Güncelleme Tarihi:
BAKTAT Şirketler Topluluğu'nun Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Baklan da Goethe'nin sözünü tutmuş. Sadece istemekle kalmamış, hedeflediklerini de yerine getirmiş.
BAKTAT'nın adını herhalde duymayan yoktur...
Halil, Mustafa, Ali ve Kadir Baktat kardeşlerin yarattığı bir marka.
Bugün 1600'ü aşkın ürün Avrupa, ABD, Kanada, Avustralya, Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde marketlerin raflarında yer alıyor.
Bugün beşi Türkiye'de dokuz şirket, binin üzerinde çalışanıyla Baklan'lar bir dünya markası olma yolunda ilerliyor.
Mustafa Baklan ile Türk Alman Sanayi ve Ticaret Odası'nın (TD-IHK) genel kurulunda karşılaştım.
Kuruldan sonra kokteylde Mustafa Baklan'ı gördüm. Selamlaştık.
- Kriz sizi etkiledi mi... Yoksa gıda ürünleri krizden muaf mı..
- Kriz başkalarını ne kadar etkilediyse bizi de o kadar etkiledi. Ama anlatmak istediğim başka bir şey...
- Hayrola nedir?
- Türkiye kuraklıktan kavruldu. Tarlada mahsule yüzde 60 daha az su ihtiyaç hissettiren biyogübre bulduk. Örnek alıp götürdük. Ankara'da tahlil ettiler. İthal edebilirsiniz dediler. İki TIR gönderdik. Getiremezsiniz diyorlar. İki TIR gübreyi al git diyorlar. Velhasıl, iyilik düşünürken başımız ağrıdı.
Baklan, 1972'de Almanya'ya gelmiş. Babası Adıgüzel'e yardım için Mannheim Hali'nde çalışmaya başlamış. Burada ticaretin alfabesini ve paketlemenin, ambalajın önemini öğrenip daha sonra aile fertleriyle dünya markası yolculuğunun ilk düşünceleri burada filizlenmiş.
- Mustafa Bey, şu sizin bulgur işi vardı...
- Manisa'da yılda 10 bin ton bulgur üretiyoruz. Avrupalılar bulguru bilmiyor. Bulguru pişirmek maharet ister. Düşündüm Avrupalılara bulguru nasıl satarım... Aynen pirinç gibi bulguru özel poşetlere ambalajladık. Maharete gerek yok. Bulgur poşetini kaynar suya atıyorsun. 7 dakikada mis gibi bulgur pilavı hazır. Gelecekte Avrupa'da lüks restoranlarında baş köşeyi alacak.
- Almanya'dan ihracat da yapıyorsunuz...
- Gemlik'te konserve, turşu, zeytin ve reçel, Sungurlu'da bulgur, ambalajlama tesisi, Manisa Turgutlu'da sebze grubumuz var. Almanya'ya getirdiğimiz ürünün yüzde 20'sini tekrar ihraç ediyoruz. Mannheim'de 15 bin metrekarelik bir lojistik merkez. Övünmek gibi olmasın ama Almanya'nın ihracatında da karınca kaderince katkımız var.
Konuşacak çok şey var.
Kalite ödülleri var. Sayısız oda, kuruluş, dernek üyeliği... Her biri ayrı bir yazı konusu olacak kadar değerli ama bir de "Baklan Eğitim Köprüsü" var.
- Baktat Eğitim Köprüsü'nü kurduk. Almanya'dan bugüne kadar 500'ü aşkın bilgisayar, okul çantası, okul malzemesi vs götürüp tüm Anadolu'da okullara dağıttık. Vatandaşımız köydeki okuluna yardım istiyor. Kendi bir bilgisayar alıyorsa biz de üzerine iki tane katıyoruz. Götürüp teslim ediyoruz. Çocuklarımız daha iyi yetişsin. Türkiye'de bilgisayarsız okul kalmasın.