Güncelleme Tarihi:
BAŞBAKAN Angela Merkel’in burada seçim konuşması yapacağı haberini alınca, çok heyecanlandım. Dachau’da Nazi Toplama Kampı’nı ziyaret ederek, “Utanç duyuyorum” diyen Merkel, Zwickau’da da mutlaka aşırı sağa karşı önemli mesajlar verecek diye düşündüm.
HER YER NPD AFİŞİ
Berlin büromuzdan Ali Varlı’yla Zwickau’ya yaklaştığımızda, ikimizi de bir sessizlik kapladı. Hiçbir şey konuşmadan, ama çok şey hissederek, Zwickau tabelasını geçtiğimizde karşılaştığımız tabloyla ikimiz de ürperdik. Yol ve kavşak boydan boya aşırı sağcı NPD’nin seçim afişleriyle kaplıydı. Peçeli, tehditkar bakışlı yabancı bir kadın, önde sarışın mavi gözlü bir Alman kadın resmi, altında “Şeriat yerine Meryem” sloganı, “Sığınmacı selini durduralım, “Sinti ve Romanlara değil büyük anneme para” yazılı afişler öfke veriyordu.
KONUŞMAK İSTEMİYOR
Merkel’in konuşma yapacağı meydana gitmeden önce çetenin yuvalandığı Frühling Caddesini görmek istedik. Caddenin bulunduğu yer şehrin tam kenar mahallesi. Bahçe içinde bakımlı evler, burasının küçük burjuva mahallesi olduğunu ele veriyor. Frühling Caddesi 26 numaradaki hücre ev artık yerinde yok. Yıkılan evin yeri şimdi yeşil alan. Arkası yüksek ağaçlar arasında çocuk bahçesi. Çete evinin tam karşısındaki komşusu bahçede çalışıyor. Kendisiyle konuşmak istiyorum. Ancak o, “Aradığınız yer orası” deyip, eliyle başka bir şey sormayın işareti yaparak, arkasını dönüyor. Konuşmak istememesi utancından mı, yoksa bilinçli mi, anlaşılmıyor.
Tarihi mimari yapıların arasındaki şehrin ana meydanı Hauptmarkt’a girerken, üzerimizde dolaşan gözlerden kentte yabancı olduğumuzu hissediyoruz. Pırıl pırıl restore edilmiş Belediye Sarayı’nın balkonunda sivil polisler kameralarla yerlerini almışlar. Şehir merkezinde Taylandlı, Suriyeli ve Filistinli üç döner büfesi var. Yüzündeki mutsuz ifadeyi saklamayan Suriyeli burda ne Türk dönerci ne de Türk yaşıyor diyor.
ANGELA DOROTHEA
Yaklaşık beş bin kişi var meydanda. Merkel gelmeden önce sunucu Zwickaulu insanların çok sempatik ve sıcak kanlı olduğunu anlatıyor. Merkel sessiz sedasız, öyle şov yapmadan kalabalığın içinden geçip sahneye çıkıyor. Sunucu, Merkel’e “Zwickau’nun Schumann’ın memleketi olduğunu biliyor muydunuz?” diye soruyor. Merkel’in cevabı kısa, “Her gezimde yeni şeyler öğreniyorum...”
Sunucu, Angela Dorothea Merkel diyor, bununla Merkel’in hiç kullanılmayan ikinci adını ele veriyor ve “Evde kimin sözü geçerli?” diye soruyor. Merkel, kısa cevaplarla özel hayatından çok küçük ipuçları sızdırıyor. Kocasıyla arasında iyi bir iş bölümü bulunduğunu, evde çamaşır asma işini daha düzgün astığı için kocasının yaptığını ama ütü ve yemek pişirmekten kocasının pek hoşlanmadığını anlatıyor. Bu görevin de kendisine düştüğünü açığa vuruyor.
Merkel’in sesi seçim konuşmalarından olacak hafif boğuk. Monoton değil. “Dört yıl daha, sizin başbakanınız kalmak istiyorum” diyor. Konuşması öyle ihtiraslı değil. Muhalif küçük bir grup karşı tezahürat yapmak istiyor, ama kalabalık alkışla bastırıyor.
Merkel, Euro’nun önemini anlatıyor ve “Aynı para birimine sahip olanlar birbiriyle savaşmıyor. Bakın Mısır’a, Suriye’ye” derken, iki dünya savaşından sonra, Avrupalıların bir daha birbirleini boğazlamaması için AB’nin bir barış projesi olduğuna vurgu yapıyor. Merkel, protestocu cılız gruba hitaben ise “Ben Portekiz’e, Yunanistan’a gittiğimde beni protesto eden insanlar, tutuklanmıyor. Ben oradan dönerken gönül rahatlığıyla dönüyorum. Avrupa Birliği aynı zamanda düşünce ve basın özgürlüğü” diyerek, gönderme yapıyor.
O MESAJI VERMELİYDİ
Başbakan Merkel konuşmasında ne terör çetesini ne de seri cinayetleri anıyor. Bir hafta önce Dachau’da nazi toplama kampını ziyaret ettiğinde Merkel’i seçim kampanyası yapmakla eleştirilenleri yermiştim. Bence Merkel, Zwickau’da aşırı sağa karşı mesaj vermeliydi. Bu eksik kaldı Angie.