Eşitlik yasası 50. yılında

Güncelleme Tarihi:

Eşitlik yasası 50. yılında
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 02, 2008 14:08

Almanya'da kadın - erkek eşitliğini güvence altına alan yasa, 50 yıl önce yürürlüğe girdi.

Haberin Devamı

Ancak eşitlikten tam anlamıyla söz etmek hayli güç, kadınlar hala toplumun her alanında engellerle karşılaşıyor. Frankfurt'taki Johann Wolfgang Goethe Üniversitesi'nden Sosyolog Ute Gerhard, kadınların karşılaştıkları engellerden "Kadınlara biçilen rolü" sorumlu tutarken, 50 yıl boyunca bunun aşılmamış olunmasını skandal olarak nitelendirdi. Sosyolog Ute Gerhard, 1 Temmuz 1958 yılında kadın - erkek eşitliğinin Alman medeni hukukuna dahil edilmesine karşın, asıl hukuki değişimin daha sonra yaşandığına dikkat çekti ve "Evlilik ve aile hukukunda asıl eşitlik 1976 kabul edilen ve 1977 yılında yürürlüğe giren yasayla sağlandı" diye konuştu.

Yasal değişiklikler yetmiyor

Ancak yasal değişiklikler zihniyetlerin değişmesini beraberinde getirmedi. Bildunterschrift: Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift: Kadın haklarının mücadelesi uluslararası düzeyde de devam ediyorAlmanya'nın ilk kadın Federal Aile Bakanı olan Hıristiyan Demokrat Partili Rita Süssmuth, her ne kadar kadının temel görevinin ailesi ve çocuklarına bakmak olarak siyaseten biçilen rol geride kalmış olsa da toplumsal değişimin henüz tamamlanmadığına dikkat çekti. Süssmuth şunları kaydetti:

"Gücün paylaşıldığı alanlarda kadınları hedef alan engeller daha büyük oluyor. Almanya'da 16 eyalet var, hiç birinde bir kadın başbakan yok. Evet, Federal Almanya'nın Başbakanı bir kadın ancak günümüzde eyalet seçimlerinde aday listelerine baktığınızda bir ilerleme sağlanamadığını görürsünüz.' Ekonomi alanında yönetici mevkiinde yer alan kadınların oranı yüzde 26,5. Almanya, bu oranla Avrupa Birliği ülkelerinin sıralamasında sonlarda yer alıyor. Ayrıca çalışan kadınların geliri de erkeklere göre dörtte bir oranında daha az.

Kota önerisi

Alman Sosyolog Ute Gerhard, kadın erkek eşitliğinin sağlanmasında karşılaşılan en büyük güçlüklerin iş gücü piyasası, toplum ve şirketlerdeki katı yapılar ve hiyerarşi olduğunu söyledi. Federal Almanya'nın eski Aile Bakanı Süssmuth da aynı görüşte. Süssmuth, ayrıca Norveç'te olduğu gibi belirli kotalar öngörülmesinin de sonuç elde edilmesine katkı sağlayabileceğini söyledi. Sivil toplum örgütleri de aynı görüşte Önde gelen sivil toplum örgütleri de Almanya'da kadın - erkek eşitliğinin sağlanamadığı görüşünde.

Alman hükümetinin Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi kapsamında hazırladığı ve New York'taki komisyona sunduğu 6'ıncı rapora paralel olarak hükümet dışı örgütler de bölge raporlarını açıkladılar. Raporda, Almanya'da kadınların yoksullaşma riskinin arttığı, toplumun tüm alanlarında kadın - erkek eşitliğinin yerleşmesine yönelik çabalara son verildiği ve eşitliğin sağlanmasını hedefleyen herhangi bir siyasi anlayış oluşturulmadığı belirtiliyor.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!