Güncelleme Tarihi:
Nijmegen şehrinden gelen ilkokul öğrencisi Amira, Puccini'nin "Gianni Schicci" operasından "O mio babbino caro" adlı aryayı seslendirdi. O kadar başarılıydı ki, birçok insan Maria Callas'ın, 9 yaşındaki bu minik kızın bedeninde adeta "yeniden dünyaya döndüğünü" söylemeye başladı.
Youtube'da 10 milyon kişi Amira'yı dinledi.
Uluslararası basın Amira'ya geniş yer verdi. Amira, Hollandalı ünlü müzisyen Andre Rieu'dan eğitim için davet aldı.
Söylediği 4 dakikalık bir arya ile bütün hayatı değişti Amira'nın. Sakin yaşamı aniden "peri masalı"na dönüşmeye başladı.
Amira, henüz "şöhretin" ne demek olduğunu kavramaya çalışırken; elde ettiği bu başarı "çocuk ünlüler" konusundaki olumsuzlukları bir kez daha tartışmaya açtı.
'Alkış fırtınası en tehlikeli an'
Washington Post'ta yer alan bir makalede, Amira'nın şarkısını bitirmeye hazırlandığı sırada ayağa fırlayan izleyicilerin coşkun alkışları karşısında yaşadığı "şok"a vurgu yapıldı. Alkış fırtınası, "en tehlikeli an" olarak değerlendirildi.
Amira'nın, "sersemlemiş durumda kendisini alkışlayanlara baktığı belirtilerek, "Bu 9 yaşındaki bir çocuğun kaldırabileceği bir tecrübe değil. Bu kadar ilgi ve medya sirki genç kızın yaşamını olumsuz etkileyebilir" görüşüne yer verildi.
'Oyuna vakit kalmaz'
Tartışmaya benzer bir tepkiyle yapımcı, yönetmen Maurice Fernandes de katıldı. Fernandes, Amira'nın iyi bir sese sahip "doğal yetenek" olduğunu kabul ediyor ama medyada bu kadar abartılmasını "iyiye işaret" olarak görmüyor.
Fernandes'e göre, "Bu yaşta birini aslanların önüne atmak utanç verici."
Maurice Fernandes, Amira konusunda dikkatli olunması ve en az 10 yıl sabredilmesi gerektiğini savunuyor.
Opera sanatçısı Anet Andriesen de Amira'nın medya baskısıyla yanlış yönlendirileceği ve bu nedenle sesine zarar vereceği kaygısını dile getiriyor. Andriesen, "Bunu bir sirk gösterisine çevirmeyin" çağrısı yapıyor.
Eğitimciler ve çocuk haklarını savunan örgütler de benzer görüşleri paylaşıyor. Küçük yaştaki çocukların, medya ve şöhret baskısıyla "kaldıramayacağı yüklerin altına sokulmasının", onların yaşamını ve sağlığını olumsuz etkileyeceğine dikkati çekiyorlar.
Amira henüz hiçbir şeyin farkında değil. Şaşkınlıkla olup biteni izliyor. Kendisini bir "yıldız" olarak da görmüyor. "Benim için her şey aynı. Hala kedinin tuvaletini yaptığı kabı değiştiriyorum. Sadece küçük bir şeyler eklendi hayatıma" diyor.
O "küçük şeylerin" kendisini rahatsız ettiği de belli. 26 Ekim'den bu yana evlerine gelip gidenlerin sayısı hayli artmış, Kısa sürede "normal" yaşama geri dönmeyi umuyor:
"Eve bir sürü kameraman geldi. Çok meşgul olduk. Ama önümüzdeki hafta bitecek diye düşünüyorum. Dikkatler herhalde başkalarının üzerine çevrilir."
Opera dinlemeyi, özellikle de Maria Callas'ı çok sevdiğini söylüyor Amira. Ama Müzik dersi almak istemiyor. Sadece yarışmanın kendisi için belirlediği "koç"la çalışacak. Öyle her gün de şarkı söylemek istemiyor. Nedeni çok basit. Çocuksu bir içtenlikle, "Eğer her gün şarkı söylersem dışarda oynamaya vaktim kalmaz" diyor. (BBC Türkçe)