Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’nın Bavyera Eyaleti’nde bulunan Würzburg’da 5 Ocak 1999’da işlettiği kahvede kurşun yağmuruna tutularak öldürülen ancak katili bugüne kadar tespit edilemeyen Edip Saraç (55) dosyası yeniden açıldı. Güvenlik güçleri, 13 yıldır çözülemeyen cinayet ile 10 kişinin öldürüldüğü seri cinayetler arasında bağlantı olup olmadığını araştırıyor. Saraç’ın yakınları ise olayın bir an önce aydınlığa kavuşmasını ve katilin cezasını çekmesini istiyor.
Weissenburg Sokağı’nda karakolun hemen karşısındaki Würzburg Türk Alman Dostluk Derneği lokalinde meydana gelen cinayette başında kar maskesi ve kask bulunan kimliği belirsiz bir kişi, saat 19.00 sıralarında içeriye girip dernek başkanı olan Edip Saraç’a birkaç kez ateş etmişti. Saraç herkesin gözü önünde kanlar içinde yere yığılırken, saldırgan kaçmıştı. Lokalden çıkarken bir Alman kadına çarpan ve olay yerinden motosikletle kaçtığı tahmin edilen zanlı, bulunamazken yüzü kapalı olduğu için de eşgali tam olarak belirlenememişti.
Kardeşi gözaltına alındı
Aradan 13 yıl geçmesine rağmen üzüntülerinin o gün gibi taze olduğunu söyleyen Edip Saraç’ın eşi Sahide (62) ile büyük oğlu Halim Saraç (43), “Polisin tüm aramalarına rağmen katilin hala yakalanamaması üzüntümüzü daha da arttırıyor” dediler. Olay sonrası kardeşi Akın’ın ‘şüpheli’ olarak gözaltına alındığını da hatırlatan Halim Saraç, “Aile içi bir tartışma sonrası babamı kardeşimin vurmuş olabileceğini iddia ettiler. Ancak daha sonra hata anlaşıldı ve Akın serbest bırakıldı” dedi.
Sahide Saraç, “Almanya’daki neonazi cinayetleri ortaya çıkınca eşim Edip’in de bunların kurbanı olmuş olabileceğini düşündüm. Ancak polise gidip görüşmedik. Dosyayı tekrardan açtıklarını sonradan öğrendik. Güvenlik güçleri bizim görüşümüze başvurmadılar” dedi. Yıllarca eşinin bir kiralık katil tarafından öldürüldüğünü düşünen Sahide Saraç, “En yakın zamanda yetkililerden bilgi isteyeceğiz. Biz bu cinayetin bir an önce aydınlığa kavuşmasını arzuluyoruz. Bu acımızı biraz olsun azaltacak” diye konuştu.
Neonaziler cinayet yerinde olabilir mi
AŞIRI sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü (NSU) üyeleri Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt’in 2000 ile 2006 yılları arasında sekizi Türk biri Yunanlı olmak üzere 9 kişiyi ve 2007’de de kadın polis memuru Michele Kiesewetter’i öldürdüğü anlaşılınca güvenlik güçleri, geçen yıllarda yabancılara yönelik işlenen cinayet dosyalarını tekrar gözden geçirmeye başladı. Neonazilerin Köln’de Türk esnafının yoğun olduğu Keup Caddesi’ndeki bombalama eylemini gerçekleştirdikleri ve Völklingen’de Türklerin evini kundakladığı da ortaya çıkmıştı. Neonazilerin daha önceki kurbanlarının Bavyera Eyaleti’ndeki Münih ve Nürnberg’den olduğu ve Würzburg’un da ‘cinayet bölgesinde’ olabileceği belirtiliyor. NSU örgütünün Saraç cinayeti ile bağlantısının araştırıldığını bildiren Würzburg Savcılığı, “Şu ana kadarki araştırmalarımız doğrultusunda NSU üyelerinin cinayette bir parmağı olduğu yönünde bir delil yok. Ancak çalışmalar devam edecek” dedi.
Yetkililer, terör örgütü üyelerinin evinde bulunan bilgisayar gibi malzemelerin incelenmesinin zaman alabileceğini açıkladı. Güvenlik güçleri 1999’da cinayetin çözülmesi için ‘Sarac’ adlı 25 kişilik özel bir ekip kurmuş ve aylarca bu olay üzerine durmuştu. Olayın aydınlatılmasına yardımcı olacak kişi için 10 bin mark para ödülü de belirlenirken bir sonuç elde edilememişti.
Cinayet Borç meselesi mi?
Cinayetin ardından Edip Saraç’ın bir arkadaşı için alınan borç için kefil olduğu, borcun geri ödenmediği için öldürüldüğü de iddia edildi. Bu ihtimal üzerinde de durduklarını söyleyen Halim Saraç, “Babam 350 bin Mark’lık bir borç için kefil olmuştu. Kişi parayı geri ödemeyince babam zor durumda kaldı. Polis cinayet sonrası olayı araştırdı ancak delil bulamadığı için dosya kapandı” dedi. Olay sonrası 23 yaşındaki bir şüpheli gözaltına alınmış ancak daha sonra serbest bırakılmıştı.