Güncelleme Tarihi:
DİTİB sözcüsü Dr. Zekeriya Altuğ, Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi (ZMD) Başkanı Aiman Mazyek ve İslam Konseyi Başkanı Burhan Kesici, başkent Berlin’de ortak bir basın toplantısı düzenledi. Kamuoyu ve siyaseti saldırılara karşı daha duyarlı olmaya, dayanışma göstermeye çağıran üç temsilci, saldırıların Türk-Kürt çatışması gibi gösterilmesini eleştirdi.
‘DAYANIŞMA BEKLİYORUZ’
Basın toplantısında, Federal İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre geçen yıl İslam düşmanı 950 suç işlendiğini hatırlatan DİTİB sözcüsü Dr. Zekeriya Altuğ, şunları söyledi: “Bunların büyük çoğunluğu camilere yönelik saldırılardan oluşuyor. Siyaset ve kamuoyunun Müslümanlara karşı şiddete sessiz kaldıklarını görüyoruz. Bu artan tehdide rağmen kamuoyu ve siyasette yeterli ilgiyi görmüyoruz. Yoğun saldırılara karşı dayanışmanın yanında, saldırıların çok net biçimde kınanmasını bekliyoruz.”
‘BU CAMİLER ALMAN KURUMLARI’
Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi (ZMD) Başkanı Aiman Mazyek ise şöyle konuştu: “Bir ibadethaneye saldırı, ister cami, ister kilise, ister sinagog olsun, bizim demokrasimize, ülkemize ve özgür toplumumuza yapılmış bir saldırıdır. Eğer camiler yakılıyorsa, en başta bizim ülkemiz yanıyor demektir. Saldırılarla ilgili haberlerde Türk camisi deniliyor. Biz Müslüman-Alman cemaatiyiz. Bu camiler Alman kurumları. Bizim anayasamız Alman anayasası. Biz, bu ülkenin vatandaşıyız. Cumhurbaşkanımız Steinmeier, Başbakanımız Merkel. Çatışmaların buraya taşınmasına karşıyız. Terörün toplumu bölmesine izin vermeyeceğiz. Bir imam, kökeni ne olursa olsun, bir din adamıdır. Cami ya da imam, Arap ya da Türkiye kökenli diye daha az korunamaz. Müslümanlar son günlerde korku içinde. Saldırılara karşı yeterli korunmadıkları hissini taşıyorlar. Biz, güvenlik birimlerinden ve siyasetten daha fazla güvenlik, daha fazla ilgi bekliyoruz. Bu bir Türk-Kürt çatışması değil. Biz buna müsaade etmeyiz.”
‘İNSANLAR ENDİŞELİ’
İslam Konseyi Başkanı Burhan Kesici de şöyle dedi: “Saldırılara hedef olan camileri ziyaret ettim. İnsanlar endişeli. Bu insanlara yalnız olmadıkları duygusunu vermek önemli. Bekeldiğimiz ölçüde dayanışma görmüyoruz.”