Dünya çıldırmış olmalı

Güncelleme Tarihi:

Dünya çıldırmış olmalı
Oluşturulma Tarihi: Mart 07, 2015 09:00

SON bir aydır gerçekten de 21. Yüzyılda yaşadığımıza inanmakta zorlanıyorum.

Haberin Devamı

İlk önce Suudi Arabistanlı din ve bilim adamı Bender El Hayberi, Dünya’nın aslında Güneş’in çevresinde dönmediğini ve tamamen sabit olduğunu iddia etti.

Dünya basını ve sosyal medya Kopernik Astronomi Sistemi’nin doğruluğunu destekleyen tüm verilerin (yani astronominin temelinin) “Batının yalanlarından ibaret olduğunu” söyleyen Hayberi’nin (hatta ne yazık ki tüm İslam dünyasının) ilkelliği ile dalga geçerken; Hayberi’nin saçma sapan iddialarını aratmayacak bir dizi açıklama da ABD’den geldi.

İlk önce Cumhuriyetçi Parti’nin Başkan aday adaylarından Scott Walker, “Evrim teorisine inanmadığını” ima etti.

ABD halkının yüzde 53’ünün bilim dünyasında doğruluğu artık hiç tartışılmayan bu teoriye inanmadığını bilsem de (bilimsel bir teoriye ‘inanmamak’ ne demekse artık), dünyanın en güçlü ülkesinin lideri olmaya aday bir kişinin (oy kaybetmemek için bile olsa) böylesine saçma sapan bir duruş sergilemesi şaşırttı beni.

¡¡¡

Birkaç gün sonra ise aynı partinin diğer Başkan aday adayı Dr. Ben Carson, “Eşcinselliğin bir seçim olduğuna” inandığını, çünkü “Bir çok insanın hapse girmeden önce heteroseksüel olmasına rağmen çıktığında homoseksüel olduğunu” söyledi!

Ve son olarak ABD Senatosu’nun Çevre ve Kamu İşleri Komitesi Başkanı James Inhofe, elinde bir adet kar topu ile kürsüye çıktı ve “Global ısınmanın gerçek olmadığını kanıtladığını” iddia etti.

Evet, bakınca pek aklı başında, eğitimli biriymiş gibi görünen siyasetçi, Washington’da o gün kar yağdığı için global ısınmanın yalan olduğunun kanıtlamayı başardığını düşünmüştü.

Avrupalılar her zamanki snoplukları ile ABD’deki bu gelişmelerle bol bol dalga geçti. İngiliz gazeteleri “ABD’li siyasetçiler için temel soru ve cevaplar” başlıklı makaleler yayınlayıp en büyük müttefikleri olan o modern ülkeyi yönetenlere “Dünyanın düz olmadığını, 6 bin değil 4.5 milyar yaşında olduğunu ve dinozorlarla insanların hiçbir zaman birlikte yaşamadığını” hatırlattı.

¡¡¡

Açıkçası ben de en azından siyasetçileri bilimsel düşünceyi yerden yere vurmayan ve eşcinselliği ya da global ısınmayı ancak bir anaokulu öğrencisine yakışacak bir mantık seviyesinde tartışmayan bir ülkede yaşadığım için mutlu oldum.

Ama ABD’li siyasetçilerin bu açıklamalarından sadece bir kaç gün sonra İngiliz bir milletvekili okyanusun diğer tarafındaki meslektaşlarını ya da Suudi Arabistan’daki bilimsel imamı hiç aratmayan bir açıklamada bulundu.

İngiliz parlamentosunun Bilim ve Teknoloji Seçilmiş Komitesi’nde görev yapan ve ülkede bilimsel araştırmaların ne kadar ödenek alacağına karar veren bir kaç kişiden biri olan Muhafazakar Partili milletvekili David Tredinnick, “Astroloji ve homeopatinin ulusal sağlık sisteminin bir parçası haline gelmesi gerektiğini” iddia etti, hatta bu yöntemler sayesinde İngiliz doktorlar üzerindeki yükün önemli oranda azalacağını söyledi.

¡¡¡

Tredinnick’in sözlerini okuduktan sonra inanılmaz bir karamsarlığa kapıldım.

Çocukken uçan arabalarla, akıllı robotlarla ve Mars’a yapılan yolculuklarla dolu olacağına inandığım 21. Yüzyılın ilk on beş yılı geride kalmış ama dünyanın dört bir yanında; (Türkiye’de olan biten malum zaten ama) hatta bilimin kalesi Avrupa’da, Ortaçağ zihniyetine sahip bilim düşmanları parlamentolardan kovulamamıştı.

Her gün IŞİD’in nasıl ortadan kaldırılacağı, kadın cinayetlerinin nasıl önleneceği, gerçekten eşitlikçi bir toplumun nasıl yaratılacağı ile ilgili milyonlarca satır yazılıyor.

Ama aslında bütün bu sorunların çözümü çok basit, hastalıkların uydurma gökyüzü haritalarına bakılarak çözülebileceğini düşünen ya da bir insanın durduk yere eşcinsel olmaya karar verebileceğine inanan ilginç karakterleri parlamentolardan çıkartmayı başarmamız gerekiyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!