Duvar'ın çocuklarını arıyor

‘Çirkin Kral Efsanesi’ proje isimli sinema belgeseli için yakında Türkiye, Almanya ve Fransa’da yapılacak çekimlere başlayacağını söyleyen 31 yaşındaki yönetmen,

“Sinema dünyasında iki yönetmen benim idolüm. Biri Charlie Chaplin, diğeri Yılmaz Güney. Türkiye’de sinema deyince ilk akla gelen isim Yılmaz Güney’dir. Yılmaz Güney hakkında çok televizyon belgeseli var ama sinema belgeseli yok. Kendisi hakkında 20’ye yakın kitap okudum. Tüm filmlerini tekrar tekrar izledim. İzlerken ağladım. Özellikle oyuncu olduğu ‘Aç Kurtlar’ ve yönetmenliğini yaptığı ‘Sürü’ ile ‘Yol’ filmlerini çok beğendim. Güney’in aile üyeleri, meslektaşları ile röportajlar yaptım. Ayrıntılı bilgi veremem ama bir çok bilinmeyen yönünü keşfettim. Senaryo aşaması bitti. Şubat ayında çekimlere başlayacağız” dedi.

Yılmaz Güney’in ‘Duvar’ filminde oynayan çocukları aradığını ve şimdiye kadar bir türlü ulaşamadığını söyleyen Tabak,

“Yılmaz Güney çocukları korumak için açık kimliklerini yazmamış. Çocuklar genelde Almanya’da yaşayan mülteci ailelerin çocuklarıydı. Onları tanıyanların bana başvurmalarını bekliyorum” dedi.

100 bin Euro'yu ekibe dağıtacak
ALTIN Portakal’da En İyi Film (Hüseyin Tabak), En İyi Senaryo (Hüseyin Tabak), En İyi Erkek Oyuncu (Abdulkadir Tuncer), En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Lale Yavaş), En İyi Kurgu (Christoph Loidle), Behlül Dal Jüri Özel Ödülü (Yüşa Durak) ile toplam altı dalda ödül alan Tabak, 400 bin TL’lik (yaklaşık 170 bin Euro) ödülün büyük bölümünün parasını film ekibine dağıtacağını Hürriyet’e açıkladı.

Tabak, “Filmi çok dar bütçeyle çektim. Kimseye para veremedim. Hatta borçlandık. Ekip inanarak çalıştı. Filmin başarısında onların emeği çok büyük. Bir miktar borcumuz var. Ödül parası gelir gelmez borcu kapattıktan sonra parayı, bu 100 bin Euro’nun üstünde bir miktar olacak, ekip arasında paylaştıracağım. Bunun sözünü ekibime verdim” dedi.