Güncelleme Tarihi:
Avrupalılar'ın damak tadına Türk lezzeti katmanın gururunu yaşayan firmalardan biri de Almanya'daki Efefırat şirketi'dir. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Aktaş, Avrupa pazarında Türk ürünlerinin önünü açtıklarını söylüyor.
Aktaş, “Ürün portföyümüzde peynirden çaya, bakliyattan zeytine 1800"ü aşkın çeşit bulunuyor. 400 çeşit ürünümüzü Avrupalı marketler zincirlerine satmaktayız. Amacımız, Türk marketlerini rekabet yarışına sokmak değil, yaklaşık 400 milyon nüfuslu kıtanın daha fazla Türk ürünleriyle tanışmasını sağlamaktır. Avrupa’da yüzlerce milletten milyonlarca insan yaşamaktadır. Türk marketleri de bu gerçeği görerek, etnik marketçilikten sıyrılıp farklı kültürlere hitap edebilmelidirler. Türk ürünlerini Avrupalıların damak tadına göre üretip, daha fazla kişiye hitap edebilmeliyiz. Nasıl ki, Avrupalılar Türk ürünlerini keşfedip, onlara benzer üretmeye başladılarsa, biz de aynı şekilde, onların ürünlerini üretip satabiliriz diyor.
* * *
Aksaraylı Ahmet Aktaş"ın hikayesi de oldukça ilginç.
Çiftçi babası Ahmet'in cebine para koyup Avrupa'ya gönderir. Askerden yeni gelen Ahmet Aktaş, babasının verdiği parayla bir biçerdöver alıp Aksaray'a dönecektir. Ver elini Avrupa der ve yola çıkar. Avusturya'nın Salzburg kentine gelir. Üç ay kalır. Atasözümün de dediği gibi "Evdeki hesap çarşıya uymaz" ve paralar suyunu çeker. Ahmet Aktaş, çaresiz Aksaray'a döner ama bir türlü gerçeği söyleyemez. "Baba sen merak etme birçerdöver bir ay içinde gelecek" der ama babası bunu yutmaz ve gerçeği öğrenmekte gecikmez. Ama Avrupa sevdası bir kere Ahmet Aktaş'ın yüreğine düşmüştür. Nihayet babasını yine ikna eder ve tekrar Avrupa"nın yolunu tutar.
* * *
Babasına biçerdöver almak için gelip alamadan dönen Ahmet Aktaş, ama bir başka şeyi tespit ediyor. Almanya’daki Türk vatandaşlarının Türk gıda ürünlerine olan ihtiyacını saptıyor ve ikinci gelişinde Türkiye’den kamyonlarla mal getirterek Efefırat Firması’nın temelini atıyor. Aktaş, “Efefırat firması Türk ürünlerini Avrupalı marketlere ilk pazarlayan firmadır. Şu an Avrupa’nın sayılı marketler zincirine de mal veriyoruz. Türkiye'nin yanısıra bazı diğer ülkelerden de mal getiriyoruz" diyor.
* * *
İstanbul'da haftasonu sona eren Dünya Türk Girişimciler Kongresi"nde buluşup konuştuğum Ahmet Aktaş, böyle bir kongrenin çok faydalı olduğunu söylüyor. "Küresel ekonomide tüm firmalar da küresel düşünmek zorundalar. Dolayısıyla belirli bir pazarda içine kapanıp kalmak yerine büyük çapta açılımlar yapmalıyız. Ben değil biz olmalıyız. Sabit bir pastaya herkes saldırıyor. Ama biz pastadan daha büyük pay almak isterken pastanın da büyümesini sağlamalıyız. Bu da nasıl olur ? Dünya çapında iş yapan firmaların yöneticileri de zaman zaman bir araya gelmeliyiz. Fikir alışverişinde bulunmalıyız. Pastayı nasıl büyütürüz düşünmeliyiz" diyor.
* * *
Efefırat şirketinin merkezi Kuzey Almanya'da Bremen kenti yakınlarında Achim'de. 70 kşi çalıştırıyor. Aktaş kardeşler Bremen ve Hamburg'da da şube açmışlar. "Şimdi de çok çalışıyoruz ama ilk yıllarda çok çalıştık. Günde 18 saat çalıştığımız olurdu. Kardeşler elele verdik bugünlere geldik" diyen Ahmet Aktaş, bu arada gençlere de seslenmeyi ihmal etmiyor. "Günümüzde eğitimli ve donanımlı olacaksın. Buna ilaveten çalışkan olacaksın. Bu ikisi birarada olmayınca olmaz" diyor.
* * *
- Hemen her sektörü etkileyen krizin onun işlerini de etkileyip etkilemediğini soruyorum.
- "Etkilemez mi... Hem de nasıl" diyor. Bu yılın başlarından itibaren insanlar gıdaya daha az para ayırır oldu. Satışlar azalıyor. Ama ben bunun böyle olacağını uzun yıllara dayanan tecrübelerim sayesinde geçen yılın ortalarından itibaren hissettim. Bu sayede çok ciddi etkilenmedik. Erken bir takım tedbirler aldım. Bu tedbirleri hem kendim hem de beraber çalıştığım firmalara da aktardım. Ama burada politikacılara büyük görevler düşüyor. Ülkenin ekonomik turbülanstan az etkilenmesi için gereken tedbirleri almaları gerekir" diyor.