E-mail ile oy kullanılsın

Almanya'daki temaslarını sürdüren Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Köln'de çok sayıda Türk'ün yaşadığı Porz semtindeki Elit Düğün Salonu'nda vatandaşlarla bir araya geldi. Yaklaşık 2,5 saat süren toplantıda Bülent Arınç kendisini dinlemeye gelen çok sayıda vatandaşa Türkiye'deki son siyasi gelişmeleri anlattıktan sonra AKP hükümetlerinin Avrupa'daki Türklere yönelik çalışmalarını aktardı. Toplantıyı düzenleyen Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin (UETD) Genel Başkanı Hasan Özdoğan, konukları selamladıktan sonra Almanya'daki Türklerin başlıca sorunlarına değindi.

ÇİFTE VATANDAŞLIK SORUNU SÜRÜYOR
Türklerin „Dışlanma“ sorunlarıyla karşı karşıya kaldığını ifade eden Özdoğan, "50 yılda bizi halen özümseyemediler. Müslümanları ve Türkleri aşağılayan kitap yazan bir banka yetkilisi multimilyoner oldu. Utanarak söylüyorum ki bazı gençlerimiz isimlerinden dolayı ayrımcılığa maruz kalıyor ve isimlerini değiştirmek zorunda kalıyorlar. Çifte vatandaşlık sorunumuz çözülemedi. Almanya, Hollanda, Avusturya ve Danimarka'da çifte vatandaşlık mümkün değil. Bunun temin edilerek Avrupa'daki insamızın siyasal ve sosyal yönden güçlendirilmesini talep ediyoruz“ diye konuştu.

YETİŞTİRMEYE ÇALIŞACAĞIZ
Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını getirdiğini söylerken şöyle konuştu: "Sizi düşünen bir hükümetimiz var. Sizin oy kullanmadığınız her seçim eksik bir seçimdir. Bu anayasal bir haktır. Biz 3 yıl önce bir kanun çıkardık. Ama birileri itiraz etti ve iptal ettirdi. Eskiye dönüldü. Eksikliklerimiz var. Yurtdışı seçmen kütüğü yok. Çalışması var ama bitmiş değil. Hiç olmazsa e-maille oy kullanılsın diyoruz. Yetki bizde değil YSK'da. Hazirana kadar yetiştirmeye çalışacağız. Bunun için de bu ülekelerin kabul edeceği bir sistem bulmalıyız. Almanya'nın güvenlik endişeleri var."

İŞÇİ GELDİK, İŞVEREN OLDUK
Vatandaşlara seslenen Bülent Arınç şunları söyledi: "İşçi olarak geldik, işveren olduk. 70 bin işadamımız var. Elde ettiğimiz haklarda gerileme olabilir. Ama yeni haklar da elde ediyoruz. Bu yeni hakları ısrarla takip ediyoruz. Her arzu ettiğimize sahip olmayabiliriz. Ama Almanya da Türkiye de bir hukuk devletidir. Kendinizi Almanların yerine koyun. Buna empati diyorlar. Türkiye'de bu kadar kalabalık bir grup olsa ve sürekli her alanda güçlense ne düşünürdünüz?

DAHA ÇALIŞKAN OLMALIYIZ
Şu anda sen haksızsın diyecek gücümüz var. Bunun yolu adalettir. Nüfusumuz birilerini korkutabilir. Bu endişelerin haksız olduğunu söylemelisiniz. Kesinlikle öldük bittik diye düşünmemelisiniz. Her şey gülistan diye düşünmek de yanlış. İkisinin ortasındayız. Ama gittikçe durumumuz gelişiyor. Daha uyumlu, daha güçlü, daha çalışkan olmalıyız. Üreten, bilim, sanat ve ticarette daha güçlü olmalıyız. Bizler iyi örnek olmalıyız. Hep güzel şeyler yapmalıyız. Türkler'den zarar gelmez diye düşündürmelisiniz.“

TÜRKİYE NE YAPTIĞINI BİLİYOR
Bülent Arınç, dün Köln Başkonsolosluğu binasında bölgedeki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle de bir araya geldi. Ev sahipliğini Köln Başkonsolosu Mustafa Kemal Basa'nın yaptığı toplantıya, Düsseldorf Başkonsolosu Fırat Sunel, Essen Başkonsolosu Hakan Akbulut, Münster Başkonsolosu Nafi Cemal Tosyalı, Din Hizmetleri Müşaviri Prof. Dr. Ali Dere'nin yanı sıra çok sayıda dernek ve kurum temsilcisi katıldı. Yaklaşık bir saat süren toplantının başında Almanya'daki üç günlük temasları konusunda katılımcılara bilgi veren Arınç, “Almanya’ya her gelişimizde sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelmeyi arzu ediyoruz. Sizlerle tanışmak, görüşmek, talepleriniz, sorularınız olursa bunları tespit etmek istiyoruz” dedi.

Almanya’daki Türk toplumunun güçlü bir toplum olduğunu belirten Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Almanya’da 3 milyonu bulan bir toplumsunuz. Almanya ile siyasi ilişkilerimiz bazen inişli çıkışlı olsa da iyi gidiyor. Türkiye artık güçlü bir ülke. Türkiye’yi hiç kimse küçük göremez. Türkiye’nin söylediklerine hiç kimse kulaklarını kapatamaz. Türkiye, dünya siyasetinde çok etkili bir hale geldi. Almanya da bunun farkında. Ancak bazı korkular, vehimler, önyargılar bazı siyasetçilere, Türkiye hakkında yanlış şeyler söyletebilir. Kafanızı çok takmayın. Türkiye ne yaptığını, ne yapacağını biliyor. İyi şeyler olacak. Güzel şeyler olacak ve umduklarımıza kısa zamanda hep birlikte ulaşacağız.”