Güncelleme Tarihi:
DEPREMİN yaşandığı gece doğum günü olduğunu ve o akşamı torunlarıyla birlikte geçirdiğini belirten Muharrem Özen, “O akşam eğlendik, sonra kalktık eve geldik. Gece kalktım, saat 05.00’e geliyordu, televizyonu açtım, kıyamet kopuyor. Önce anlayamadım ne olduğunu, deprem diye bağırıyorlardı. Büyüklüğünü anlayamamıştım, ertesi gün hepsi meydana çıktı. Orada insanlar ağlıyor, ben de burada ağlıyordum. Damadıma ‘Bankada 5-10 kuruş param var, gidelim bunu yatıralım’ dedim. Beni götürdüler bankaya, 5 bin Euro göndermeyi onayladım” diye konuştu. 1939 yılında Erzincan’daki deprem ile 1999 yılında Gölcük’teki depremi de gördüğünü vurgulayan Özen, şunları söyledi:
‘BUNUN GİBİ DEPREM YAŞANMADI’
“Bu deprem 1999’dan daha büyüktü. 7.6 hepsini aldı götürdü. Gölcük’te bugünkü kadar zayiat verilmedi. Daha hastanelerde yatanlar ve enkaz altından çıkacaklar da var. Erzincan depreminde de ben okula gidiyordum, onu fazla bilemiyoruz çocuktuk. Televizyon da yoktu, okulda öğretmenler anlatıyordu, sonra türküsü çıktı. Fakat benim gördüğüm, bunun gibi deprem 100 sene içinde yaşanmadı.” Özen’in damadı Recep Yıldırım, “Hepimiz bağış yapmayı düşünüyorduk, çocukları da buradaydı. Dedi ki ‘Ben bağış yapacağım, elimde ne varsa oraya göndereceğim’. Biz de yapabildiğin kadar yap dedik, bankaya gittik. Orada da ‘Ben buraya 5 bin Euro yardım yapacağım’ dedi. Biz istiyoruz ki, yaralarımıza merhem olalım, oradaki insanlara el uzatalım” dedi.