Erdoğan: Sav kendini hala 1940'larda zannediyor

Güncelleme Tarihi:

Erdoğan: Sav kendini hala 1940larda zannediyor
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 2008 17:02

AKP Merkez Karar ve Yürütme Kurulu toplantısının ardından a?ıklamalarda bulunan Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP'ye yüklendi. CHP'nin hala 1940'lı yılların hasreti i?inde olduğunu ancak bu devirlerin kapandığını söyleyen Erdoğan, "Sayın Sav öyle görünüyor ki kendisini hala 1940'lı yıllarda zannediyor. Devletin valilerini de CHP'nin il başkanları zannediyor. ?yleydi ya... Birilerinin artık Sayın Baykal ve Genel Sekreteri'ni bu uykudan uyandırmasında fayda var." şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

Erdoğan, AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının ardından yaptığı a?ıklamada, temel hak ve özgürlükler konusundaki, özel hayatın gizliliği noktasındaki, iletişim hakkı konusundaki hassasiyetlerinin herkes tarafından ?ok iyi bilindiğini belirterek "Biz, hangi gerek?eyle olursa olsun, hangi amaca hizmet ederse etsin, kimi hedef alırsa alsın ayrım yapmaksızın kişilerin yasa dışı yollarla dinlenmesini özel hayata müdahale olarak görüyoruz ve kabul edilemez buluyoruz" diye konuştu.

Kendisinin de arkadaşlarının da, Partisi'nin de bu konuda en kü?ük bir tereddütü, en kü?ük bir ?ekincesi veya ?ekinceli duruşu bulunmadığını ifade eden Başbakan Erdoğan, AKP'yi kurdukları andan itibaren demokrasiyi en ?ağdaş ve en gelişmiş standartlara kavuşturmanın mücadelesi i?inde olduklarını söyledi.

Başbakan Erdoğan, "Türkiye, bir hukuk devletidir, hukuksuzluğa, hukuk dışı alanlara, karanlık odalara asla izin vermeyiz. Yasa dışı dinleme, insan haklarına aykırı bir eylemdir. Onaylamamız hi? bir şekilde, hi? bir gerek?e ile söz konusu olamaz. ?zel hayatın gizliliği noktasındaki hassasiyetimiz, beş bu?uk yıllık uygulamalarımızla ortadadır" dedi.

Haberleşmenin ve özel hayatın gizliliğini ihlal su?larının cezalarını bizzat kendi hükümetlerinin ağırlaştırdığını vurgulayan Erdoğan, "Bizden önceki hükümetler niye böyle adımlar atmadı? Yasal dinlemenin belli kurallara bağlanması i?in gerekli düzenlemeleri biz hayata ge?irdik. Bizden öncekiler ni?in bu yolda adımlar atmadı? Eğer ortada bir yasa dışılık bir hukuksuzluk varsa bunun üzerine kararlılıkla gidileceğinden milletimizin tek bir ferdi bile şüphe duymamalıdır" diye konuştu.

"SAV ?Z?R DİLEMELİDİR"

"CHP'nin soruşturma talebinde bulunmak, su? duyurusunda bulunmak yerine meseleyi siyasi bir soruna dönüştürme ?abası i?erisinde olduğunu" ifade eden Başbakan Erdoğan, "Konunun muhatapları belliyken, CHP liderinin meseleyi Hükümet'le ilişkili hale getirmesi hayret verici bir ?arpıtmadır" dedi.
Erdoğan sözlerin şöyle sürdürdü:

"Konu daha yargıya intikal etmeden, enine boyuna incelenmeden, araştırılmadan, ortada bir tespit yok iken AKP'yi su?lamak, Hükümet'i zan altında bırakmak, İ?işleri Bakanlığımıza, güvenlik gü?lerimize, polisimize ?eşitli isnatlarda bulunmak insaf dışıdır, izandır.

Göreceksiniz, CHP istemese bile, üzerine gitmese bile biz bu olayın sonuna kadar üzerine gideceğiz ve bütün boyutlarıyla inanıyorum ki bu işi a?ığa kavuşturacağız.

Tabii CHP Genel Başkanı'nın ve Genel Sekreteri'nin paniğini soğukkanlılıktan, sağduyudan uzak ithamlarını, iftiralarını da anlamakta hi? gü?lük ?ekmiyorum.
Ge?tiğimiz günlerde, kamera önünde, yaşlı bir vatandaşımızın dini duygularıyla alay eden, aynı zamanda Sevgili Peygamberimiz gibi bütün Müslümanlar i?in kutsal bir şahsiyeti tahkir eden Sayın Sav'ın telaşını anlıyorum, ama bir yanlışı başka bir yanlışla düzeltmek, telafi etmek, unutturmak mümkün değildir.

'Bu ülkenin yüzde 99'u Müslümandır' diyoruz, Sayın Sav'ın öncelikle ?ıkıp, bu ülkenin insanlarından özür dilemesi lazım, ama hala ?ıkıp dilememiştir, dileyememiştir. Şimdi bunu örtmenin gayreti i?inde. Çünkü bunlar yanlışlarını, hatalarını ancak böyle düzeltebiliyor. Yoksa daha büyük bir skandal meydana getirerek, başka bir skandalın varlığını ortadan kaldıramazsın.

Buradan tekrar ediyorum; Sayın Sav, milletin değerlerine yönelik hakaretamiz yaklaşımlarından kurtulmak i?in kendinize avukatlar aramayın. Grup Başkanvekili'nin konuşması bu işi kurtarmaz. Siz kendiniz konuşmak durumundasınız. Bu iş avukatla ?özülmez, sizin dilinizden ?ıkacak, sizin dilinizden ?ıkmadık?a bu işi ?özemezsiniz. Başka ?ıkış yolları aramayın, ?ünkü bu ?ıkmaz yoldur."

"Ger?ekleri ?arpıtarak, yalan ve iftiralardan medet umarak hi?bir amaca ulaşılamayacağını" söyleyen Başbakan Erdoğan, "Bu yolla benim aklıma doğrusu 1940'ların baskıcı, otoriter, tek parti dönemini yeniden hatırlatan ger?ekleri de gelmiyor değil. Belli ki Cumhuriyet Halk Partisi hala o tek parti olmanın özlemi i?inde. Tek partili yönetimlerin olduğu dönem var ya onun özlemi i?inde" diye konuştu.

"KADROLAŞMANIN DUAYENİ CHP ZİHNİYETİ"

Erdoğan sözlerin şöyle sürdürdü:

"Sayın Baykal ve arkadaşları 40'lı yılların CHP'sini hasretle arıyor. Bu durumu sadece nostaljik bir özlem olarak ge?iştirmek mümkün değildir. Sayın Sav öyle görünüyor ki kendisini hala 1940'lı yıllarda zannediyor. Devletin valilerini de CHP'nin il başkanları zannediyor. ?yleydi ya... Birilerinin artık Sayın Baykal ve Genel Sekreteri'ni bu uykudan uyandırmasında fayda var. Valiler; artık CHP'nin il başkanları değil, veya bir başka partinin il başkanları değildir. O devirler ?ok geride kaldı.

Yatıp kalkıp AK Parti'nin bir kadrolaşma harekatı i?erisinde olduğunu söylüyordun Sayın Baykal, genel sekreterinle aynı odada oturan Vali, beş yıldır orada görev yapıyor. Eğer kadrolaşma harekatı i?erisinde olsaydık, o valiyi oradan ?oktan görevden alırdık. Lütfen bunun üzerinde de hassasiyetle düşünmelerinde fayda var. CHP'nin ve Genel Sekreteri'nin, zorda olsa bunu artık anlaması ve kabullenmesi gerekiyor. CHP'nin eski günlerinin özlemi i?inde, bürokrasiyle kurmaya ?alıştığı bu ?arpık ilişkiyi de ortaya ?ıkarması bakımından bu olay son derece düşündürücüdür."

"Bu ülkede kadrolaşmanın mihmandarı, önderi ve duayeni CHP zihniyetidir, bunu da özellikle bilmenizi istiyorum" diyen Başbakan Erdoğan, son gelişmeleri "siyasi ahlakla bağdaştırmanını mümkün olmadığını" söyledi.

Erdoğan, "CHP'nin kendi kendisini ve devletin bir valisini i?ine düşürdüğü bu durumu milletimiz ve demokrasimiz adına üzüntü verici buluyor ve kınıyoruz. Sayın Baykal, bağırarak ?ağırarak kuru gürültüyle bir defa bu ger?ekleri saklayamazsın. Milletten, milletin gündeminden, ger?eklerden bu kadar kopuk bir siyaset anlayışıyla bir yere varmanız mümkün değildir. Biz AK Parti ve Hükümet olarak sonuna kadar ger?eklerin takip?isi olacağız. CHP'nin i?ine düştüğü bu ibret verici durumu da milletimizin takdirine havale ediyorum" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan a?ıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin "Konuşmanızın bir bölümüne değindiniz, Sayın Dışişleri Bakanı'nın da yurt dışında bir konuşmasında, 'Müslümanların da Türkiye'de kendini Müslüman hissedenlerin de gayrimüslimler gibi dini özgürlüklerini yaşama konusunda bazı sıkıntıları olduğu' yönünde a?ıklamaları oldu. Sadece CHP'den değil, diğer muhalefet partisi MHP'den de eleştiriler geldi. Siz bu sözleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Aynı görüşte misiniz?" sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"Ben Dışişleri Bakanının o görüşmedeki a?ıklamalarının i?eriğini tam olarak bilmiyorum. Kendisiyle de o konuyu henüz görüşmüş değilim, ama şunu bilmenizi istiyorum; ülkemdeki değişik dini guruplar nasıl sorunlarını gündeme getiriyorsa, bu ülkenin yüzde 99'unu teşkil eden Müslümanlar, yani bizler 'sorunlarımız yok' diyemeyiz. Bizlerin de sorunları var ve bu sorunlar değişik alanlarda zaman zaman ortaya ?ıkmaktadır. Bunu en a?ık en net anlamda aslında Diyanet işleri Başkanlığıyla irtibatını kurarsanız, hangi alanlarda sorunlar olduğunu Diyanet İşleri Başkanlığımızdan ?ok daha a?ık, ?ok daha net alırsınız."

Bir gazetecinin, "Akşam saatlerinde ajanslara bir haber düştü. 'Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının bu dinleme hadisesi diye ortaya ?ıkan iddialarla ilgili bir telefon dökümünü Türk Telekom'dan aldığı ve savcılığa ilettiği' şeklinde. Bununla ilgili belgeler ve bilgiler size ulaştı mı?" sorusuna, "Hayır bana ulaşmış bir bilgi yok" karşılığını verdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!