Elbe Nehri kıyısında şehir turu
Güncelleme Tarihi:
Hamburg Eyalet Parlamentosu milletvekili Güngör Yılmaz’ın (SPD) ‘Alster’den Elbe’ye – Şehrimizi Tanıyalım’ adıyla ve rehber Gerd Schmidt-Mildner eşliğinde düzenlediği şehir turunda, bu kez Elbe Nehri kıyısındaki Landungsbrücken mahallesi gezildi. Büyük ilgi gösterilen tur, Landungsbrücken tren istasyonunun rıhtım bölgesinde başladı.
EMEKLİ öğretmen ve gönüllü rehber Gerd Schmidt-Mildner rıhtım boyundaki Landungsbrücken mahallesinin yaklaşık 200 yıl önce Hamburg’un şehir merkezinin sınırı olduğunu söyledi: “Landungsbrücken mahallesinin dahil olduğu, bugün St. Pauli olarak bildiğimiz semtin adı Hamburger Berg idi. Burada bulunan Havari Paulus’tan adını alan Protestan kilisenin adı ‘St. Paulus’ idi. Süreç içinde semt bu adı aldı. Halen ibadete hizmet veren kilise yapılan idari bölge reformuyla komşu ilçe Altona’ya geçti. Yani St. Pauli semtinin isim babası olan kilise şimdi Altona ilçesi sınırlarında. Altona da 1864’e kadar Danimarka’ya ait idi. Kaybedilen savaşla Prusya’ya geçti ve 1937 yılına kadar bağımsız şehir iken, Nazi döneminde Hamburg ile birleştirildi. Landungsbrücken, İkinci Dünya Savaşı sırasında çok büyük hasar gördü. Donanma ve savaş sanayi için büyük önem taşıyan liman müttefik güçler tarafından neredeyse yerle bir edildi. Sadece 1907’de inşa edilen saat kulesi ve ek binası mucizevi şekilde neredeyse hiç hasar almadı. Bu yapı tarihi değer olarak koruma altında. Saat kulesi saatin yanı sıra Elbe’nin su seviyesini de gösteriyor.”
Elbe kenarından kuzeye doğru yürüyerek katılımcılara yol üzerinde bulunan Bernhard Nocht Tropik Hastalıklar Enstitüsü hakkında da bilgiler veren Schmidt-Mildner, enstitünün dünyanın dört bir yanından Hamburg’a gelen gemilerden tropik hastalıkların kentte yayılmamasını önlemek için 1900 yılında kurulduğunu söyledi. Schmidt-Mildner, enstitüde, bulaşıcı hastalık tespit edilen kişiler için camsız, her taraftan kapalı karantina odalarının bulunduğunu sözlerine ekledi.
ELBE ALTINDAKİ İLK TÜNEL
Daha sonra eski Elbe Tüneli’ne gidildi. 1900’lü yıllarda limanın ve kentin Elbe’nin güneyine doğru hızla büyümesi üzerine sayısızca gemi sanayi tesisleri oluştuğunu belirten Schmidt-Mildner, “Liman, kent ekonomisinin en önemli unsuru haline geldi. Giderek büyüdü. Sadece Blohm + Voss Tersanesi’nde çalışan işçi sayısı 30 binin üzerindeydi. İşçiler iki yaka arasında mekik dokuyan teknelerle Elbe’nin kuzey yakasından güney yakasına taşınıyordu. Bunun üzerine 1909’de Elbe’nin kuzey yakasını güney yakasıyla birleştiren tüp tünel çalışmalarına başlandı. Dünyada o ana kadar benzeri olmayan bu tip tünel kazısını 30 yaşındaki bir mimar yönetti. 4 binden fazla işçinin çalıştığı 426 metrelik tünel Eylül 1911’de ulaşıma açıldı” dedi. Gerd Schmidt-Mildner, katılımcılara solcu otonomların merkezi sayılan meşhur Hafenstrasse’nin ve onun daha ilerisinde bulunan Balık Pazarı tarihi hakkında da bilgiler vererek turu noktaladı. Güngör Yılmaz, Schmidt-Mildner’e ve katılımcılara teşekkür ederken, “Yeni turlar düzenleyeceğiz. İlgi duyan, haberdar olmak isteyen sosyal medya sayfalarımdan veya guengoer.yilmaz@hamburg.de e-posta adresinden bana ulaşabilirler” dedi.
