‘Entegrasyon sağlanamazsa küresel barış da olmaz’

SESRIC’in gayrimüslim ülkelerde yaşayan Müslüman topluluklar hakkında ayrıntılı ve nesnel bilgi edinmek ve bu bilgileri tüm taraflarla paylaşmak amacıyla hazırladığı rapordan elde edilen bulguların tartışılacağı çalıştaya Kuzey Afrika, Asya ve Orta Doğu’dan birçok ülkenin diaspora yetkilileri ile uluslararası kuruluş ve STK temsilcileri katılıyor. 

SESRIC Genel Direktörü Musa Kulaklıkaya, temel amaçlarının bir küresel Müslüman diaspora atlası çıkarmak olduğunu söyledi. Sayısal olarak Müslüman olmayan ülkelerde yaşayan Müslümanların bir profilini çıkarmak istediklerini belirten Kulaklıkaya, “Hem sayılarını hem de ekonomik durumları, eğitim durumları, kültürel durumları, içerisinde yaşadıkları topluma siyasal katılım açısından durumları, yaşadıkları toplum içerisindeki sosyolojik imajları, yaşadıkları topluma entegrasyonları, içerisinden çıktıkları ülkelerle olan bağlılıklarını devam ettirme durumları gibi birçok parametreyi değerlendirdik” diye konuştu.

‘FIRSAT VERİLİRSE KENDİLERİNİ GÖSTERİYORLAR’
Yaptıkları çalışmada hem diasporadaki Müslümanların kendilerini anlatmalarına fırsat verdiklerini hem de Müslümanların yaşadıkları Müslüman olamayan ülkelerdeki toplum temsilcilerinin ve yerli kurumların da Müslümanlarla ilgili algılarını tartıştıklarını aktaran Kulaklıkaya, şöyle konuştu:
“Bunu şunun için yaptık, bu insanlar madem ki bu toplumun parçası, vatandaşı konumundalar, entegrasyonu sağlayamazsak küresel barışı sağlamamız mümkün değil. İki taraf da birbirini anlarsa, iki taraf da birbirleriyle ilgili ön yargıları ortadan kaldırırlarsa Müslüman diasporanın içinde yaşadıkları toplumlara olan katkıları daha çok olur. Bugün dünyanın birçok yerinde Müslümanlar kendilerine fırsat verildiği takdirde rahat bir şekilde topluma her alanda katkı sağlayabiliyorlar. Göçler vasıtasıyla insanlar gittikleri yerleri imar ediyorlar, ticaretin gelişmesine katkı sağlıyorlar, bilim adamıysa bilimle, doktorsa mesleki becerisiyle katkı sağlamaya devam ediyor. Sadece İngiltere’de ona yakın şehrin Belediye Başkanı Müslüman. Birçok ülkede Müslüman bakanlar var, parlamentolarında Müslüman vekiller var.”

‘AVRUPA’DA ANKETLER YAPILDI’
Küresel Müslüman Diaspora Raporu için Almanya, İngiltere ve Fransa’da saha araştırmaları ile anketler yaptıklarını aktaran Musa Kulaklıkaya, çalışma kapsamında Müslümanlar üzerine çalışan akademisyenlerle de görüştüklerini, politika yapıcılarla ve Müslüman STK’larla çalıştaylar, yuvarlak masa toplantıları düzenlediklerini ifade etti.

SESRIC Genel Direktörü Kulaklıkaya, raporda elde edilen bulgularla ilgili şunları kaydetti:
“Sadece üç ülkede saha araştırması yaptık, birebir insanlarla mülakatlar yaptık, çalıştaylar düzenledik, bunu hem Müslüman toplum için hem de yerel unsurlar için yaptık. Üç ülkede de birbirine benzeyen sonuçlar da var ama birbirinden farklı sonuçlara ulaştığımız konular da var. Mesela siyasal katılım açısından baktığımız zaman İngiltere’nin daha iyi bir konumda olduğunu görüyoruz. Sağlanan dini yaşama, kimliği ifade etme, özgürlük ve haklar açısından İngiltere’nin iyi konumda olduğunu görüyoruz ama İngiltere’de yaşayan Müslümanların hiç mi sorunları yok, elbette var. Zaman zaman ayrımcılığa maruz kaldıkları çok alan var. Örneğin eğitim desteklerinde Müslümanların kurdukları vakıflara sağlanan imkanlarla yerli vakıflara sağlanan imkanların aynı olmadığını görüyoruz. Bu göstere göstere yapılan bir ayrımcılık. İşe alımlarda zaman zaman ayrımcılığa maruz kaldığını söyleyen insanlar oluyor. Bunları şikayet veya yakınma için değil bulgular bu yönde olduğu için söylüyorum. Fransa’da mesela ayrımcılığın şiddetinin daha yoğun olduğunu tespit ettiğimizi söyleyebilirim.”

‘İŞBİRLİĞİ FIRSATI YARATMAK İSTİYORUZ’
Hem Müslüman azınlıkların hem de Müslüman azınlıkların yaşadıkları ülkelerin yönetimlerinin istifade edeceği bir çalışma ortaya koymak istediklerini vurgulayan Kulaklıkaya, şöyle devam etti:
“Çalıştayın bir başka amacı ise İslam ülkelerindeki diasporadan sorumlu kurum ve kuruluşlar arasında bir işbirliği fırsatı yaratmak. Bundan sonraki süreçte diaspora toplulukları arasında da görüş alışverişinin olacağı bir mekanizma olsun istiyoruz. Bu toplantı vesilesiyle insanlar birbirlerini daha yakından tanıyacak. Elbette kuruluşların ikili ilişkileri mutlaka vardır ama belki ilk defa toplu olarak bir araya gelecekler, hem bizim raporumuzun sonucunu tartışacaklar hem de ikinci gün her ülke kendi uygulama örneklerini anlatacak. Diasporalarıyla ilgili ne tür çalışmalar yaptıklarını diğer ülkelerin kurum ve kuruluş temsilcileriyle paylaşacaklar.”

‘BAZI YÖNETİCİLER AYRIMCILIĞI TEŞVİK EDİYOR’
YTB Başkan Yardımcısı Sayit Yusuf da Avrupa merkezli yükselen İslam düşmanlığı ve ayrımcılığa dikkati çekerek, İslam ülkelerinin iş birliğinin gerekliliğine vurgu yaptı. Günümüzde uluslararası terör ve savaşların toplu göçlere sebep olduğunu aktaran Yusuf, şöyle dedi: “Avrupa’ya da yönelen ve Avrupa kamuoyunun da etkilenmesine yol açan bu göç dalgası ırkçılık, İslam düşmanlığı gibi konuları öne çıkarmaya başladı. Dünyada yabancılara karşı ayrımcılık arttı. Avrupa’daki bazı devlet yöneticileri de maalesef bu ayrımcılığı teşvik ediyorlar. Ama İslam dünyası da sessiz değil. YTB, Türkiye’nin resmi diaspora kuruluşu. İslam ülkelerinde diasporadan sorumlu kurum ve kuruluşlarla iş birliği içerisindeyiz. Irkçılığa ve ayrımcılığa karşı ortak eylem planı oluşturmak, müşterek hareket etmek istiyoruz.”