Güncelleme Tarihi:
Oksijen makinesine bağlı olarak yaşam mücadelesi veren eşi için umudunu yitirmeyen Hayova, “Sağlık kasası bir kez daha kontrol edilmesi için ödeme yapmıyor. Maddi durumum yok. Hayırseverlere yalvarıyorum, yardım edin eşim sağlığına kavuşsun” diye göz yaşı döktü.
Köln kentinde yaşayan Dilek Hayova (43), kalp krizi sonucunda beyninde hasar oluşan eşi Mehmet Hayova'nın durumu nedeniyle büyük bir dram yaşıyor. Eşinin, 6 ay önce geçirdiği kalp krizi sonrası şu anda bakım evinde oksijen makinesine bağlı olarak yaşam mücadelesi verdiğini belirten Hayova, doktorların ümidini kesmesine rağmen inancını yitirmediğini söyledi.
Altı çocuk annesi Hayova, “Bir gün olsun hasta olup işini aksatmadı. Bir anda evimin direği yıkıldı. Hastalık kasası yeni testler için ödeme yapmıyor. Hayırseverlerden ve yetkililerden yardım bekliyorum. Yalvarırım yardım edin, eşim yine ayağa kalksın” diye göz yaşı döktü.
Üç kez kalbi durdu
Bir dondurma firmasında çalışan eşinin kızıyla birlikte bir tanıdığının televizyonunu tamire gittiği sırada kalp krizi geçirdiğini belirten Dilek Hayova, şöyle konuştu:
“Oradan arayıp Mehmet'in bayıldığını söylediler. Oğluma ambulansı arattım. Ben de koşup hemen yanına gittim. Gözleri açık şekilde yerde yatıyordu. 3,5 yaşındaki kızımız babasının yanında şok içinde oturuyordu. Eşimi o halde görünce çok kötü oldum. Kalbi durmuştu. Ambulans geldi. Hemen kalp masajı yaptılar. 15-20 dakika uğraştılar. Tekrardan hayata döndü. Hastaneye kaldırırken yolda kalbi tekrar durdu. Masajla çalıştırdılar. Hastanede anjiyo yapıldı. Üç damarı tıkanmış. Operasyon sırasında kalbi yine bir süre durmuş. Doktorlar beyine bir süre oksijen gitmemesi sonucu beyin ölümü tehlikesi olduğunu söylediler. Makineye bağladılar. Röntgen sonucunda beyninde baloncuk olduğu ortaya çıktı. İki gün sonunda baloncuk kaybolmazsa beyin ölümü gerçekleşeceğini ve benim kararıma göre fişinin çekilebileceğini belirttiler.”
Konuşmalarıma reaksiyon gösteriyor
Fişi çektirmeyi asla düşünmediğini belirten Hayova, şöyle devam etti: “Baloncuk kayboldu. Beyninde hasar yok diye sevindik. Hagen'a fizik tedaviye gönderdiler. Orada 1-2 ay kadar tedavi gördü. Ama bir sonuç alınamadı. Doktorlar, eşimin hiçbir reaksiyon göstermediğini belirttiler. Ama ben eşimle konuştuğumda reaksiyon alıyordum. 'Mehmet, canımın içi, seni çok seviyorum' dediğimde, dönüp bana bakıyordu. Söylediklerine göre beyninde baloncuklar fazlalaşmış, damarlarda çatlamalar ve erimeler oluşmuş. 'Beyin yavaş yavaş ölüyor. Bizim yapabileceğimiz birşey yok. Bakım evine göndereceğiz' dediler.”
Kasa ödemiyor
Eşine evinde bakmasına küçük çocukları nedeniyle izin verilmediğini belirten Dilek Hayova, “İki aydır Köln'de bakım evinde boğazından oksijene bağlı olarak yaşıyor. Doktorlar, 'Hiç ümit yok. Bir daha ayağa kalkamaz' diyor. Ben bunu kabullenemiyorum. Her an ölebileceği ihtimalini düşünmek bile istemiyorum. Bir kez daha test yapılmasını istiyorum. Ama Sağlık Kasası ödeme yapmıyor. Zaten şu anki şartları yaptığım mücadeleler sonucu elde ettik. Kasaya adeta yalvara yakara ödettiriyorum” dedi.
Tek isteğim onun iyileşmesi
Umudunun tükenmediğini ama maddi ve manevi çöküş yaşadığını ifade eden Hayova, “Hastanede eşimle, evde çocuklarımla ilgilenmek zorundayım. Çalışamıyorum. Kiramı ve masraflarımı yardımlarla, borçlarla karşılıyorum. Doktorlardan, devlet adamlarından, sesimi duyan herkesten yardım bekliyorum. Allah kimsenin başına böyle bir acı vermesin. İbrahim Tatlıses'i mucizeyle ayağa kaldırdılar. Aynı şekilde eşimin tekrar ayağa kalkacağına inanıyorum. Mucize de olsa tüm kalbimle bunu hissediyorum. Mehmet'in direndiğini gözümle görüyorum. Onun mücadelesine karşı ben bir şeyler yapamadığım için kendimi suçlu hissediyorum. Kendim için hiç bir şey istemiyorum. Yeter ki o sağlığına kavuşsun” diye konuştu.