmak için Brüksel'de çarşamba günü yaptıkları kriz toplantısında bir uzlaşmaya varamadı. Yunanistan Maliye Bakanı onayını son anda çekti. Bu durum dolar karşısında devamlı değer kaybeden Euro'yu ve tüketicileri nasıl etkiler? Berlin Otto Suhr Enstitüsü ekonomi politikaları profesörü Alpaslan Yenal'la Euro'nun geleceğini konuştuk.
Berlin Otto Suhr Enstitüsü ekonomi politikaları profesörü Alpaslan Yenal'la Euro'nun geleceğini konuştuk.
Bugünkü gelişmelere bakınca, Almanya’nın Mark’ı bırakıp Euro para birimine geçmesi doğru muydu?
-Avrupa para birimi Euro, AB’nin entegrasyon sürecinde çok önemli bir adımdı. Euro, AB’nin dağılmasını önleyen en derin entegrasyon parçası. Almanya ekonomi açısından Euro’ya geçmekle çok kazançlı çıktı. Çünkü Alman ekonomisi Euro bölgesinin en büyük ekonomisi ve rekabet gücü en yüksek olanı. Almanya ticaretinin yüzde 60’ını AB ülkeleriyle yapıyor. Eğer Almanya bugün halen kendi para birimi Mark’a devam etseydi, Mark spekülasyon objesi olurdu. Mark’ın kur değeri yükseldikçe, Almanya ekonomisinin rekabet gücü o oranda düşerdi.
Ama Euro para birimine geçmekle birlikte, öte yanda Almanya’nın Euro bölgesine verilen kredilerdeki yükü de çok arttı. Bu ülkelerin kredi borcunu ödememesi durumunda Almanya çok zor duruma düşmez mi?
-Bu haklı bir endişe. Çünkü AB kredilerinde en büyük sorumluluk Almanya’nın üzerinde. AB bütçesinin yüzde 27’sini Almanya taşıyor. Bu büyük bir yük. Ancak bu paranın Almanya ekonomisine dönüşü var. AB bütçesinden en çok parayı Polonya alıyor ama Polonya en çok malı da Almanya’dan alıyor. Para sonuçta dönüp verene geliyor.
Ama Euro ülkeleri borç batağında. Yunanistan, “Bu borcu ödeyemem, silin” diyor. İspanya, İtalya ekonomisi darboğazda. Avrupa Merkez Bankası 1.5 yıl içinde 1.4 trilyon Euro devlet tahvili satın alacak. Bu ülkeler aldığı kredileri ödeyemez olursa, bundan Almanya ne kadar etkilenir?-Alman ekonomisinin kazancı büyük ama yükü de büyük. Almanya, bu borçların yüzde 27’sinden sorumlu. Bu yük Almanya için taşınılabilir bir yük.
Yunanistan Euro’dan çıkarsa bu, Euro’yu ne kadar etkiler?
-Euro’ya karşı güvensizlik yaratır. Onun için Yunanistan’a birinci program yapıldı ve yardım edildi. Bir iyileşmeye doğru giderken,
seçimler ikinci bir krizi getirdi. Bu kriz çok daha derin. Çünkü Yunanistan, biz yükümlülüklerimizin hiçbirini yerine getirmeyeceğiz diyor...
Yunanistan bu durumda Euro’dan çıkar mı?
-Yunanistan çıkmak istemiyor, çünkü Yunanistan’ın Euro bölgesinde kalması, zorlanmasına rağmen kendi çıkarına. Bu sayede ucuz kredi alabiliyor. Destekleyen var. Yunanistan bu çatının altında kalmak istiyor. Fakat çıkmasını isteyenler de var. Mesela Almanya. Almanya diyor ki; Eğer Yunanistan bir kalkınma ve bir kredibilite yaratacak bir program yapmıyorsa ve bugünkü anlaşmaları yerine getirmiyorsa, o zaman Avrupa para birliği içinde kalmasının anlamı yok ve kalmasında da zarar var... Bugün şöyle bir karar verilebilir diyebilmek çok zor. Yunanistan’da yeni hükümeti AB ve Euro’ya kafa tutuyor. Bu alacaklıları Yunanistan’dan uzaklaştırıyor. Onun için Yunanistan kendisi Euro’dan çıkabilir. Ancak Yunanistan Euro’dan çıkıp Drahmi’ye döndüğünde birinci soru, Euro borçlarını nasıl ödeyecek? İkinci sorun daha mühim. Bu Drahmi’yi Euro’ya transfer edeceksiniz. Çünkü alıcı alacağını Euro isteyecek.
Transfer sorunu büyük bir sorun. Ekonomisi bu kadar az rekabette olan Yunanistan bu yükün altından kalkamaz. Alıcılar havalarını alır.
Yunanistan borçlarını öyle ya da böyle ödemeyecek diyorsunuz?-Yunanistan’ın 320 milyar Euro borcu var. Bu rakam Yunanistan’ın gayri safi milli gelirinin aşağı yuukarı 1.8 katı. Bunun altından zor kalkar. Son programda taksitler uzatıldı ve faizler düşürüldü. Fakat öyle görünüyor ki, bu da imkansız. Çünkü yalnızca 2015 yılında Yunanistan’ın 21 milyar Euro taksit ve faiz ödemesi lazım. 15.6 milyar Euro ana borç taksidi, 5.6 milyar Eurosu ise faiz. Şimdi yeni hükümet diyor ki, “Bu yıl ödeyeceklerimi erteleyelim ve bana yeni para verin. Bu yeni kredilerin ödeme planı da olmasın. Yani param olduğu zaman öderim...” Böyle birine kim borç verir? O yüzden böyle birini aramızda tutmanın manası kalmadı. Önümüzde iki olanak var: Ya gözümüzü yumup zararın neresinden dönülürse kardır diyeceğiz. Yunanistan Euro’dan çıkacak. Ya da yeni bir borç politikası belirleyeceğiz.
Euro’dan çıkarsa zarar nasıl karşılanacak?
-En kötü durumda 320 milyar Euro’yu Euro ülkeleri ödeyecek. Bu borçlar içinde 100 milyar Euro daha vardı. Bu 100 milyarı bir sene evvel silindi. Avrupa Merkez Bankası şimdi bunun yüzde 27’sini Almanya ödesin, yüzde 25’ini Fransa ödesin diye bir mecburiyet koşamaz. Bunu bekletilebilir. Almanya’ya düşecek miktar 30 milyar Euro civarında. Bu taşınılabilir bir yük. Ancak bu neticede vergi mükelleflerinin sırtına bineceği için çok büyük bir siyasal sorunu beraberinde getirir.
Yunanistan’ın Euro’dan çıkmasının, Euro’ya dolar karşısında yüzde 25 değer kaybettireceği tahminleri var...
-Ben o tehlikeyi az görüyorum. Yüzde 3 ekonomi payı olan bir ülkenin çıkması yıkıcı değildir. Yunanistan’ın AB içindeki ekonomi gücü yüzde 3.
Euro’nun değer kaybı tüketicileri nasıl etkiler?- Amerika’daki tatiliniz daha pahalıya gelecektir. İthaller daha pahalı olur. Ama öbür taraftan ihracat artar. Almanya’nın ABD’yle dış ticaret hacmi yüzde 11. Almanya ekonomisi bundan zarar görmez. Çünkü ticaretinin yüzde 60’ı AB içinde. Ayrıca Euro’nun dolara karşı değer kaybetmesine rağmen, yine de ilk başladığı noktadan halen daha yüksek. Büyük bir artıştan geri dönüyoruz ama yine çıkış noktasının üzerindeyiz. Rekabet gücü az olan AB ülkeleri için sorun olabilir. Ama ticaretinin yüzde 60’ını AB içinde yapıyor. O yüzden çok etkilemez.
Bazı finans uzmanları Euro’nun dolar karşısında eşitleneceğini, hatta 90 Cent’e düşeceğinden hareket ediyor. Bu tahminlere katılıyor musunuz?
-Hayır, ben bu görüşü hiç paylaşmıyorum. AB’nin sorunu son yıllarda ekonominin büyümeyişi. Üretimin ABD’ye karşı düşük oluşu. Şimdi AB Komisyonunun hazırladığı 350 milyar Euro yatırım programı var. Bu AB ekonomisine bir hız ve büyüme gücü verebilir.