Güncelleme Tarihi:
Haklarında ayrı davalar açıldığı için 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk olarak Erol Tınastepe hakim karşısına çıktı. Tınastepe, Ankara Cumhuriyet Savcılığında verdiği ifadesini tekrarlayarak İlhan Cihaner’in davası ile ilgili Genel Merkez tarafından kendisi ile birlikte Ahmet Ersin ve Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir’in görevlendirilerek Erzurum’a gönderildiğini söyledi. Erzurum’da İlhan Cihaner, asker ve MİT’çileri cezaevinde ziyaret ettiklerini anımsatan Tınastepe, tutuklularla görüştükten sonra Erzincan’a gittiklerini bildirdi.
"İKİ GİZLİ TANIKLA KIZILAY’DA BULUŞTUK"
Erzincan’da Eriza Otel’de konakladıklarını anlatan ve hakkında Ergenekon terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, iştiraken rüşvet verme suçuna teşebbüs, yargı görevi yapanı etkilemek suçlarından 13,5 yıldan 31 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan Tınastepe, şunları söyledi:
"Sabah Erdal Erdoğan, Ahmet Ersin’le görüştü. Konuştuktan sonra çıkarken Ahmet Ersin çantasını unuttuğunu söyledi. Unuttuğu çantasını arkadaşlar gidip aldı. Ben Ankara’ya döndüğümde bir Erzincanlı beni telefonla aradı. Ankara’da olduğu için Meclis’e gelmesini söyledim. O da kıyafetinin uygun olmadığını belirterek dışarıda buluşmamızı istedi. Kızılay’a gittim, 3 kişi gelmişlerdi. Otelden alıp yemeğe götürdüm. İkisi gizli tanık ’Fırat’ ve ’Munzur’muş. Bana, ifadelerinin baskı altında alındığını ve vicdanlarının rahatsız olduğunu, bu yüzden değiştirmek istediklerini bildirdiler. Ben de bunu bana değil yakında mahkeme yapılacağını anlatarak, ’orada savcıya ifadelerinizi verirsiniz’ dedim. Para teklif etmedim. Sadece dediğim, ’Madem pişman olacaktınız, neden ifade verdiniz?’ Sonuçta yargılananların hiçbiri benim yakınım değil."
ERSİN, O ÇANTAYI HEYETE GÖSTERDİ
Aynı mahkemede ikinci duruşmada bu kez Ahmet Ersin hakim karşısına çıktı. ’Ergenekon terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, iştiraken rüşvet verme’ suçlamasıyla, suçlarından hakkında 11,5 yıldan 27 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılanan Ahmet Ersin, duruşmada iddianamede yer alan ve gizli tanık ’Munzur’a para getirdiği ileri sürülen o çanta ile hazır bulundu.
Mahkeme heyetine çantayı açarak gösteren Ahmet Ersin, "Çantayı Karşıyaka Belediye Başkanı İzmir’deki CHP’li milletvekillerine hediye etmişti. İddianamade yer aldığı ve basına yansıdığı gibi james bond çanta değil. İçinde pijamalarım ve traş takımım var. Kısa yolculuklarda bu çantayı kullanıyorum" diye konuştu.
CHP’nin o dönem İnsan Hakları Araştırma ve İnceleme Komisyonu sözcüsü olduğunu anımsatan Ersin, bir heyet olarak Erzurum’da İlhan Cihaner ve askerleri ziyaret ettikten sonra Erzincan’a döndüklerini bildirdi. Emniyet Müdürü ve Vali ile görüşmek için Erzincan’a gittiklerini kaydeden Ahmet Ersin, yanlarında Ankara’dan 3 basın mensubu ile geldiklerini belirtti.
"GİZLİ TANIK MUNZUR İŞ İSTEDİ"
Sabahleyin gazetecilerle birlikte kahvaltı yaptıklarını, o kahvaltıda 25 kadar, içlerinde belediye başkanlarının da bulunduğu Erzincan’nın CHP’li üyelerinin de hazır bulunduğuna dikkati çeken Ersin, şöyle devam etti:
"Bir televizyon kanalı benimle canlı yayın yapmak istedi. Tam yukarı çıkarken yanıma gelen pastaneci Erdal Erdoğan, ’bir kişi sizinle konuşmak istiyor’ dedi. O kişi gizli tanık Munzur’muş. Ben bunu daha sonra televizyondan öğrendim. Kim olduğunu bilmiyordum. Bir masaya geçtik oturduk. Ailevi problemleri olduğunu, benim de İzmir Milletvekili olduğumu bildiği için kendisini belediyelerde işe yerleştirmem için yardım istedi. Kabul etmedim. Ailesi ile barışmasını istedim. Canlı yayından sonra çantamı unuttuğumu fark ettim. Erdoğan isimli kişi çantamı alıp getirdi. Daha sonra il başkanlığına gittik ve burada Cihan Haber Ajansı’nın bir muhabiri yanıma gelip ’Gizli tanık Munzur’la görüşmüşsünüz’ diye sordu. Ben de öyle biri olmadığını, konuştuğum kişinin nereden gizli tanık olduğunu bildiğini sordum. Ben Erdal Erdoğan isimli kişiyi de tanımam. Gizli tanık Munzur’la konuştuğumda basın mensupları, partili heyetler herkes oradaydı. Gizli tanık Fırat ifadesinde, Erdal Erdoğan’ın kendisini yanına çağırdığını siyah bir çanta içerisinde 80 bin lira verdiğini söylüyor. Bunun benimle alakası yok. Erdal Erdoğan ile gizli tanık Fırat arasında geçen bir olay. Bu olayların hepsi ben Ankara’ya döndüktün sonra oluyor. Tümünü basından öğrendim. Askerlerden gizli tanıklarla görüşmem konusunda bir talep olmadı. Yargılananların hiçbirini tanımıyorum. Böyle bir görüşme ile kendimi niye riske atayım. Gizli tanıkların hiçbiri ifadesinde benim onlara para verdiğimi söylemiyor."
TERÖR SUÇUNDAN CEZA İSTENMESİNE İTİRAZ
Duruşmada söz alan ve her iki sanığın da avukatı olan Erzurum Barosundan Tuncer Aktaş, müvekkillerinin dosyalarının Yargıtay’daki İlhan Cihaner dosyası ile alakası olmadığını ve bu nedenle birleştirmesini istemediklerini bildirdi. Avukat Tuncer Aktaş, "O davada terör örgütünün varlığından bahsediliyor. Benim müvekkilerim terör suçu ile yargılanmıyor. İddianamede terör suçu gösterilmiyor, ancak terör örgütü suçundan cezalandırılmaları isteniyor" dedi.
Mahkeme, Ahmet Ersin ile Erol Tınastepe’nin duruşmalarının, Yargıtay 11’inci Ceza Dairesindeki Erzincan Ergenekon davası ile ilgili birleştirme talebine henüz yanıt gelmediği için duruşmayı 22 Mart’a erteledi.
Öte yandan Ahmet Ersin Adliye Sarayı’ndan çıkışta basın mensuplarına açıklama yaparken de "Arkadaşlar bu çantayı iyi çekin" dedi.