Güncelleme Tarihi:
Düzce’de doğmuş. İlk ve orta öğrenimini Bolu ve Almanya’da tamamlamış. 1988 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı Bülümü’nü bitirmiş. Bir yıl sonra da Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Alman Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı’nda Araştırma Görevlisi olarak işe başlamış. 2004 yılında profesör olmuş. 1990’lı yıllarda Duisburg Üniversitesi ile Bochum Ruhr Üniversitesi’nde bir dizi araştırmalar yapmış.
Yurtdışında yaşayan Türk çocuklarının eğitimi konusunda da bir hayli kafa yormuş.
Hatta Yurt Dışında Yaşayan Türk Çocuklarına Türkçe Öğretimi-Almanya Örneği başlıklı geniş kapsamlı bir çalışma da yapmış.
Hem Almanya’daki hem de Türkiye’deki eğitim sistemini en iyi bilen bilimadamlarından.
Berlin’de Eğitim Müşaviri olarak göreve başlar başlamaz kendisi de bir gurbetçi çocuğu olan Büyükelçi Hüseyin Avni Karslıoğlu’nun da tam desteğiyle Almanya’da bir Eğitim Seferberliği başlatmak için kolları sıvamış.
¡¡¡
Çünkü 4’üncü nesil Türk kökenli çocuk ve gençlerin eğitim alanında hala arzu edilen düzeye ulaşamamış olmalarına isyan ediyor Cemal Hoca.
Son 10 yıl içinde Alman öğrenciler arasında lise diploması alıp yüksek öğrenim görenlerin oranı yüzde 36’dan yüzde 57’ye yükselirken, Türk kökenli öğrenciler arasında bu oranın bazı eyaletlerde yüzde 6’lara düşmesine ateş püskürüyor.
Meslek eğitimi yapan Türk kökenli öğrencilerin oranında bir yükseliş kaydedilmemesine, herhangi bir eğitim kurumunu diploma almadan terk edenlerin oranının yüzde 20’le varıp işsizler ordusuna katılmalarına da...
“Buna hep birlikte dur demeliyiz” diyor Prof. Cemal Yıldız.
Tabii Alman tarafın desteğini almadan bunun mümkün olmayacağının da bilincinde.
“Dünyanın herhangi bir ülkesinde bütün öğrencilerin aynı derecede başarılı olduğu bir eğitim sistemine rastlamak mümkün değildir. Hangi eğitim sistemi olursa olsun, birçok öğrencinin desteğe ihtiyaç duyduğu dersler vardır. Bilhassa modern tüketim toplumlarında, hele hele internetin gerçek bir sanal dünya oluşturduğu ve aile müessesinin ciddi şekilde sarsıldığı günümüzde öğrencilerin mühim bir kısmı değişik oranlarda öğrenme problemleri yaşamaktadır” diyor Prof. Yıldız.
“Dikkat eksikliğinden strese, türlü bağımlılıklardan zihin ve duygu dünyasındaki sıkıntılara kadar bir dizi faktör öğrenme problemlerine yol açmaktadır. Dolayısıyla derslerle ilgili problemlerde ‘nachhilfe’ (destektakviye kurslarına), öğrenme güçlüğü ve diğer psikolojik problemler için de rehberlik desteğine ihtiyaç var” diyor aynı zamanda.
¡¡¡
Eğitimde fırsat eşitliğinin büyük ölçüde sağlanması halinde, özellikle göçmen kökenli öğrencilerin yaşadığı ferdi, ailevi ve sosyal şartların sonucu oluşan öğrenme problemlerinin dışardan destekle, yani takviye kursları ile giderilebileceğinin de altını çiziyor.
İşte bu nedenle de 2015/2016 öğrenim yılında Almanya genelinde Eğitim Destek Projesi adı altında bir Eğitim Seferberliği başlatacakları müjdesini veriyor.
Hedef Almanya genelinde ilk ve orta öğretim düzeyindeki Türk kökenli öğrencilerin okullardaki akademik başarılarını artırmaktır.
Başta Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) dernekleri olmak üzere Almanya’nın çeşitli kesimlerinde faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK) koordinasyonlarına özel ders içerikli takviye kursları verilmesi hedeflenmektedir.
Başkonsolosluklar bünyesindeki Eğitim Ataşeleri’nin öncülüğünde, en çok ihtiyaç duyulan Matematik, Almanca, İngilizce gibi dallarda, ilk ve ortaöğrenim gören Türk kökenli tüm çocuk ve gençlerin katılabileceği takviye kursları düzenlenmesi planlanmaktadır.
Tabii Türkçe ve Türk kültürü dersleri de...
Prof. Cemal Yıldız, Türk kökenli çocuk ve gençlerin eğitim alanında başarılı olabilmeleri için velilere önemli bir görev ve sorumluluk düştüğünün de altını çiziyor.
“Küreselleşen dünyada, bilgisayar çağında artık eskisi gibi düz işçiye değil, kalifiye elemana ihtiyaç duyulmaktadır” diyor ve Türk kökenli velilere, “Çocuklarınızın geleceği için başlatacağımız ‘Eğitim Seferberliği’ni destekleyin”
çağrısında da bulunuyor.