Dürüstler ayağa kalkın!
Güncelleme Tarihi:
Almanya’da, 2000-2007 yılları arasında 8’i Türkiye kökenli 10 kişiyi öldüren ırkçı NSU terör örgütü davasının müdahil avukatlarından Seda Başay Yıldız’a, gösterdiği medeni cesaret için Wiesbaden Belediyesi’nden ‘Ludwig-Beck Cesaret Ödülü’ verildi.
NSU teröristlerinin ilk kurbanı Enver Şimşek’in yakınlarının avukatlığını yapan Seda Başay Yıldız, defalarca ‘NSU 2.0’ imzalı ölüm tehdidi içeren faks ve mektup gönderen ırkçılara karşı sergilediği kararlı tutum ve mücadeleden dolayı layık görüldüğü ödülünü, Wiesbaden Belediyesi’nde düzenlenen törende Anakent Belediye Başkanı Gert-Uwe Mende’nin elinden aldı. Törenin sunuculuğunu yapan Dunya Hayali, toplumun refahı, insanların barış içinde birlikte yaşamı, sosyal adalet, demokrasi ve hukuk devletinin temel prensiplerinin korunması için medeni cesaret gösteren dünya genelinde bireylere, kurum ve kuruluşlara verilen Ludwig-Beck Cesaret Ödülü’nü Seda Basay Yıldız’ın hak ettiğini söyledi.
KORUMAK DEVLETİN GÖREVİ
Gönderilen tehdit faksları ve mektuplardaki kişisel bilgilerin polis bilgisayarlarından alındığına işaret eden SPD’li Mende, Almanya gibi bir demokratik hukuk devletinde barış içinde yaşamayı sağlamanın devletin görevi olduğunu vurguladı. Kim tarafından olursa olsun insanların ölümle tehdit edilmesine kesinlikle göz yumulmayacağını ve suçluların hak ettikleri cezaya çarptırılacaklarını söyleyen Gert-Uwe Mende, aşırı sağa ve aşırı sağcılara karşı sergilediği kararlı tutumu nedeniyle Seda Başay Yıldız’ın bu ödülü hak ettiğinin altını çizdi.
DÜRÜSTLER AYAĞA KALKIN
Avukat Seda Başay Yıldız ise böyle bir ödüle layık görülmenin kendisi için büyük bir onur olduğunu söyledi. Alman Anayasası’nın 1’inci maddesinde “İnsan onuru ve haysiyeti dokunulmazdır. Tüm devlet erki ona saygı göstermek ve onu korumakla görevlidir” denildiğini hatırlatan Yıldız, birçokları gibi kendisinin de hem özel hem de mesleki yaşamında zaman zaman onuruyla oynandığını söyledi. Bazı kurum ve kuruluşlarda aşırı sağcı davranışlar ve eğilimler saptandığına dikkati çeken Yıldız, “Devlet dairelerinde ve kurumlarında anayasaya saygılarından şüphe duyulanların olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu durumda bizim onurumuzu devletten kim koruyacak?” dedi. Alman Anayasası’nda insanların milliyet, köken, ırk, cinsiyet, dil ve din ayırımı yapılmadan yaşam hakkına sahip olduklarını hatırlatırken, ‘yanlış yerde yer alan’ devlet çalışanlarıyla bunun mümkün olmayacağını da dile getirdi. Almanya’da demokrasinin, anayasanın, hukuk devletinin ve insan onurunun korunması için dürüstlere ve sağ duyululara, aşırı sağa ve aşırı sağcılara karşı mücadeleye ağırlık vermeleri çağrısında bulunan Yıldız, “Dürüstler ayağa kalkın!” dedi.