Dünyanın en uzun rallilerinden ama büyük ödül bir keçi

Güncelleme Tarihi:

Dünyanın en uzun rallilerinden ama büyük ödül bir keçi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2019 11:57

Paris Dakar Rallisi’ne yüksek katılım ücreti nedeniyle alternatif olarak doğan, hızlı olanın değil, kurallarına uyanın kazandığı dünyanın en uzun etaplı yarışlarından Avrupa Doğu-Batı Dostluk Rallisi’nin bu yıl ki ödülü bir keçi olacak. Evet yanlış okumadınız birinciye büyük ödül olarak bir keçi verilecek.

Haberin Devamı

AVRUPA Doğu-Batı Dostluk Rallisi 2007 yılından beri düzenli olarak gerçekleşiyor. Otomobil maceralarının keyfine varmayı sağlayan ralli, Avrupa’da başlıyor, Asya’da sona eriyor. Parkur boyunca yarışmacılar çok sayıda ülkeden geçiyor. Türkiye’nin birçok kentine de uğruyorlar. Geçtikleri ülkenin kültürüne, doğasına ve tarihi güzelliklerine tanıklık eden yarışmacılar, edindikleri tecrübeleri ve yüklendikleri birikimleri ülkelerine taşıyor.

Dünyanın en uzun rallilerinden ama büyük ödül bir keçi

ÜCRET FAZLA OLUNCA RALLİ DOĞDU
Dünyanın en uzun soluklu rallilerinden biri. Rallinin tarihini ve kurallarını, Avrupa Doğu-Batı Dostluk Rallisi Derneği'nin ikinci Başkanı Nadir Serin anlattı. Medya eğitimi aldıktan sonra bir süre gazetecilik yapan ve şimdi medya danışmanlığı görevini sürdüren Serin, ralliye 2009 yılında tesadüfen katılmış. Serin “Ralli fikri, Paris Dakar Rallisi’nin katılım ücretinin yüksek olması nedeniyle ortaya çıktı. Yüksek ücret yüzünden herkes katılamıyordu. Mutlaka büyük şirketlerden sponsor bulmak lazımdı. Paris Dakar Rallisi’ne katılamayanların yer alabileceği bir etkinlik olarak doğdu. İlk kurulduğunda 25 arabayla yapıldı. Ben 2009 yılında katıldım. 2012 yılında da derneğin ikinci başkanı oldum. Şimdilerde 300 otomobille katılım gerçekleşiyor. Ralliye bir kez katılan bir daha vazgeçemiyor. Yanında mutlaka bir arkadaşını da getiriyor. Kadınlardan ve karma oluşan takımlarımız da var” dedi.

Haberin Devamı

Dünyanın en uzun rallilerinden ama büyük ödül bir keçi

SAVAŞ, ROTAYI DEĞİŞTİRDİ
Almanya’nın değişik kentlerinde her yıl start verilen ralli Avrupa, Balkanlar, Türkiye, Suriye, İsrail ve oradan da Ürdün’de bitiyordu. Ürdün’ün geçen yıllarda son durak olduğunu belirten Serin “Suriye’de savaş çıkınca rota değişti. Geçen yıl Azerbaycan’da sonlandırdık. Bu yıl ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde sonlandıracağız” dedi.

Haberin Devamı

Dünyanın en uzun rallilerinden ama büyük ödül bir keçi

YENİ OTOMOBİL KABUL EDİLMİYOR
Ralli’ye katılım şartlarının çok kolay olduğunu da kaydeden Serin, en önemli şartı yeni otomobil kabul etmemeleri olarak açıkladı. Serin “En az 20 yaş ve üzerindeki arabalarla katılmak gerekiyor. Geceliği 11 ile 20 Euro arasında otellerde konaklamak da bir diğer şart. 20 Euro’dan daha pahalı otellerde konaklamak yasak. Geçilen ülke ve şehirlerle ilgili verilen bazı ödevleri de yerine getirmek bir diğer şart. Bu, bazen kentin sembol heykellerinden birinin önünde fotoğraf çektirmek, bazen de tarihi bir binanın önüne kadar arabayla gidip gelmek gibi. Başka da şartımız yok. Ödülümüz de farklı. Ürdün’de yarışın bittiği dönemlerde birinciye deve hediye ediyorduk. Bu yıl ise rallinin ödülü bir keçi. Yarışmaya katılanlar otomobillerini finalin yapıldığı şehre veya ülkeye bağışlıyor. Otomobiller satışa çıkarılıyor. Satıştan elde edilen gelir de sosyal sorumluluk projeleri için kullanılıyor” dedi.

Haberin Devamı

Dünyanın en uzun rallilerinden ama büyük ödül bir keçi

BU YIL GÖBEKLİTEPE'Yİ DE TANITACAĞIZ
YARIŞMANIN Türkiye turizmine büyük katkı sunduğunu da belirten Nadir Serin, “Türkiye’de 20 ile 25 arasında şehre uğruyoruz. Tarihi ve turistik mekanların tanıtımını yapıyoruz. Her bir yarışmacı Türkiye’nin turizm elçisi gibi görev yapıyor. Bu yıl Urfa’daki Göbekli Tepe’ye uğrayıp oranın tanıtımını yapacağız. 300 kişilik ekiplerle turistlerin hiç uğramadığı şehirlere gidiyoruz. Böylece Türkiye’nin kıyada köşede kalmış güzelliklerini tanıtmaya çalışıyoruz. Mesela geçen yıl Ardahan’a gittik. Ardahan belki de hiç turist almayan bir şehir. Yöre halkı bizi görünce çok şaşırmıştı. Tabi çok kalabalık kafile halinde şehre girdik. Oteller kısıtlıydı. Katılımcıların bir bölümü arabalarda, bir bölümü de çadırlarda konaklamak durumunda kaldı. Anadolu’daki şehirlerin eğitimine de katkı sunuyoruz. Şimdiye kadar kütüphaneler de açtık, her yıl mutlaka bir okulun ihtiyaçlarını da karışıladık. Bilgisayar, dizüstü bilgisayar ve benzeri materyal yardımıyla eğitime bir nebze de olsa katkı sunmaya çalıştık” dedi.

BAKMADAN GEÇME!