Hülya SANCAK / DÜSSELDORF
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 16, 2024 12:38
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında Düsseldorf’ta T.C. Düsseldorf Başkonsolosluğunda bir anma töreni düzenlendi. Törene sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Merkez Valileri Grup Başkanı Vahdettin Özcan ve vatandaşlar katıldı.
KURAN tilaveti ve duaların ardından T.C. Düsseldorf Başkonsolosu Ali İhsan İzbul, 15 Temmuz sürecini anlatan bir konuşma yaptı. “Demokrasimize kasteden Fetullahçı Terör Örgütü FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimin üzerinden 8 yıl geçti” diyerek başlayan Başkonsolos İzbul, sözlerini şöyle sürdürdü: “FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki ihaneti Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, milletimizin ortaya koyduğu üstün cesaret ve kahramanlıkla bertaraf edilmişti.” Başkonsolos İzbul, sözlerine şöyle devam etti: “Yakın tarihimizin bu en alçak darbe girişiminde yaralılarımızdan daha sonra vefat edenlerle birlikte toplamda 252 vatandaşımızı şehit verdik. Her biri vatanımız için toprağa düşmüş askerimiz hükmünde olan 15 Temmuz şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Darbecilere karşı koyarken yaralanan kahraman gazilerimize sağlık ve afiyet temenni ediyorum. İlk değil ancak son devletimiz olan cumhuriyetimizin milli iradenin üstünlüğü temeli üzerinde payidar olacağını 15 Temmuz gecesi dosta-düşmana bir kez daha göstermiş olduk. 15 Temmuz cumhuriyet tarihinde demokratik yollardan seçilmiş siyasetçilerin düzmece bir mahkemeyle idama mahkum edildiği 27 Mayıs’la başlayan darbeler ve askeri müdahaleler serisinin sonunda da milletin zaferidir. FETÖ’nün amacı yalnızca ele başları Fetullah Gülen’e sadık olan, radikal, köktenci bir rejim kurmaktı. Yaşananları idrak etmek için FETÖ’nün gerçek yüzünü anlamak gerekir. FETÖ, 1960’ların sonlarında sözde ‘dini hareket’ olarak kurulmuştur. Eğitimi ve dinler arası diyalogu teşvik etme kisvesi altında, kötü niyetlerini örtbas etmeyi başarmıştır.
DARBE BAŞARILI OLSAYDI...FETÖ mensuplarının orduya, kolluk kuvvetlerine, yargıya ve çok sayıda devlet kurumuna, onlarca yıl boyunca ince hesaplı ve geniş çaplı bir biçimde sızmaları kapsayıcı bir plan dahilinde gerçekleşmiştir. Darbe girişimleri başarılı olsaydı, bugün çok farklı bir Türkiye’yle karşılaşırdınız. Demokrasi var olmaz; temel hak ve özgürlükler süresiz olarak askıya alınırdı. Milletimiz aşırılık yanlısı bir rejimin tahakkümü altına girerdi. Türkiye’nin savunma ve dış politikası savrulur; uluslararası güvenlik, bölgesel istikrar ve düzensiz göç alanlarında sonuçları Avrupa’yı da etkileyecek vahim bir tablo ortaya çıkardı. Türkiye’nin FETÖ’ye karşı yürüttüğü mücadeleyi benzer şartlar altında her ülke tereddütsüz yapar. Uluslararası toplumdan ve özellikle NATO müttefiklerimizden terörle mücadelede Türkiye ile dayanışma içinde olmalarını bekliyoruz.
ŞEHİTLER ANISINA FİDAN DİKİLDİSöz konusu mücadele diğer ülkelerin anayasal düzenini tehdit eden, temel hak ve özgürlükleri tehlikeye atan örgütlere karşı yürüttüğü mücadeleden farksızdır. Biz hangi kökenden, hangi mezhepten, hangi meşrepten olursa olsun 86 milyon tek milletiz. Bizim tek bayrağımız, rengini şehitlerimizin kanından alan ay-yıldızlı al bayrağımızdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti dışında bir devletimiz yoktur. 15 Temmuz’la ve FETÖ terör örgütüyle ilgili anlatılacak o kadar çok şey var ki, en adil hakem ve en güzel hafıza olan tarih hepsini hakkıyla kaydedecektir. Bu vesileyle, 15 Temmuz kahramanlarımız başta olmak üzere aziz şehitlerimizi ve şanlı gazilerimizi bir kez daha saygıyla ve minnetle anıyorum.” Konuşmaların ardından, her yıl geleneksel hale gelen, şehitler anısına üzerinde her birinin ismi yazılı olan kırmızı beyaz balonlar uçuruldu, konsolosluğun bahçesine bir ağaç fidanı dikildi.