Güncelleme Tarihi:
Marka Koruma Grubu (MKG)'nun sahtecilik ve kayıt dışı üzerine yaptığı araştırma sonu?larına göre, ürün alma sırasında tüketicilerin sadece yüzde 20'si öncelikle markaya dikkat ediyor. Tüketicilerin yüzde 31'i sahte ve ka?ak malları işportadan alırken, orijinal ürünün pahalı olmasından dolayı sahte malı tercih edenlerin oranı ise yüzde 58'e ulaşıyor. Türkiye ekonomisinde toplam 11.9 milyar YTL'lik üretim kaybına neden olan sahtecilik, 6.6 milyar YTL vergi kaybı ve 60 bin kişilik de istihdam kaybına yol a?ıyor.
Türkiye'deki sahtecilik ve ka?ak sorunuyla mücadele i?in 16 firmanın bir araya gelmesiyle oluşan MKG konuyla ilgili bilincin oluşması amacıyla "Sahte ve Ka?ak Ticari Malların Türkiye Ekonomisi ?zerine Etkileri" adlı bir araştırma yaptı.
Araştırma sonu?ları bir basın toplantısı ile a?ıklandı. Araştırmayı hazırlayan Hacettepe ?niversitesi öğretim üyesi Do?. Dr. Cahit Güran sonu?ları aktardı.
"SAHTECİLİK, ?LKE İMAJINI DA ZEDELİYOR"
Güran, sahte ve ka?ak malların tüketiciye kalitesiz ürün tüketimi, kaynak ve zaman israfı, sağlık problemleri, piyasaya ve markaya güven kaybı gibi maliyetlerinin olduğunu kaydederek, "Sahteciliğin devlete ve topluma maliyetleri ise, yasaların uygulama maliyetinin artması, vergi ve benzeri gelirlerde kayıplar, yeraltı ekonomisinin yaygınlaşması, kamu görevlilerinin etki altına alınma ?abalarının ve yolsuzlukların artması, yatırımlar ve istihdamda ortaya ?ıkan kayıplar ile ülke imajı ve uluslararası ticaretin olumsuz etkilenmesi olarak sıralanabilir" diye konuştu. Güran, sahteciliğin hak sahiplerine maliyetinin ise, k?r ve satış hasılatında azalma, marka değerinin düşmesi, yenilik?i girişimlerin azalması ve piyasa dışı işlem maliyetlerinde artış olduğunu belirtti.
"SAHTECİLİK, TOPLAM D?NYA TİCARETİNİN Y?ZDE 5-7'SİNİ OLUŞTURUYOR"
Dünyadaki sahtecilik hakkında bilgi veren Güran, sahteciliğin, OECD verilerine göre dünya toplam ticaretinin yüzde 5-7'sini oluşturduğunu aktardı. Güran, AB'de sahtecilikte, yıllık ortalama yüzde 100'lük bir artış olduğunun ifade edildiğini kaydederek, "AB gümrük kayıtlarına göre sahte malların en ?ok geldiği kaynak ülkeler, Çin, Tayland, Hong Kong ve Malezya olarak tespit ediliyor. WTO ve ICC sahte mallar ticaretindeki artışın genel olarak ticaretin artış hızından daha yüksek olduğunu ifade etmektedir" dedi.
"T?KETİCİLERİN Y?ZDE 20'Sİ ?R?N ALIRKEN MARKAYA BAKIYOR"-
Güran, Türkiye'deki sahteciliği ele almak i?in yapılan Tüketici Algılama Anketi'ndeki amacın, tüketicilerin bakış a?ıları, sosyo-ekonomik özelliklerin etkisi ve sahteciliğin büyüklüğü hakkında bilgi edinmek olduğunu dile getirdi. Ankette ortaya ?ıkan ilk sonuca göre, tüketicilerin marka sadakatinin düşük olduğunu belirten Güran, tüketicilerin yüzde 41'inin malın kalitesini, 32'sinin fiyatını, 20'sinin markasını, 6'sının da orijinalliğini birinci derecede öncelikli olarak gördüğünü kaydetti.
"ORJİNAL ?R?N?N PAHALI OLMASI T?KETİCİYİ SAHTE ?R?NE Y?NLENDİRİYOR"
Tüketicilerin yüzde 31'inin sahte ve ka?ak malları işportadan, yüzde 22'sinin semt pazarlarından, yüzde 16'sının da sosyete pazarlarından satın aldıkları yönünde görüş belirttiklerini söyleyen Güran, bu bulgular sonucunda sorunun kaynağında düzensiz piyasaların görüldüğünü vurguladı. Orijinal ürünün pahalı olması nedeniyle sahte mal tüketimine yöneldiğini söyleyenlerin yüzde 58 olduğunu bildiren Güran, 27'sinin sahte mallara erişimin kolay olmasından, 17'sinin ise sahte ile orijinal arasında fark olmadığını düşünerek sahte mala yöneldiği sonucunun ortaya ?ıktığını ve ekonomik nedenlerin sahte malların tercih edilmesine yol a?tığını ifade etti.
"T?RK T?KETİCİLERİN Y?ZDE 19'U SAHTE MALLARI İHBAR ETMEKTEN YANA"-
Güran, sahteciliğin su? olduğu ve cezalandırılması gerektiği hakkında yeterli bilincin olmadığını dile getirerek, "Tüketicilerin yüzde 61'i sahtecilik cezalandırılmalı, yüzde 18'i cezalandırılmamalı, yüzde 20'si ise kararsızım şeklinde fikir beyan etmektedir. Ayrıca "Sahte malları ihbar eder misiniz?" sorusuna, tüketicilerin sadece yüzde 19'u olumlu cevap vermektedir. Tüketiciler, sahte ve ka?ak mallar hakkında bilgi talep ediyor. Tüketicilerin yüzde 82'si sahtecilik konusunda bilgilendirilmediğini düşünüyor, yüzde 36'sı üretici ve satıcıların, yüzde 34'ü tüketici derneklerinin, yüzde 28'i de devlet kurumlarının tüketicileri bilgilendirmesi gerektiğini düşünüyor" dedi.
"SAHTECİLİĞİN YOL AÇTIĞI ?RETİM KAYBI 11.6 MİLYAR YTL"
Sahtecilik ve ka?ak?ılığın Türkiye'de ele alınan sektörlerde yarattığı vergi hari? üretim kaybının 2.6 milyar YTL, toplam ekonomi i?in de 11.9 milyar YTL olduğuna işaret eden Güran, vergi kaybının 6.6 milyar YTL, istihdam kaybının ise 60 bin kişi olarak görüldüğünü söyledi. Güran, yasaların yetersizliği, bürokratik süre? ve uygulamada karşılaşılan sorunlar, yüksek vergi oranları ve ?ok taraflı par?alı organizasyon yapısının sahteciliği arttırdığına dikkat ?ekerek, "?retici-Gümrük İdaresi ve emniyet birimleri arasında entegre bir bilgi işlem sistemi kurulması, sahte-ka?ak mal tespitlerinin ger?ek zamanlı ve standart usullere dayalı olarak yapılması. Türkiye'nin ticari partneri olan ülkeler i?erisinde sahte ve ka?ak mal konusundaki ağırlığı bilinen Çin, Tayland gibi ülkelerden gelen ürünlerin gümrükleme sürecinde farklı bir izleme ve incelemeye tabi tutulması ve bu ülkelerden gelen malların yetişmiş personelin ?alıştığı özel ihtisas gümrüklerinden ülkeye sokulması gibi önlemler alınmalıdır" dedi.