Erotik film cinselliği artırıyor

Güncelleme Tarihi:

Erotik film cinselliği artırıyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 19, 2012 12:54

Yapılan yeni bir araştırma, erotik film izlemenin, beynin görsel uyarıları işleyen bölümünü uyku haline soktuğunu ve cinsel dürtülerin tavan yaptığını gösterdi

Haberin Devamı

Genelde, film izlemek veya diğer görsel faaliyetler gerçekleştirmek, beynin “Brodmann bölgesi 17” olarak bilinen bu bölgesine daha fazla kan gitmesini sağlıyor.

Araştırmacılar, açık-saçık filmler izlendiğinde bu durumun tersine döndüğünü ortaya çıkardı. Erotik film izlerken, beyin kan akışının yönünü değiştiriyor ve kan beynin başka bölgelerine, muhtemelen cinsel dürtülerden sorumlu olan kısmına gidiyor.

Hollanda’nın Groningen Üniversitesi Tıp Merkezi’nden nörolojist Gert Holstege’nin araştırmadan çıkardığı kısa sonuç, ‘erotik film izlerken beynin tüm görsel detayları değerlendirme ihtiyacı görmemesi.” Holstege, “Eğer bilgisayar başında bir şey yazmanız veya başka bir çalışma gerçekleştirmeniz gerekiyorsa, dikkatle bakarsınız, aksi takdirde hata yaparsınız… Ancak erotik filmler izlerken, dikkat vermenize gerek yok çünkü ne olup bittiğini zaten biliyorsunuz” dedi.

'Orgazm olmayan kadınlar gergin' Holstege, beynin endişeli veya uyarılmış olabileceğini, ancak her ikisinin aynı anda geçerli olamayacağını ifade etti. Orgazm esnasında gerginliğin son derece azaldığını tespit eden Holstege, cinsel arzuları düşük olan kadınların fazlasıyla gergin olmasını bu duruma bağlıyor. Holstege, bu tespitin mantıklı olduğunu, görsel detaylara odaklanarak tehlikeye karşı daha uyanık olmaya çalışan beyinlerin (her türlü durum altında) daha az uyarıldığını belirtti.

Hollandalı bilim insanı, “Eğer, sebep ne olursa olsun, çok tehlikeli bir durum altındaysanız, cinsel hisleriniz olmaz. Çünkü kendinizi kurtarmak zorundasınızdır, ait olduğunuz türü değil” dedi. Beyin taramaları, açık saçık görüntülerin, görme merkezi olarak bilinen Brodmann bölgesi 17’yi sessizleştirdiğini gösterdi. Burası, beyne gelen görsel bilginin ilk değerlendirildiği yer.

Holstege araştırmasında, menopoz dönemi gelmemiş 12 heteroseksüel kadınının görme merkezlerini taradı. Kadınların tümü, cinsel arzu veya uyarılardaki değişimleri düzenleyen hormonal doğum kontrolü uyguluyordu. Üç film izletilen kadınların beyinleri, bu esnada pozitron emisyon taramasıyla (PET scan) görüntülendi. PET scan, beynin bölgelerindeki kan akışının değişimine bağlı olarak, beyinde her dakika yaşanan radyoaktivite değişimlerini gösteriyor. Daha fazla kan akışının olduğu bölgeler, bu bölgelerin daha çok çalıştığına işaret ediyor.

İzletilen videolardan bir tanesi, Karayiplerdeki deniz yaşamına ait sıradan bir belgeseldi. Diğer ikisi ise “kadınlara yönelik” açık-saçık pornografik filmlerdi. Filmlerdeki pornografi seviyesi arttıkça, beyinlerin uyarılma seviyesi de o kadar yükseldi. 'Güvenli' seks Araştırmanın sonucunda, filmlerdeki pornografik içerik arttıkça, görme merkezine gönderilen kanın azaldığı anlaşıldı. Holstege, "Sonuçlar, erotik film izlerken beynin görsel bilgiyi değerlendirmek yerine cinsel dürtülere odaklandığını gösteriyor" dedi. Holstege, “Beyin, olabildiğince enerji saklamaya çalışır. Bu yüzden beyindeki bir bölge faaliyetini yavaşlatırsa, buraya giden enerji aktarımı da azalır” ifadesini kullandı.

Holstege ayrıca, hem kadın hem de erkek için güvenlik hususunun cinsellik adına önemli olduğunu belirtti: “Eğer bir erkek cinsel ilişkiye girmek istiyorsa, kadın için güvenli bir ortam oluşturmalı… Zaten bu en çok istediğiniz, en önemli şey” dedi. Araştırmanın detayları, Journal of Sexual Medicine dergisinin 10 Nisan’da yayımlanan sayısında yer alıyor.
NTVMSNBC

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!