Eşitlik yine lafta kaldı

Güncelleme Tarihi:

Eşitlik yine lafta kaldı
Oluşturulma Tarihi: Mart 24, 2021 09:43

Geçen hafta sonu Yeşiller Berlin Teşkilatı’nın olağan kongresi yapıldı. 26 Eylül’de genel seçimlerle aynı gün yapılacak olan Berlin Eyalet Parlamentosu seçimleri için partinin programı belirlendi. Eyalet Parlamentosu seçimlerine katılacak milletvekili adayları haftalar önce belirlendiği için 3 gün süren kongrenin son gününde Federal Meclis milletvekili adayları da saptandı. 

Haberin Devamı

Eşitlik yine lafta kaldı
ADAYLIK yarışında ilk 10 sırayı Lisa Paus, Stefan Gelbhaar, Renate Künast, Andreas Andretsch, Nina Stahr, Laura Sophie Dornheim, Annkathrin Esser, Juliana Wimmer, Hanau Steinmüller ve Bernd Schwarz kazandı.
Listenin 6’ncı sırası için Türkiye kökenli Özcan Mutlu da yarıştı.
Ama giremedi.
2013-2017 yasama döneminde Federal Meclis milletvekilliği yapan Özcan Mutlu, şansını 8’inci sıradan da denedi.
Ama yine seçilemedi.
Listeye giren adayların ismine bakıyorum.
Hepsi de Alman ismi.
Ama her ne kadar Alman ismi olsa da, Juliana Wimmer Brezilya kökenli.
Yani ilk 10 sırasındaki adaylar arasında bir göçmen kökenli de var.
Her ne kadar Federal Meclis’e girme şansı olmasa da.
Çünkü 24 Eylül 2017’de yapılan genel seçimlerde Berlinli Yeşiller’in listesinden sadece 3 milletvekili girdi.
Bir de kendi seçim bölgesinde tüm rakiplerini geride bırakıp Almanya genelinde Yeşiller’den Federal Meclis’e tercihli oylarla girmeyi başaran tek milletvekili Türkiye kökenli Canan Bayram.
İşte Canan Bayram bu seçimlerde de yine Friedrichshain-Kreuzberg/Prenzlauer Berg Ost seçim bölgesinden direkt aday olarak Federal Meclis’e girebilmek için mücadele edecek.
Evet...
3 milyon 770 bin nüfuslu Berlin’de göçmen kökenli bir milyon 320 bin insan yaşıyor.
Yani toplam nüfusun yüzde 35’i göçmen kökenli.
Böyle olduğu halde yıllardır çok kültürlülüğü, çeşitliliği, dayanışmayı ve eşitliği savunan Yeşiller’in aday listesindeki göçmen kökenli oranı yüzde 10’da kalmıştır.
Ve “Çeşitlilik 20’nci Federal Meclis’e yansıtılmalı. Göçmen kökenli kadın milletvekili sayısı çok düşük. Bu bir demokrasi eksikliğidir” diyerek listenin 8’inci sırasına zar zor giren Juliana Wimmer’in milletvekili seçilme şansı ise sıfırdır.
Hem de koskocaman bir SIFIR…
Aslında Federal Meclis’e 2017 genel seçimlerinde giren göçmen kökenli milletvekili tablosuna bakıldığında Yeşiller’den daha olumlu bir yaklaşım beklenirdi. 4 yıl önceki seçimlerde Federal Meclis’e giren 709 milletvekilinden 58’i göçmen kökenliydi.
Sol Partili 69 milletvekiliden 13’ü, yani yüzde 18.8’i, Yeşiller’li 67 milletvekilinden 10’u, yani yüzde 14.9’u göçmen kökenliydi.
Sosyal Demokrat Partili (SPD) 153 milletvekilinden 15’i, (yüzde 9.8) sağ popülist Almanya için Alternatif’li (AfD) 92 milletvekilinden 8’i, (yüzde 8.7) Hür Demokrat Partili (FDP) 80 milletvekilinden 5’i (yüzde 6.3) göçmen kökenliydi.
Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri’nin (CDU/CSU) ise 240 milletvekilinden sadece 7’si, yani ancak yüzde 2.9’u.
Başka bir deyişle, o dönemdeki nüfusun yüzde 22’sinden fazlası göçmen kökenli olduğu halde, milletvekili oranı yüzde 8’de kalmıştı.
İşte bu tablonun daha da iyileşmesi için Berlinli Yeşiller olumlu sinyaller vermedi.
Ama bunun sinyalleri 14 Mart’ta 154 sandalyeli Baden Württemberg Eyalet Parlamentosu’na göçmen kökenli sadece 14 milletvekilinin girebilmesiyle zaten gelmeye başlamıştı.
Eyalette yaşayan göçmen kökenlilerin oranı yüzde 33.8’i bulduğu hale milletvekili oranı yüzde 9.1’de kalmıştı.
Yeşiller’den göçmen kökenli 9, AfD’den 2, CDU’dan, SPD’den ve FDP’den birer milletvekili parlamentoya girmişti.
Göçmen kökenlilerin oranı yüzde 26.7’yi bulduğu halde aynı gün yapılan seçimlerde 101 sandalyeli Rheinland Pfalz Eyalet Parlamentosu’na biri SPD’den diğeri Yeşiller’den göçmen kökenli sadece 2 milletvekili seçilmişti.
Umarız diğer eyaletlerde çeşitliliğe hak ettiği önem ve değer verilir de listelerin seçilebilme şansı olan sıralarında göçmen kökenli daha fazla aday yer alır.
Değilse çeşitlilik de, çok kültürlülük de, dayanışma da, eşitlik de hep lafta ve hep kağıt üzerinde kalacaktır.
Böyle bir tablo da Almanya gibi demokratik bir hukuk devletine hiç yakışmayacaktır.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!